Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Sezgin'i anlayan Arap olsun!

Milli Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin, diğer Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'e patlıyor:

‘‘ABD Kürt devleti kurduracaksa, Saddam'ın yanında yer alarak bu engellenemez. Varsayalım kurduracak. Kimi engelleyeceksin?’’

Hoş sözler değil mi?

Tam ulusal onur sözleri. Nasıl olsa ABD'nin Kürt devleti kurmasını engelleyemezsin, niye Saddam'ın yanında yer alıyorsun diyor Sezgin. ABD'nin Ortadoğu'da istediği her şeyi yapabileceğini peşinen kabulleniyor.

Ama sonra da ekliyor:

‘‘Türkiye'nin sınırlarında ve bölgesinde istemediği hiçbir şey olmaz.’’

Hoppala!..

Sezgin cümlesinin başında ABD ne isterse o olur, sonunda ise Türkiye'nin istemediği hiçbir şey olmaz diyor. Hangisine inanalım Sayın Bakan!

Olur mu, olmaz mı?

Tabii işin komik tarafı, Sezgin'in farkında olmadan Ecevit'i haklı çıkarması.

Ecevit de ‘‘Durduk yerde niye komşumuzla savaşalım? Amerikan halkı için televizyon şovu olan savaş, burada hakikat oluyor’’ diyor.

Eğer işler Sezgin'in ilk cümlesinde dediği gibiyse, yani ABD biz olalım olmayalım istediğini yapacaksa, biz niye durduk yerde komşumuzla papaz olalım...

Yok eğer Sezgin'in son cümlesinde dediği gibi, bölgede Türkiye'nin isteği dışında bir şey olmazsa, biz niye savaş isteyelim?

Galiba Sezgin laf olsun diye, ‘‘Şu Ecevit'e bir çatayım’’ diye konuşmuş...

Sözlerinin başka anlamı yok.

Bu adamı bugün koruyun

RP'nin kapatılma davası sırasında, Anayasa Mahkemesi'ne sunulan delillerin büyük bölümünü, yazar Ergun Poyraz sağlamıştı.

Aynı kişi Teke Tek'e de katılmış ve bildiklerini anlatmıştı.

Gerek Anayasa Mahkemesi, gerekse davayı açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı sık sık Poyraz'a başvurarak delil toplamışlardı.

Ve normal olarak da Ergun Poyraz radikal İslamcıların hedefi haline gelmiş, Akit gibi gazeteler Poyraz'ı hedef olarak göstermişti.

O Ergun Poyraz'ın bugün mahkemesi var.

Hem de Sultanbeyli'de. Sultanbeyli Belediye Başkanı'nın aleyhine açtığı davaya katılacak.

Bundan önceki duruşmada dövülmesine ramak kalmıştı ve kimse bu cumhuriyet evladını korumamıştı.

İstanbul Valisi'nden, Emniyet Müdürü'nden ve hatta Sultanbeyli Belediye Başkanı'nı hizaya getiren Doğu Silahçıoğlu Paşa'dan bir ricam var.

Bugün Ergun'u koruyun...

Çünkü o bu cumhuriyeti korumak isteyenlere çok yardım etti.

Bakımsız çiçek yasakmış

Posta İşletmeleri Genel Müdürü Nuri Alagöz aradı.

‘‘Disipline evet de, çiçek de yasaklanmaz ki’’ diye yazmıştım ya, ona cevaben aramış.

İşletmede çiçek yasağının söz konusu olmadığını söyledi ve anlattı:

‘‘Çiçek yasaklanır mı Fatih Bey? Tam aksine, ben her yerin çiçeklenmesinden yanayım.

Yasakladığım, bakımsız çiçekler.

Çiçeği koymuşlar. Ne bakmışlar, ne sulamışlar... Saksılar kırık dökük, küflenmiş. Sular akmış.

Ben bu bakımsızlığı yasakladım. Çiçek yasak değil. Bakımsız çiçek, kırık, pis saksı yasak.’’

Bir cümle nasıl her şeyi değiştiriyor değil mi?

Genel Müdür'ün günahını almışım.

Özür dilerim.

Önce kadına bak

Ayseli Göksoy, Meclis'teki 535 erkek milletvekilinin zinayı suç olmaktan çıkaracak ve en azından bu konuda kadın-erkek eşitliğini sağlayacak yasayı engellediklerini söylemiş.

Sayın Göksoy kusura bakbasın ama, Işılay Saygın gibi kadınlar varken, kadın haklarını ihlalde erkekler ikinci sırada gelir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Kadın haklarını koruyan erkeklere, kadınlar destek verdiği zaman.













Yazarın Tüm Yazıları