Tasarruf faciası

Geçen hafta başı Türk Hava Yolları’nın TK 1826 sefer sayılı uçağı ile Paris’ten İstanbul’a geldim. Bu bir business uçuşuydu. İyi bir kokpit ve kabin ekibi ile karşılaştım.

Her nedense uçuşa 45 dakika kala çıkış kapısı verildiği için güvenlik geçişlerinde gecikmeler meydana geldi. Oysa diğer havayollarının çıkış kapısı 1 saatten çok daha önce belliydi. Tarife saatini biraz geçerek kalktık.

Uzun süredir THY uçaklarında bulunmayan yastık ve battaniye koltuğumun üzerinde duruyordu. Battaniye kırmızı, THY yazısı son derece kötü ve özensiz çizgiler taşıyordu. Rengi öyle kırmızıydı ki, sanki sedyedeki kanamalı bir hastanın üzerinden çekilip alınmıştı.

Yastıkta başka bir kepazelikle karşılaştım. Kime ihale edilmişse, yastık kılıfları rengi beje çalmış un çuvalı kumaşındandı. Üstelik kılıfın bir kapağı var ki size anlatamam. 1956 model Chrevrolet otomobilin ön kaputu gibiydi. Böyle bir kılıf dizaynı hiç görmedim. Sanırım ihaleyi alan kişi, imalatı babaannesine yaptırmıştı. Ve o da gözlüğünü komşuda unuttuğu için böyle bir kesim ortaya çıkmıştı. Daha doğuştan kirli görünen yastık kılıfının standart içe dönük ve yastığı tutması gereken kısmı 20 santimetre ile dışarı sarkma rekoru kırıyordu. Kılıfın üzerindeki THY logosu sanırım bir ilkokulda elişi dersinde çocuklara işletilmişti. Kendini geriyor, büzüyor, rengini kırmızıdan beter ediyordu.

YEMEK REZALETİ

Paris’ten yüklenen yemek bir tepside önüme geldi. Tepside neden konduğu, ne işe yaradığı belli olmayan iki tabak vardı. Birinin ortasında peynir duruyordu. Oysa mönüde peynir çeşitleri yazıyordu. Tereyağı da yazıyordu ama yoktu. Peynirin önündeki kapta ise salata vardı. Büyük bir uğraşla salatanın üzerindeki saydam folyoyu açtım. Salata tabağında üç adet 2 ile 3 santimetre kare büyüklüğünde yeşillik üzerinde 5 mikron kalınlığında üç havuç uzantısı yer alıyordu. Daha üzerinde ise 6 santimetrelik üç adet soya filizi bulunuyordu. Salata sosunu üzerine döktüm. Ama malzeme o kadar azdı ki, çatalı hangi yönden saplamaya kalksam tabağın içinde buz pateni yapıyor ve acayip sesler çıkarıyordu. Bir soya filizi ağıma düştü ama diri filiz üzerindeki yağı silkeleyerek ağzına ulaşırken çevreyi de batırdı.

Somon fümeden oluşan ordövr tabağına dokunmadım. Sıcak yemek olarak ıspanaklı ‘tortellini’ istedim. Bırakın demiri, ıspanağın yeşili bile ortada yoktu. Bir kaç şişkin makarna anlaşılmaz bir sosun içinde yüzüyordu. Araya karışan peynirler de onları bırakmak istemiyordu.

Sıcak yemek folyo kapta geldi ve kabin memurları servis yaparken eğilmemesi, beni yakmaması için büyük çaba harcadılar. Tepsideki kürdan ise artık kebapçılarda bile kullanılmayan cinstendi. Şarap yelpazesi daralmış, Fransız şarabının Fransa kalkışında kırmızısı yoktu. Oysa mönüde yazanlar THY’nin iş ahlakıydı. Yolcuya karşı bir taahhüt idi. Ama sanırım kimse yolcuyu takmıyordu.

DOKTOR YOLCU

Zaten bir kişi eksik uçan kabin memurları bu arada uçuş korkusundan fenalaşan bir yolcuya tam anlamıyla profesyonel yardım verdiler. Uçakta anonsla bir doktor yolcu da bulundu. Hep yazıyorum bu doktor yolcunun önceden belirlenmesini. Biraz uçuş mili verilerek bu özendirilebilir ve herhangi bir sorun halinde hiç zaman kaybedilmeden uçaktaki doktora ulaşılabilir. Benim önerimi Emirates bile uygulamaya başladı ama bizim THY’nin aklına yatmadı.

