Tayyip Erdoğan 'popstar' mı?

Serdar Turgut, hafta içinde yayınlanan yazısında Popstar yarışmasındaki oylama sonuçlarını demokrasinin yanlışlığının delili olduğunu iddia ediyordu ve yanılıyordu tabii ki.

Türkiye'deki siyasi seçimlerle, Popstar yarışmasındaki seçimleri karşılaştırmak isteyenlerin olaya sadece sosyolojik açıdan değil siyaset bilimi açısından da yaklaşmasında yarar var. Popstar yarışmasındaki oylama sonuçları, demokrasinin ya da toplumsal eğilimlerin değil seçim sisteminin yanlışlığını gösteriyor.

Serdar Turgut yazısında çoğuna katıldığım toplumsal gözlemler yapıyor, ancak bu kadar acı toplumsal gözlemden kafası bulanmış olacak ki, yanlış sonuca varıyor.

Amacın kendisi değil amaca varmak için kullanılan araçlar yanlış olabilir. Seçilen araç, amaca varmak için uygun değilse yanlış araçtır. Seçilen aracın yanlış olması, amacın yanlış olduğunu göstermeye yetmez. Demokrasinin yanlış olduğunu söylemek için de, seçilen seçim sisteminin iflas etmiş olması yeterli değil.

Popstar oylamalarında her hafta sürpriz sonuç çıkmasının çeşitli nedenleri var. Oy gönderenlerin çoğunluğunun kadın olması, jüri yönlendirmelerine gösterilen tepki, duygusallık, başarıyı kıskanma, başarısıza acıma, vesaire, vesaire. Nedenlerin sonuç üzerindeki etkisi her hafta değişen oranlarda oluyor. Değişmeyen tek bir neden var, o da seçim sisteminin yanlışlığı. Daha doğrusu seçim sisteminin, varılmak istenen amaca uygun olmaması.

Popstar'da oylama cep telefonlarından gönderilen kısa mesajlarla yapılıyor. Bu sistemde bir kişi istediği kadar oy kullanabiliyor. Her gönderdiği oyunun kendisine bir maliyeti var ancak bu oldukça düşük bir maliyet. Oy verme sistemindeki bu özellikler, beğendiği adayla daha fazla duygusal bağ kuranların daha fazla oy kullanmasına hizmet ediyor.

Yani A adayını beğenenlerin sayısı 10, B adayını beğenenlerin sayısı 5, C adayını beğenenlerin sayısı 2 olsa bile C adayı birinci olup, A adayı elenebiliyor. Çünkü örneğin A'yı beğenenlerin hiçbiri oy vermeyip, C'yi beğenen 2 kişi 100 oy kullanabiliyor.

Popstar yarışmasının amacı Türk kadınlarından en yoğun sempati toplayacak kişiyi seçmek olsaydı, şu anda kullanılmakta olan seçim sisteminin doğru olduğu söylenebilirdi. Ama amaç Türkiye'nin yıldız olabilecek pop müzik sanatçısını seçmek olunca, seçilen seçim sistemi iflas ediyor. Amaca hizmet eden doğru araç olmadığı ortaya çıkıyor.

Türkiye'nin pop müzik yıldızı yerine arabesk yıldızının seçilmesi olasılığı ortaya çıkınca kavramları eğip bükmeye çalışmak karizmayı kurtarmıyor. Pop, popüler demektir, Türkiye'nin popüler 'star'ını seçeceğiz demek yetmiyor. ''Popstar'', ''popüler yıldız'' demekse, örneğin Tayyip Erdoğan hem popüler hem yıldız. O da ''popstar'' seçilebilirdi öyle mi?

Küçük orta burjuva

Sabah'ın bazı kesimlere yaranmak için kenar süsü olarak kullandığı Ahmet Hakan, ''Burjuva kültürüne sahip olanlar, dünyanın hiçbir yerinde, yaşam tarzı savunuculuğu yapmazlar. Yaşam tarzı savunuculuğu orta sınıfın işidir'', buyurmuş.

Evet, evet... İsmi Ahmet Hakan olanlar Coşkun soyisimlerini kullanmazlar, soyadını imzalarında kullananlar adı Ahmet Hakan olanlardır. Orta sınıf kafelere gitmez, küçük burjuvanın tercihi Bebek'teki Le Petit Cafe'dir.

