Tartışılan özel hayatlar

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Classic FM Dergisi (Şubat 1999) bütün dünyada tartışılan 'Hilary and Jackie' filmini kapak yapmış.

Ünlü İngiliz müzikçi ve çellist Jacqueline du Pre'nin yaşamını konu alan filmde, biyografik gerçeklerle sanatsal gerçeklerin meydan savaşı veriliyor.

'Hilary and Jackie', onun kardeşlerinin anılarının bir bölümüne dayanılarak yazılmış bir kitabın sinemaya uyarlanması.

Kitabın adı, 'A Genius in Family'. Yönetmen Anand Tucker.

1987 yılında 42 yaşında multiple sclerosis'den ölen çellisti Emily Watson canlandırıyor.

Yönetmen ve senarist, bu filmde gerçekleri bir yazıcı sadakatiyle aktarmadıklarını açıklıyorlar, hücumlara karşı kendilerini koruyabilmek için...

Her sanatçının bir bencil yanı vardır. Kendine özgü dünyasının kurallarını da kendi koyar. Jacqueline du Pre de öyleymiş.

Yönetmen Tucker'a göre, ‘‘müzik onun için her şeydi: aşk, nefret, şiddet, güzellik ve olağanüstülük.’’

Aile ile ilgili gerçekler için, yazarın açıklaması şöyle:

‘‘Her ailenin kamuoyuna yansıyan bir yüzü vardır, bir de bilinen ya da belirsizlikler arkasında kalan özel bir yanı bulunur. İşte kahkahalarla gözyaşları buradadır.’’

Yazara sorarsanız, o bir deha ve hasta bir kişi. Kitapta bu iki özelliğin ölümcül kombinasyonunu başarmaya çalışmış.

Sorun sadece ünlü müzikçinin yaşamı değil, bir ünlünün çevresindekiler de bu mıknatıslı dairenin dışında kalamazlar. Hiç kuşkusuz, eşi olan ünlü piyanist ve orkestra şefi Daniel Barenboim de yayınlanacak anılarında gerçekleri dile getireceğini söylüyor.

* * *

MÜZİKÇİLERİN yaşamı üzerine henüz belleklerimizden çıkmayan bir film de 'Shine'dı.

Piyanist David Helfgott'un nice badirelerden sonra müziğe dönüşünün duyarlı hikayesiydi.

Shine, insanları öylesine etkilemişti ki, piyaniste üst üste konser teklifleri geldi, filmin müziğinin CD'si çok sattı.

Konserine gidenler, çok beğenmediler, hatta eleştirmenler de filmin rantını yiyen bir sanatçı gözüyle baktılar ona.

'Shine'da bir piyanistin müziğe dönüşünde tek eksen kendisiydi, oysa burada başka kişiler de rol alıyor.

Özel hayatların filme çekilişi her zaman tartışmalara neden oluyor.

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının hayatlarını, eylemlerini perdeye getiren film için de birçok tartışma yapıldı. Gerçek Deniz Gezmiş bu mu, diye soruldu.

Biz onu bir senaristin, bir film yönetmeninin merceğinden, yorumundan gördük.

Hiç kuşkusuz insanların özel hayatları sinemaya aktarılırken bir takım sorumlulukların gerektiğine inanıyorum. Çünkü toplum onları buradan tanıyacaktır.

İkilem burada. Yaratıcının payı ile gerçeğin payı.

* * *

GELİN görün ki sanat bireyseldir, o açıdan baktığınızda 'Hilary and Jackie' sanat, edebiyat, sinema tarihinde çok yapılan bu tartışmayı yeniden alevlendiriyor.

Ve ortak bir sonuca varılmasını da sağlayamıyor.



Yazarın Tüm Yazıları