Boeing 737-800 tipi wingletli ‘Ardahan’ uçağı ile güzel bir uçuş yaptım. Ama yol boyu THY’nin bir yastık kılıfında, battaniyede bile mükemmel markasını harcamaya başladığı görüp üzüntü duydum.

Tasarruf elbette kurumlar için önemlidir. Ama tasarrufun şekli ve şemaili vardır. Tasarruf, tasarruf derken bir bakarsınız yolcuda THY’den tasarruf etmiş. İşte o zaman çok kötü olur...

Esenboğa’ya TAV imzası

Hızla ilerleyen yap-işlet-devret terminal ihalelerinden en sonuncusu Ankara Esenboğa Havalimanı için gerçekleştirildi. İlk defa hem iç hem de dış hat beraber ihaleye çıkılan projeyi TAV (Tepe Akfen Vie) konsorsiyumu kazandı. Esenboğa’ya yaklaşık 200 milyon dolarlık yatırım yapacak olan TAV, yeniden inşa edeceği iç ve dış hatlar terminalini 15 yıl 8 ay süreyle işletecek.

Rüştünü İstanbul Atatürk Havalimanı’nda ispat ederek tecrübesini bölgedeki havalimanı inşaat ve işletmelerine ihraç eden TAV, Türkiye’nin resmi giriş-çıkış kapısı olan Esenboğa’yı Ankara’ya yakışır bir görünüme kavuşturacak. Halen hac ve charter operasyonu için kullanılan C Terminali yerleşim alanına inşa edilecek yeni iç ve dış hatlar, 36 ayda tamamlanacak.

Yıllık kapasitesi iç ve dış hat toplam 10 milyon yolcu olacak terminaller TAV tarafından işletmesi tamamlandıktan sonra Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne (DHMİ) devredilecek. Halen Ankara Esenboğa’nın yıllık kapasitesi 2 milyon 800 bini iç hat olmak üzere toplam 5 milyon 675 bin yolcu.

Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’ni 22 ay gibi rekor sürede tamamlayarak hizmete sokan TAV, İran’da da Tahran İmam Humeyni Uluslararası Havalimanı’nın yap-işlet-devret projesini seyrüsefer hizmetleri haricinde tamamen havalimanı işletmecisi olarak yürütüyor. TAV ayrıca Emirates Havayolları için Airbus A380 uçaklarının bakım hangarlarının çatılarını imal etti. Halen Mısır’daki havalimanı ihalelerini takip eden konsorsiyum, bölgedeki işlettiği havalimanı sayısını artırmayı hedefliyor.

İHALELER SÜRECEK

1990’ların ikinci yarısında Antalya Havalimanı ile başlayan yap-işlet-devret projelerini İstanbul Atatürk, Antalya 2’nci Dış Hatlar ve Dalaman ihaleleri izledi. Halen Antalya’da Çelebi, Dalaman’da ise Aksa terminal için temel atma aşamasına gelirken her iki binanın 2006 yaz sezonuna yetiştirilmesi planlanıyor.

Önümüzdeki aylarda Ankara’dan sonra İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nın ihalesi yapılacak. İç ve dış hatlar beraber ihaleye çıkılması beklenen projeyi ilerleyen zamanda Bodrum Milas takip edecek. DHMİ özellikle doğudaki havalimanlarının yeterli kapasiteye kavuşması ve standartların yükseltilmesi için yeni formüller üzerinde çalışıyor.

NELER YAPILACAK

11 iç, 7 dış hat toplam 18 yolcu köprüsü.

Yüzde 100 bagaj taramaya yönelik son teknoloji ürünü güvenlik sistemleri.

93 bin metre kare 4 bin araçlık katlı otopark.

30 bin metre karelik açık otobüs parkı.

41 kilometrelik yol ve viyadük inşaatı.

180 bin metre kare apron inşaatı.

