Olgunlaşma’nın ilk mezunlarından. Oysa annemin bu taraklarda hiç bezi yoktu. Dikiş dikmezdi. Ama ben çocukluğumdan beri modacı olmak isterdim. Sanata da meraklı olduğum için Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro, dekor, kostüm bölümüne girdim. Birinci sınıfta Fiat ve
Koç’un bir bursunu kazanıp Venedik Üniversitesi’ne geçtim. Mezun olduktan sonra kendi işimi yapmayı denedim ama mutlu olamadım. Tasarımcı olma istediği daha ağır bastı. "
Gülin Girişmen’in moda dünyasına girmesine İTKİB Genç Tasarımcılar yarışması vesile oldu. Birinci olduğu için piyasada iş bulabildi. Yükseller Deri, Ozan Triko, ABS için çalışıp deneyim kazandıktan sonra Eylül 2004’te kendi atölyesini kurdu.
Gülin Girişmen seksiliğin gizeminden yana. "Lak diye ortada olan görüntüleri sevmiyorum" diyor. Maskulen detayları sık kullanıyor. Farklı şekillerde giyilebilen işlevsel kıyafetler tasarlıyor. Kadın belini ortaya çıkarmayı seviyor. Korse tipi ceket ve bluzlar her zaman koleksiyonunda bulunuyor.
Hazırladığı kıyafetleri Bomonti’deki atölyesinde satan Girişmen kişiye özel dikim de yapıyor: "İşe başlamadan önce müşterimin en güzel noktasını belirliyorum ve o noktayı vurguluyorum. Bacaksa bacak, göğüsse göğüs, sırtsa sırt. Diktiğim kıyafetin hem kalıbının hem ruhunun sahibine oturması gerekiyor. Saçına, aksesuvarına ve makyajına da ben karar veriyorum. Hatta birlikte nasıl yürümesi gerektiğini bile çalışıyoruz."