Mağluptur bu yolda galip

Fatih Altaylı
, ''Gelişme hangi yönde olursa olsun Türkiye uluslararası alandaki gelişmeden kaybeden taraf olurdu'', demiş ve bu duruma ''lose-lose'' yani ''kaybet-kaybet'' dendiğini yazmış. Oyun Kuramı terimlerinden olan ''lose-lose'' yani ''kayıp-kayıp'', siyaset bilimi terminolojisinde, her iki tarafın da kaybettiği durumlar için kullanılır. İdeal olan ''win-win'' yani ''kazanç-kazanç'' durumudur ve her iki tarafın da sonuçtan kazançlı çıktığı durumlar için kullanılır. Fatih Altaylı'nın kastettiği bir tarafın kaybedip, diğerinin kazandığı duruma ''win-lose'' yani ''kazanç-kayıp'' durumu denilir.

Devletin malı deniz

E.devlet, e.devlet diye zorlaya zorlaya neredeyse her devlet kurumunu bir İnternet sitesi sahibi yaptık çok şükür. Ama bu siteler arasında bir gezintiye çıkınca, birçoğunun amatörce yapılmış gecekondulardan öteye gidemediği gözleniyor

Oto vergisi

Vergi dairesini eve taşıma iddiasıyla ortaya atılan Maliye Bakanlığı Gelirler Müdürlüğü İnternet sitesinin hali, tasarım açısından içler acısı. TÜSİAD tarafından verilen ''e-Türkiye için e-devlet'' ödüllerinde, her nasıl bir değerlendirme sonucundaysa birincilik ödülüne bile layık görülen sitenin ana sayfasını yüklemek bile işkence. Gelirler.gov.tr tepesindeki lüzumsuz Flash grafiği ve İnternet stardartlarına uyumsuz tasarımıyla, İnternet'e karşı bir uyumsuzluk abidesi görüntüsü veriyor. Sitede sunulan servislerin kullanımı biraz karışık olmasına rağmen oldukça fonksiyonel. Bu fonksiyonellik durumu idare ediyor ama sitenin amatör tasarımı için mazaret oluşturmuyor.

gelirler.gov.tr

Mesajlayın milletvekilini

Milletvekillerine e.posta adresi de dağıtıldı dizüstü bilgisayar da. E o zaman seçmenle etkileşime geçsinler, iletişim kursunlar, e.siyaset yapsınlar değil mi? Yapsınlar tabii de, sen kalkıp milletvekili e.posta adreslerini TBMM sitesinde çarşaf çarşaf yayınlarsan adama seçmen mesajından çok İTEM (İstenmeyen Taciz Edici Mesaj-SPAM) yağar. O da bu işten bıkar, bir daha e.posta kutusunu açmamaya yemin eder. e.posta adresi listesi yayınlamamak, İnternet sitesi yayınının temel prensiplerinden biridir. Çünkü bu tip listeler tacizkar reklam postalama listesi hazırlayan uyanıkların en kolay hedefidir. Bunun yerine İnternet'ten az buçuk anlayan tasarımcılar bile e.posta adresinin gözükmediği elekronik mesaj formalarını tercih ederler. Ama işte TBMM sitesinin tasarımcısının bundan haberi yok, ne yapalım.

tbmm.gov.tr milletvekili adresleri

Ulaşılmaz Cumhurbaşkanı

Cumhurbaşkanı'nın öyle pek sosyal olma derdi olmadığını biliyordum ama bu kadar da ulaşılmaz olmak isteyeceğini hiç tahmin etmemiştim. Cumhurbaşkanlığı sitesine ticari bir program olan Flash yaması yüklenmemiş herhangi bir İnternet tarayıcısıyla girmek isteyenler duvara çarpmışa dönüyorlar çünkü site anasayfası, İnternet standardı olmayan bu programa sahip olmayanlar tarafından görüntülenemiyor. Sitelerin anasayfasını ''Flash'' ile yapma amatörlüğü Türkiye'de sıkça rastlanan bir durum. Nedeni Flash'ın, kullanıcı tarafındaki farklı araçlara uyum gösterme yeteneği olan maharet isteyen bir tasarım yerine, tasarımcının kaprislerini kullanıcıya dikte eden uygulaması kolay bir tasarıma olanak vermesi. Biraz daha aklı başında tasarımcılar sitenin hem Flash, hem HTML sürümünü yayınlayıp, seçimi kullanıcıya bırakmak gibi yollar da deniyorlar. Cumhurbaşkanlığı sitesinde de bu seçenek sunulmuş. Ama çok zeki bir tasarımla bu seçenek Flash sayfa içine konulmuş. Yani standart sayfaya girebilmek için önce standart dışı sayfaya girmeniz gerekiyor. Bir mimar düşünün: Cumhurbaşkanlığı konutunun araç girişine sadece Smart marka otomobillerin geçebileceği bir kapı koymuş. Standart boyutlardaki araçların geçebileceği ikinci bir kapıyı da bu kapıdan sonra yerleştirmiş. Cumhurbaşkanlığı İnternet sitesinin tasarımcısı mimar olsa, işte böyle bir şeyle karşılaşırdık.

