Teke Tek

Fatih ALTAYLI

Bariç haklı, federasyon haksız

Otto Bariç'e ne olduğu şimdilik bilinmeyen bir nesne fırlatılınca, Hırvat teknik adam yere yığıldı ve Trabzonspor-Fenerbahçe maçı yarıda kaldı.

Şimdi tartışmalar var...

Bariç numara yapmış, o kadarcık taştan bir şey olmazmış, şovmuş, falanmış.

Olabilir.

Bariç, abartmış, numara yapmış olabilir..

Belki de gelen cisim Bariç'in canını bile acıtmamıştır.

Ama bu Bariç'in haklılığını engellemez.

Bariç'in yaptığı sonuna kadar doğrudur.

Çünkü futbolda tribünlerden küçük bir şey atılır ama büyük bir şey atılmaz, ya da isabet eden cisim hasar vermemişse, önemli değildir diye bir kural yok.

Tribünden sahaya ciklet bile atmayacaksın kardeşim. Bu kadar basit. Attın mı, ister gerçek, isten numaradan bu kullanılır.

Kimse de kullanana bir şey diyemez.

Çünkü haklıdır.

Ve Trabzon'un sahası kapatılmalıdır.

Hem de öyle iki üç maç değil. Daha fazla. Nedenine gelince; bu Trabzon'da meydana gelen ne ilk olay, sıkı bir ceza verilmezse ne de sonuncusu olacak.

Ama tabii Trabzon'a ceza verilirken, federasyonun dikkat etmesi gereken bir şey daha var.

O da benzer durumlarda İstanbul'un üç büyük takımına da cezayı dayamak.

Hem de atılan cisimlerin birine isabet etmesini beklemeden.

Sahaya bir şey mi atıldı!

Hemen sahayı kapayacaksın.

Kapayacaksın ki, tribündeki itler adam olsun.

Kapayacaksın ki, tribündeki aklı selimler, itlere hâkim olsun.

Aslında bugüne kadar bu cezalar caydırıcı bir biçimde verilmiş olsaydı, önceki gün bunlar olmazdı!

Erbakan ne yapacak merak ediyorum

Kapatılan RP'nin son Genel Başkanı Necmettin Erbakan, hukuk tanımaz tavrını sürdüreceğe benziyor.

Yasaklı eski siyasetçi, şimdi de, Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararın, kendisinin ve yoldaşlarının milletvekilliğini düşürmeye yetmeyeceğini söylüyor.

Yok ya!

Anayasa'nın 84. maddesi, Erbakan ve partinin kapatılmasına neden olan kader arkadaşlarının milletvekilliğinin Anayasa Mahkemesi kararıyla düşeceğini açıkça yazıyor...

Ama anlaşılan Erbakan, kafasına göre değiştirtememiş ve yerine şeriat yasalarını koyamamış da olsa, Anayasa, manayasa takmıyor...

Şimdi merak ediyorum, gerekçeli karar yayınlanıncaya kadar son üç beş günlerini yaşıyorlar. Karar yayınlanınca ne yapacaklar.

Meclis'e ziyaretçi kartıyla mı girecekler, yoksa hiçbir şey değişmemiş gibi mi davranacaklar?

Hiçbir şey değişmemiş gibi davranırlarsa, Meclis Genel Kurulu'na girebilecekler mi?

Kim bunlara ‘‘Hooop, buraya kadar!’’ diyecek...

İnat ederlerse, acaba DEP'liler gibi yaka paça dışarı atılacaklar mı?

Benimkisi sadece merak!

Futbolda bir yanlışlık daha

Fenerbahçeli İlker, Galatasaray maçında kart cezalısı olmamak için, Altay maçında kendini zorla sahadan attırdı.

İlker'e tek kelime etmiyorum.

Kendisi ve takımı açısından doğru olanı yaptı.

Kupa maçında oynamayacak ama ligdeki büyük maçta takımındaki yerini alacak.

Ancak bu durum uygulanmakta olan kuralın, aslında futbolun ruhuna aykırı olduğunu ortaya koyuyor.

Futbolda kart uygulaması, oyuncuları centilmenliğe teşvik etmek için, sertliği, futbol dışı hareketleri en aza indirmek için konulmuş.

Ancak burada tam tersi oluyor.

İlker, bir sarı kart daha görmek için, özellikle centilmenlik dışına çıkıyor.

Faul yapıyor, topu tekmeliyor, rakibi itip kakıyor...

Sonunda da iki kez baraj bozup, aradığı kartı buluyor...

Yani kural futbolcuyu kötüye yöneltiyor...

Bugün İlker, yarın kimbilir kim yapacak bunları...

Teşekkür

Bu adamı koruyun diye yazdığım yazar Ergun Poyraz, Sultanbeyli Adliyesi'ne geliş gidişinde Bölge Emniyet Müdürü Enver Altınoğlu ve ekipleri tarafından son derece sıkı bir biçimde korundu.

Gerek İstanbul Emniyet Müdürü'ne, gerekse Bölge Emniyet Müdürü Enver Altınoğlu'na gösterdikleri duyarlılıktan ötürü teşekkür ederim...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Kurunun yanında yaşın da yanmasına göz yummadığımız zaman...

---