Tasarruf da makul olmalı

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Bülent Ecevit' in savurganlıktan hazzetmediğini bildikleri için mi yoksa devlet otoritesini çürütmenin ilk koşulu olduğu için mi, doğrusu bilemiyoruz... Ama dünkü gazetelerden öğrendiğimize göre ‘‘eski oyun’’ yine sahneye konmuş:

Başbakanlık, her türlü savurganlığa son vermek için bir genelge hazırlamakta imiş.

Dediğimiz gibi Ecevit'ler lüksten, gösterişten uzak yaşarlar. Üstelik ‘‘ayrıcalık’’ saydıkları hiçbir kuralı sevmezler, kendilerine uygulanmasını istemezler. O yüzden örneğin (ki biz bu kadarını fazla buluruz) Bülent ve Rahşan Ecevit hiçbir özel yolculuklarında VIP salonunu kullanmamıştır.

Zaten biz Bülent Ecevit'in, dizaynı ve işleviyle bir başbakana uygun olan Mercedes yerine, yerli yapım Safrane marka otomobili kullanmasını da anlamıyoruz. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin kendi başbakanına ‘‘Mercedes’’ tahsis edecek gücü ve itibarı olduğunu düşünüyoruz.

Kaldı ki 1960'lı yılların başında, mütevazı bir makam arabasına binmeyi tercih eden Başbakan İsmet İnönü'nün, uğradığı bir suikast teşebbüsünden sadece şansı sayesinde kurtulduğunu anımsıyoruz.

Zaten İsmet Paşa da bunun üzerine arabasını değiştirmişti.

Dahası var: Sayın Ecevit yarın Ankara'dan bir yere uçacağı zaman Safrane arabadan inip 20 küsur milyon dolarlık özel Başbakanlık uçağına binince bir çelişki doğmayacak mı?

Biz ‘‘devletin savurganlıklarının önüne geçilmesini’’ içtenlikle destekliyor ve istiyoruz, ama bu konuda gerçekçi tavırların daha yararlı olacağını düşünüyoruz. Ve bir Başbakan'ın bu konularda ‘‘tasarruf’’ yapmasını anlayamıyoruz.

Dahası: Gerçekçi olmayan genelgelerin ve iddiaların sonuçta o genelge altında imzası bulunan yetkilinin otoritesini çürüttüğünü görüyoruz.

Zaten o yüzden söyledik: Acaba maksat Ecevit'e yaranmak mı, yoksa, otoritesini çürütmenin ilk adımını atmak mı diye...

Doğrusunu konuşalım:

Siz tasarruf genelgesi yayınlamamış, örneğin ‘‘resmi telefonlar ve taşıtlar özel amaç için kullanılmayacak’’‘‘gereksiz yere gazete vs. alınmayacak, çiçek vs. gönderilmeyecek’’li talimat vermemiş bir başbakan adı söyleyebilir misiniz?

Hepsi de yayınlamış ve bu genelgelerin hiçbiri dinlenmemiştir.

Nitekim örnek verelim:

Turgut Özal (bile) Mart 1988'de, Nisan 1989'da (ve daha önceki yıllarda) böyle ‘‘tasarruf genelgeleri’’ yayınlamış, ama daha sonra eşinin terzisini askeri helikopterle taşıtmıştı.

Hele Tansu Çiller, başbakan olur olmaz her türlü ‘‘tasarruf’’a ek olarak karşılama ve uğurlamalara geleceklerin sayısını bile asgarinin (deyim yerindeyse) altına indirmişti.

Aynı Çiller daha sonra, bir yerden ötekine, Arap Emirlerine yakışacak şatafatta konvoylarla gitmezse etrafını kırıp geçirirdi.

Ecevit öyle olmaz ama... Yayınlayacağı genelge de uygulanabilmelidir.



Yazarın Tüm Yazıları