tccb.gov.tr

Sihirli plan

Büyücü gibi bir site var bu kez karşımda. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı'nın İnternet sitesi ziyaretçileri hayretler içinde bırakacak bir tasarıma sahip. Bilgisayar imlecini sitenin anasayfası üzerinde gezdirirken sayfa birden ortadan kaybolabiliyor ve ekrana garip bir yazı çıkabiliyor. Batıl inançlarım olmamasına rağmen önce bilgisayarıma cin filan girdi sandım. Sonra dur bakalım, aynı siteye Microsoft Internet Explorer'la girince ne olacak deyince işin sırrı çözüldü. Meğer Mandrake'ye tabanları yağlatacak sırra kadem basma gösterisi İnternet standartlarına uyulmadan yapılan tasarımmış. Sitenin amatör tasarımcısına tavsiyem İnternet sektöründe dikiş tutturamazsa David Copperfield ya da Kubilay Keskin'den ders alması. Sonra da DPT'ye dönüp, Türkiye için sihirli bir plan yapar bakarsınız. Şaka şaka, bahsini ettiğim hatalı ''script'' dışında gayet güzel bir tasarıma sahip aslında site. Ama profesyonelliğin önemli hataları kaldırmadığını da unutmamak gerek.

dpt.gov.tr

Başarılı örnekler

Hep olumsuzlukları eleştirmek olmaz. Çok güzel devlet siteleri de var. Bunlardan biri İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'ne ait. Vatandaşın kimlik numarasını İnternet üzerinden öğrenmesine olanak veren site çok sade ama işlevsel bir tasarıma sahip. Adresi tckimlik.nvi.gov.tr

adalet.gov.tr
adresinden erişilen Adalet Bakanlığı sitesi de eli yüzü düzgün siteler arasında. Devlet sitelerinin ortak hastalığı belgeleri HTML formatı yerine standart olmayan PDF formatında verme yanılgısına bu sitede düşülmemiş. Adli Yargı Kararnamesi, DGM Kararnamesi gibi çeşitli belgelere hem Zip hem HTML formatında ulaşılabiliyor.

yargitay.gov.tr sitesi gerçekten çok güzel. rega.basbakanlik.gov.tr adresinden ulaşılan Resmi Gazete sitesi de fena değil. Ancak gazete sayfalarının tekst değil taranmış görüntü olarak verilmesi önemli bir eksi puan.

deprem.gov.tr de eli yüzü düzgün, fonksiyonel bir site olarak göze çarpıyor. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü'nün die.gov.tr adresli sitesi ise çok başarılı bir site. Aslında mükemmel diyecektim ama siteye ''www'' lüzumsuz önekini yazmadan girilmesini sağlayacak basit sunucu ayarı yapmamış oldukları için diyemiyorum.

Yahoo 'spam'e savaş açtı

İstenmeyen, tacizkar reklam mesajları e.posta adresi olan herkesin başındaki bela. İnternet kullanıcıları tarafından, bir domuz eti konservesi markası olan ''Spam'' takma adıyla anılan bu taciz reklamlarına savaş açanlar arasına Yahoo da katıldı. Yahoo taciz mesajlarıyla savaşmak için, bu yıl sonuna doğru kullanıma sunmayı planladığı bir teknoloji geliştiriyor. Yahoo'nun hedefi mesajın göndericisini teyit etmekte kullanılan standart internet işlemlerinde ufak bir değişiklik yapmak. Teknoloji hazır olduğunda her e.posta mesajı, içine gömülü kişisel bir anahtar ile gönderilecek. Böylece sahte e.posta adresleriyle yapılmaya çalışılan gönderimlerin dağıtımı, daha posta sunucusundayken önlenecek.
Yazarın Tüm Yazıları