Tasarımda maneviyat öne çıkıyor

Güncelleme Tarihi:

Tasarımda maneviyat öne çıkıyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 19, 2011 00:00

Bohem 70’li yıllara damga vuran Hebi Lamp’in yaratıcısı bol ödüllü Japon tasarımcı Isao Hosoe, uzay mühendisliği okuduktan sonra İtalya’da meşhur mimarların stüdyolarında çalıştı. Hosoe, Japon kağıt katlama sanatı origamiyi seramik karolara uyarlamak için Türkiye’ye geldi

1942 doğumlu Isao Hosoe, Tokyo Üniversitesi’nin Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü mezunu. 1967’de bursla İtalya’ya gelip, Milano’da bir yıllığına istediği bir alanda çalışma imkanı buldu. ‘İnsan Gücüyle Çalışan Uçaklar’ projesiyle lisanüstü tezini tamamladı. Bu arada Milano’daki havadan etkilenerek tasarımcı olmaya karar verdi. İşe dönemin meşhur mimarları Alberto Roselli ve Gia Ponti’nin stüdyosunda seramik üstüne çalışarak başladı. 70’lerde tasarladığı yılan görünümlü ‘Hebi Lamp’le dikkatleri üstüne çekti. 1973’te Lubiano Tasarım Ödülleri’nde büyük ödülü kazandı. Lamba, şu anda New York’taki Brooklyn Müzesi’nde ve Londra’daki Victoria and Albert Müzesi’nde sergileniyor. Hosoe şimdilerde hem Milano’daki Politecnico ve Roma’daki La Sapienza Üniversiteleri’nde ders veriyor; hem de Milano’daki stüdyosunda çalışmayı sürdürüyor.

BELLİ BİR TARZ İÇİN UĞRAŞIRSANIZ ZORLANIRSINIZ

Hosoe, meslek sırrını stüdyosunda sadece düşünerek çalışmaya bağlıyor: “Kafamı boşaltarak gün boyunca düşünürüm. Hiçbir zaman bir tarz yaratmaya çalışmam. Zaten ‘tasarım ürün’ diye uğraşırsanız, zorlanırsınız. Sadece kullanımı ve faydayı düşünürüm, ürün son halini kendiliğinden alır. Öyle ki ne tasarlayacağımı bile seçmem. Lambalar, masalar, sandalyeler... Her şeyi yaparım.” Hosoe’nun iyi tasarım için de tek kriteri denge: “Tasarlarken estetiği ön planda tutmam çünkü asıl önemli olan fonksiyondur. Eğer lambadan ışık çıkmazsa, o bir lamba olmaz. Masa ve özellikle sandalyelerde de bu kural geçerli; eğer yaptığınız şeyin üstüne oturamıyorsanız, güzel görünmesinin anlamı yok. Benim için iyi tasarım, kullanım, teknoloji, ergonomi gibi tüm elementlerin dengede olduğu tasarımdır. Estetiği bu dengeden sonra yerleştirmek gerekiyor.”

MADDİYATÇI AVRUPA YERİNE RUHANİ KÜLTÜRLER YÜKSELİŞTE

Japon tasarımcı, tasarımdaki son trendin maneviyat olduğuna dikkat çekiyor: “Budizm’de iki farklı dünya var; akıl-mantık ve duyguların hakim olduğu maneviyat dünyası. Artık tasarımda akıl değil maneviyat öne çıkıyor. Atalarımızdan kalma ilkel deneyimler öne çıkmalı. İnsanlar zeka ve enerjilerini ruhani konulara harcamalı. Kültürlerdeki materyalizm azalıyor.” Hosoe Avrupa kültürünün etkisini kaybettiğini, Türk kültürününse barındırdığı sıcaklıkla maneviyatın getireceği yaratıcılığa çok daha yatkın olduğunu söylüyor: “Aynı sıcaklığı Japonya’da da hissediyorum. İki ülke arasında kurduğum bağ bende büyük bir tutku yaratıyor. Avrupa mimarisi mekanın aydınlatılması ve gölgenin yok edilmesine dayanır... Japon mimarisiyse gölgenin kendisini de bir tasarım öğesi olarak görür ve bundan bir sanat oluşturur.”

ÜÇ BOYUTLU FAYANS KAROLAR

Hosoe, Kale Grubu için Japon kağıt katlama sanatı origamiden esinlenen seramik karolar tasarlayacak: “Kullanacağımız tekniğin adı; ‘Miura-ori.’ Uzay teknolojisinde kullanılmak üzere Tokyo Üniversitesi’nden Koryo Miura tarafından icat edilen sistem sayesinde, fayanslarda üç boyutlu ve gölgeli bir etki sağlayacağız. Görüntü, insanlarda maneviyat hissini artıracak. İngiliz Paul Jackson’ın buluşu olan ve kağıttaki küçük bir katlamanın kağıdın tüm özelliklerini değiştirerek yeni bir boyut kazandırmaya dayanan ‘Jacksonian Eğrisi’ teorisiyle şekillenen lavabonun yanı sıra; iki paralel çizgiyi küresel bir yüzeyde birleştiren ‘Lobacevskij’ teorisinin üç boyutlu formlarıyla hayat bulan banyo mobilya ve vitrifiye koleksiyonu üstünde çalışıyoruz.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!