Tarkan Gezi Parkı’na gelmeliydi

Çünkü Tarkan doğa aşığı olarak bilinen, çevre konusunda aktif çalışmalar yapan tek ünlü.

Haberin Devamı

Yedi yıldır Doğa Derneği’nin çalışmalarına destek veriyor.
Hatta 5 Haziran’da derneğin ve bizzat kendisinin çabalarıyla kurulacak Seferihisar Doğa Okulu için bir konser verecek İzmir Arena’da.
Kısacası çevre konusundaki duyarlılığı lafta değil, her daim eylemsel.
Bu yüzden diyorum ya, Tarkan Gezi Parkı için yapılan eyleme katılmalıydı.
Çünkü bu da bir çevre eylemi.
Şehrin göbeğindeki tek parkı betona, AVM’ye teslim etmek istemeyenlerin eylemi.
Bu yüzden Tarkan’ın da eylemi olmalıydı, onun katılımı önemliydi.
Neden biliyor musunuz?

HERKES ONU SEVER, DİNLER

Tarkan gibi 7’den 70’e herkesin sevdiği bir sanat-çının parka gelip destek vermesi, yapılan eylemi hem halkın hem de hüküme-tin gözünde “üç beş çapulcu parka gidip eylem yaptı, abartmayın” tonlamasından çıkarabilirdi.
Çünkü hepimiz biliyoruz ki ana haber bülteninden Gezi Parkı eyleminin otuz saniyelik görüntülerini izleyenler şöyle bir baktılar televizyona, sonra da kafalarını çevirip normal hayatlarına devam ettiler.
Oysa Tarkan gelmiş olsaydı, o görüntüler onbeş dakikaya çıkacak ve izleyenler kafalarını hemen çevirmeyecek, “Tarkan ne demiş, niye oraya gitmiş?” diye dikkatle dinleyecekti.

HER KESİM GELİRDİ
Böylece olay daha kitleselleşecek, belki Tarkan’ı orada görüp samimiyetine inanan türbanlı kızlar da yeşil alana destek vermek adına soluğu orada alacaklardı.

BELKİ BÖYLE KONUŞULMAZDI

Dahası, eylem sırasında şahit olduğum 20 yaşlarındaki iki genç adamın aralarındaki şu diyaloğun değişmesine de sebep olacaktı Tarkan:
“Lan bunlar çadır da kurmuş buraya? Yeni mahalle filan mı kuruyorlar? Bizde muhtarı mı olsak lan?
Hani çevik kuvvet nerede, gelsin de dağıtsın bunları!”
Ama olmadı, Tarkan yoktu işte.
Elbette gelmek zorunda değildi.
Ama işte eyleme giden çoğumuzun aklından “Ah keşke” diye geçince Tarkan’ın adı, bu yazıyı yazmak da farz oldu.

NOT: Bu isteği eylem sırasında Twitter üzerinden dillendirince bir takipçim, “Tarkan’ın adını karıştırmayın bu işe, orası zaten kadınların geçemediği berduş yatağı bir park” diye tepki gösterdi.
Diyelim ki park o hale geldi. İyi de bunda ağaçların suçu ne? Güvenliği sağlamak varken ilk tercih AVM yapmak mı olmalı?

Haberin Devamı

İşkadını da eylemdeydi

Haberin Devamı

Her şeye rağmen çok güzel bir eylem yapıldı Gezi Parkı’nda.
Sabaha karşı yapılan biber gazı baskınıyla hazin ve hain bir şekilde sonlansa da...
Çünkü daha önce hiçbir kamusal alan için nöbet tutulmamıştı.
Yüzlerce kişi saatlerce böyle beklememişti.
Evet bekleyenlerin çoğu üniversite öğrencisiydi.
Ama içlerinde bir işkadını vardı ki, “İşte bu!” dedirtiyordu insana.
Yüksek topukluları, şıkır şıkır elbisesiyle toplantıdan çıkıp gelmişti parka.
Çevresinin, “Aman efendim, ne işiniz var orada?” muhalefetine rağmen.
Çok basitti oysa. Yakından tanıdığım bu işkadını bitkilere bayılır, balkonunda onlarca çiçeği vardır, parkların önemini bilir... Bu kadardı yani.
Gelip destek vermesi için başka neden aramaya gerek var mıydı ki?

Yazarın Tüm Yazıları