Tehditle, şantaj ile siyaset yapanı siyasetten sileceksiniz

Güncelleme Tarihi:

Tehditle, şantaj ile siyaset yapanı siyasetten sileceksiniz
Oluşturulma Tarihi: Kasım 11, 2008 00:00

Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na talip olan Keçiören Belediye Başkanı Altınok ilk kez projelerini açıklarken, Başkan Gökçek’i de sert eleştirdi. Altınok, "Gökçek ve Altınok çekişmesi sizce AKP’ye zarar veriyor mu?" sorusuna, "Aba altından sopa göstermekle tehditle, ’Dünyaları ben yarattım, Kaf dağındayım’ düşüncesiyle bir yere varılmaz. Partiyi ve teşkilatı yok sayanları gördük. Tehditle şantajla siyaset yapanları siyasetten sileceksiniz" yanıtını verdi.

BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanlığı için aday adaylığını açıklayan Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Başkan Melih Gökçek’e yönelik sert eleştirilerde bulundu. Altınok, Gökçek ile ilgili sessizliğini Ankara Hürriyet’e bozdu. Altınok, projelerini de açıklarken, "Gökçek ve Altınok arasındaki çekişme sizce AKP’ye zarar veriyor mu?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Burada partimiz karar verecek, herkes saygı gösterecek. Aba altından sopa göstermekle tehditle, ’Dünyaları ben yarattım, Kaf dağındayım’ düşüncesiyle bir yere varılmaz. Bunu bir dönem İstanbul’da yapan belediye başkan adayları oldu, hepsi seçimleri kaybetti. Partiyi ve teşkilatı yok sayanları gördük. Partimizin kararına saygı göreceğiz. Partimiz bir tercihte bulunursa bunu herkesin hazmetmesi gerekiyor. Tehditle şantajla siyaset yapanları siyasetten sileceksiniz. ’Ben olmazsam olmaz’ diyenlerin genel bir siyasi macerası oldu. Gördük ne olduğunu. Proje, animasyon yapıyorsunuz ama beş yıl boyunca hiç birini gerçekleştiremiyorsunuz. O zaman çıkıp ’Ben bir şey yapıyorum demenin anlamı yok.’ Bizim heyecanımız var. Milletimize yakışır bir yönetim olacak. Herkesin partimizin kararına saygı göstermesi lazım."


Altınok, Gökçek’in belediye çalışmalarına yönelik eleştirilerini ise şöyle sürdürdü:

"Üzülerek söylüyorum Cumhuriyet’in ilanının üzerinden kaç yıl geçti, o yoklukta AOÇ yapılmış, biz üzerine bir şey yapamamışız. O da yetmiyormuş gibi her tarafını didikliyoruz. Bu ayıptır, ayıp. Şu anda yıllar sonra hatırlanacak hangi eser yapılmış, bana söylesinler. Tüm bunları üzülerek söylüyorum. Bizim Keçiören’i nereden nereye getirdiğimiz ortada. Bunu da Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 1-1.5 bütçesiyle yaptık. Yönetime geldiğimizde Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesiyle neler yapabileceğimizi hayal etmek, kenti hangi noktaya taşıyacağımızı anlamak için yeterli. Tüm hizmetleri öz kaynaklarımızla yapacağız, devletimize yük olmayacağız."
/images/100/0x0/55ea436bf018fbb8f874b927