Haydi Hezarfen’e

Türkiye Pilotlar Günü kutlamaları 25 Nisan’da İstanbul Hezarfen Havaalanı’nda düzenlenecek özel gösterilerle halkla buluşuyor. Bu yıl beşincisi yapılan kutlamalarda Hezarfen’deki şenlik saat 13.00’te başlayacak. Havacılık gösterilerinde Ali İsmet Öztürk’ün akrobasi uçuşlarının yanı sıra paraşüt, helikopter, model uçak, paramotor ve ultralight gösterileri de yapılacak. Kutlamalar 26 Nisan’da düzenlenecek törenlerle sürecek.

Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA) tarafından organize edilen şenliğe halkın rahat ulaşımı için saat 11.00’de Kadıköy’den, 12.00’de de Taksim ve Bakırköy’den belediye otobüsleri kaldırılacak.

Bu yıl Türkiye Pilotlar Günü’nün beşincisini kutladıklarını söyleyen TALPA Başkanı Kaptan Gürel, amaçlarının 26 Nisan’ı tüm dünyada pilotlar günü olarak kabul ettirebilmek olduğunu söyledi. 2006’da yapılacak olan Uluslararası Havayolu Pilotları Federasyonu (IFALPA) toplantısının İstanbul’da organize edecek olan TALPA, bu konuyu gündeme getirecek. İstanbul’da en son IFALPA toplantısı 1960’ta yapılmıştı.

Tolga ÖZBEK

Bolukçu TÖSHİD Başkanı

Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği (TÖSHİD) Yönetim Kurulu Başkanlığı«na Şahabettin Bolukçu seçildi.

Free Bird Havayolları Genel Müdürlüğü ile eş zamanlı TÖSHİD Başkanlığı«ndan da ayrılan Tuncay Doğaner«in yerine seçilen Bolukçu, aynı zamanda Onur Air Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini sürdürüyor. Olağanüstü genel kurula gidecek olan TÖSHİD’de seçimin gelecek ay içinde yapılması planlanıyor.

Free Bird«ün genel müdürlüğünden ayrılan Tuncay Doğaner ise AtlasJet«e transfer oldu. Öger Grubu portföyündeki AtlasJet’te yönetim değişikliği ile birlikte ETS Tur da ortaklar arasına girdi.

Charter yani tarifesiz yolcu taşımacılığı yapan AtlasJet, tarifeli olarak iç ve dış hat uçuşlarına başlamayı planlıyor. Filosundaki 3 adet Boeing 757’yi Airbus A320’lerle yenileyecek AtlasJet bu yaz filosuna toplam 6 adet A320 alacak. Şirket ayrıca Antalya olan merkezini İstanbul’a taşıyacak.

Free Bird’te Tuncay Doğaner’den boşalan genel müdürlük görevine Gözen Havacılık’ta uzun yıllardır çalışan Emre Gürçay atandı.

Havalimanında polis sıkıntısı

İstanbul Atatürk Havalimanı’nda mayıs ayında açılacak Dış Hatlar Terminali ek tesis ve yoğun yaz sezonunun başlamasıyla birlikte polis sıkıntısı had safaya ulaşacak. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre 3 vardiya çalışan toplam 346 amir ve polis memurunun bulunduğu Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde sadece kapıda 60 kişilik ek kadroya ihtiyaç duyuluyor. Pasaport polisleriyle birlikte ihtiyaç 100’e ulaşıyor.

İstanbul IFATCA 2007’ye talip

Uluslararası Hava Trafik Kontrolörleri Derneği’nin (IFATCA) Hong Kong’da yapılan yıllık genel kurulunda Türkiye 2007’de gerçekleşecek toplantı için tek aday oldu. İstanbul’un yüksek şansı olduğunu söyleyen Türkiye Hava Trafik Kontrolörleri Derneği (TATCA) Başkanı Ayhan Kartal, toplantıya yaklaşık bin delegenin gelmesinin beklendiğini açıkladı.

Toplam 750 kontrolörün katıldığı Hong Kong’daki toplantıda ele alınan en önemli konu hava trafik kontrolörlerinin olası bir kaza-kırım olayında kimliklerinin çalıştıkları kurum tarafından kesinlikle açıklanmamasıydı. Ueberlingen’de 1 Temmuz 2002’de meydana gelen Boeing 757 kargo ile Tupolev 154 tipi yolcu uçağının çarpışmasında görev yapan kontrolörün kaza sonrasında kimliği medyada açıklanmıştı. Kontrolör daha sonra 24 Şubat 2004’te evinde bıçaklanarak öldürülmüştü.
Yazarın Tüm Yazıları