Galatasaray'da
Kemal Tunçeri 14 sayı, 9 asistle,
Şemsettin 19 sayı, 6 ribauntla,
Moseley de 26 dakikada kaydettiği 20 sayı, 5 ribauntla sivrilen oyunculardı. Ancak maçı sarı kırmızılılara kazandıran oyuncu
Kraljeviç'ti. Karşılaşma berabere iken çok soğukkanlı bir şekilde attığı üç sayılık basket, siyah beyazlı takımı soyunma odasına boynu bükük yolladı.
Galatasaray'ın kendine denk rakipleri yenmesi normal. Ancak Efes Pilsen ve Ülker gibi ekipleri yenmek istiyorsa oyun tarzını değiştirmesi gerekiyor. Her zaman
Kemal'in içeri girip verdiği paslar sonucunda atılan şutlar ve
Şemsettin ile
Moseley'in zorlama atışları maç kazandırmaz. Muhakkak ki, her üç toptan ikisinin pota dibindeki oyunculara verilmesi ve sayıya oradan gidilmesi gerektiği görüşündeyim.
BEŞİKTAŞ'A GÜVENİN
Siyah beyazlı ekibe gelince... Genç ve yerli oyunculardan kurulu Beşiktaş, kazandığı maçlarda olduğu gibi yine mükemmel bir oyun ortaya koydu. Ancak genç ve tecrübesiz oluşları onlara hata yaptırdı. İlk üç periyot rakiplerini öne geçirmemelerine karşın son periyotta üç yabancılı Galatasaray'a boyun eğdiler. Beşiktaş'ta, kaptan
Faruk Beşok, İnanç Koç, Tufan, Umut Tınay ve
Umut Görür 10'ar sayının üzerine çıkarak iyi bir takım oyunu örneği verdiler. Ve ilerisi için de, her zaman söylediğim gibi Beşiktaş'ı şampiyonluğa götürecek oyuncular olduklarını bir kez daha gösterdiler. Yeter ki, yönetici ve taraftarlar bu takıma inanmaya devam etsinler.
Böyle güzel bir derbi maçında iki tarafın seyircilerinin birbirlerine karşı davranışları çok üzücüydü. Bu arada emniyet güçlerinin hem salonda, hem salon dışında aldığı tedbirler yetersizdi.