Ulus Nişantaşı gibi olacak

"ULUS
civarında tarihimiz, kültürümüz, medeniyetimiz çöktü. Tarihimiz, kültürümüz herkesin gözü önünde öylesine yakılıp yıkıldı ki bir çok şeyi telafi edebilirsiniz ama bunları telafi edemezsiniz. Beypazarı bunu gerçekleştirdi. Beypazarı ile Büyükşehir Belediyesi’nin bütçeleri mukayese edilemez. Ankara’daki işadamlarına söyleseniz bunu yine yaparsınız, belediye bütçesiyle de yapsanız bu zor bir şey değil. Keçiören’de bunu yaptık. Tarih yoktu, tarih yarattık. Estergon kalesini inşaa ettik. Bir çok yere çeşmeler yaptırdık, Ankara Evi gibi, Türk dünyası kent meydanı gibi eserler yaptık. Göreve geldiğimizde Ulus ve civarını hızlı bir şekilde Başkent’e, ülkemize yakışır hale getireceğiz. Ulus dönüşümünü sağladıktan sonra markalar, büyük firmalar Ulus’a gelecek. Bir dönem İstanbul’da Nişantaşı da boşalmıştı. Ama sonra yapılan düzenlemelerle şimdiki haline döndü. Biz Ulus’u Nişantaşı yapacağız."

Çankaya’ya da metro yapacağız

ALTINOK
Büyükşehir için projelerini de Ankara Hürriyet ile paylaştı. "Ulus’u Nişantaşı yapacağız", "Metroları iki yıl içinde bitireceğiz", "Ankara Çayı’nda balık tutup, sandalla gezilecek" diyen Altınok projelerini şöyle anlattı:

"Ankara bir değişim, yeni bir vizyon, yeni bir heyecan istiyor. Rutin belediyeciliği geçelim. Asfalt, kaldırım, alt-üst geçitler belediyenin asli görevleri. Kenti farklı kılan, kenti cazibe merkezi haline getiren, dışarıdan o yapıları gördüğünde hayran kaldıracak hizmetler yapılması lazım. Uzun süredir devam eden Sincan-Çayyolu-Keçiören metroları var. Bunlar çok gecikti. Bunları iki yıl içinde bitireceğiz. Ayrıca Mamak, Altındağ ve Çankaya’nın da bir bölümünü kapsayacak şekilde metro çalışmaları başlatacağız. Yeni güzergahlarda yılan hikayesine dönen metrolar olmayacak. Caddeleri, sokakları kapatıp trafiği felç etmeyeceğiz, esnafı batırmayacağız. Modern teknolojiler var, solucan ismi verilen sistemle Ankara’yı metro ağıyla öreceğiz.

Şehrin ortasından Ankara Çayı ve kanal geçiyor. Gelişmiş ülkeleri bırakın fakir Afrika ülkelerinin başkentlerinde bile kent içinden akan kanalizasyon yok maalesef. Çayı hızlı bir şekilde arıtma ile düzenleyeceğiz. Buranın eski adı Gümüşdere, Gümüşdere olacak. Bir bölümünde sandal gezileri yapacağız, bir bölümünde Başkent’in ortasında balık tutturacağız, bir bölümünde de gondol gezileri yaptıracağız.

Gerede’den su getireceğiz

’Ankara’da çeşme suyu içilmiyor.’ Vatandaşın bize söylediğini söylüyorum. Ankara’ya içilebilir su getireceğiz. Bu da Gerede’den gelecek. Hızlı bir şekilde getireceğiz. Ankara musluktan içilebilen suya kavuşacak.

Üzülerek söylüyorum meydanı olmayan bulvarı olmayan bir kentte yaşıyoruz. Şehrin bulvarı da olacak, kent meydanı da olacak. Şimdilerde park yapıldığı için övünüyoruz. Ancak Avrupa’da kentler parkların içinde. Ankara genelinde yoğun bir ağaçlandırma yapacağız, herkes şaşıracak. Ankara orman içinde bir kent olacak.

Dönemimizde önce gelir seviyesi düşük vatandaşlarımız ev sahibi olacak sonra orta gelirli vatandaşlarımızı ev sahibi yapacağız. Bunu yaparken de kimseyi evinden atmayacağız, insanımızı mağdur etmeyeceğiz. Sosyal yardımlara devam edilecek ama reklam, propaganda, istismar yapılmayacak. 100 bin ilköğretim ve lise öğrencisine burs vereceğiz. Okullarımızın en büyük sorunlarından biri olan su parası alınmayacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!