Tarım Bakanlığı’nın Feride’leri şehirleri bırakıp köylere yerleştiler

Güncelleme Tarihi:

Tarım Bakanlığı’nın Feride’leri şehirleri bırakıp köylere yerleştiler
Oluşturulma Tarihi: Nisan 11, 2004 01:12

Çalıkuşu romanındaki gibi, Tarım Bakanlığı'nın ziraatçi ve veteriner Feride'leri, meslek aşkları uğruna Anadolu'nun çeşitli yörelerindeki köylere yerleştiler.

Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu romanındaki Feride, aşkını kalbine gömmek için Anadolu yollarına düştü. Tarım Bakanlığı’nın ‘Feride’leri ise meslek aşklarının peşine takılıp, Anadolu’nun köylerine yerleştiler. Doğdukları şehirlerin köylerinde görev yapıyorlar. Ama çoğu şehir merkezlerinde büyümüş. Üniversite yıllarında modern yaşamla iyiden iyiye bütünleşmişler. Şimdi ise köy hayatının tam ortasındalar.

Mesleklerini yapmak, toprakla haşır neşir olmak onların mutluluk kaynağı. Zaman zaman şehri, arkadaşlarını, ailelerini özleseler de üç yıl sürecek ‘1000 Köye 1000 Tarımcı’ projesine gönül koymuşlar.

Tarım Bakanlığı’nın sağladığı lojmanlarda oturuyor, bürolarında köylüleri dinliyorlar. Projenin yapısı gereği bakanlık onlardan hizmet satın alıyor. Bağ-Kur’lu gönüllüler ayda 650 milyon lira kazanıyorlar.

Köylüler ise biraz şaşkın. Kastamonu Tarım İl Müdürü Güray Koçak’ın yanında ‘Allah razı olsun’ diyorlar ama bazılarının gözleri ‘Biz babadan, dededen öğrendik bu işi, kitaptan öğrenen ne anlar?’ diye bakıyor.

‘Feride’ler ise kararlı, güçlü ve enerjik. Köylüyü bilimle buluşturacak, daha çok üretmesini, daha çok kazanmasını sağlayacaklar. Genç kuşaklar da büyük şehirlerde telef olmak yerine toprağına bağlanacak. Köylünün itirazlarını hoşgörüyle karşılıyorlar, çünkü önyargıları da yenmek üzere oradalar.

Üniversitedeki erkek arkadaşları, onların köy yaşamına ‘birkaç ay’ ömür biçmiş. Ama ‘Tarım Feride’leri iddialı: ‘Biz bu projede başarılı olacağız. Köylü bilinçlenecek, meslektaşlarımıza iş imkanı doğacak.’ Başlarda onları hemşire sanan da çıkmış, köy imamı olmadan yanlarına gitmeyen de. Ama herşeyin düzeleceğine inanıyorlar.

BLUE JEAN OUT ŞALVAR IN

Kastamonu’lu gönüllüler, köye gider gitmez blue jeanlerini çıkardılar. Köy kadınlarının giydiği kıyafetlere bürünüp, kendilerini tarlaya attılar. Eğimli tarlada fotoğraf çekmek istediğimiz yönü gösterince ‘hayır’ dediler. Tarla bu şekilde sürülmez, bir mühendis, fotoğraf için bile olsa bu yanlışa ortak olmaz. Haklıydılar. Sonrasında Zeynep oturdu traktörün direksiyonuna, tarlayı ‘doğru yönden’ sürmeye başladı.

TARIM GÖNÜLLÜLERİ: 1000 KÖYE 1000 TARIMCI

Tarım Bakanlığı’nın ‘Köy Merkezli Tarımsal Üretime Destek Projesi’, ‘Tarım Gönüllüleri: 1000 Köye 1000 Tarımcı’nın çalışmalarına Cumhuriyet’in 80’inci yılı etkinlikleri kapsamında geçtiğimiz yıl başlandı.

Başvurular alındı, seçimler yapıldı. Projenin eksiklikleri tamamlandı. Ziraat mühendisleri ve veterinerler, yaklaşık bir ay önce gönüllü görev yapacakları köylere yerleştiler.

Projede 787 mühendis, 274 veteriner görev alıyor. Mühendislerin 213’ü veterinerlerin 48’i, gönüllülerin toplam 261’i kadın.

Proje, ziraat mühendisi ve veterinerlerden köylerde faaliyette bulunmak üzere danışmanlık satın alınmasıyla gerçekleşiyor.

Amaç, nüfusun yüzde 35’ini oluşturan ama Gayrı Safi Milli Hasıla içinde yüzde 14’lere gerileyen tarımı geliştirmek. Anlayış, ‘Köye, köylüye ve çiftçiye hizmet köyde olmalıdır.’

Mühendis ve veterinerler, doğdukları, ikamet ettikleri illerde görev almak üzere başvurdular. Kabul şartlarından biri görevli olunan köyde, mesai sınırlaması olmadan hizmet vermek. Üç yıllık projenin öngörülen maliyeti 50 trilyon lira.

Gönüllülerin ücretleri, ilk yıl, vakıflar, kooperatifler gibi bakanlık dışı kaynaklardan ödenecek. Köylüler, ikinci yıl ücretin yarısını, üçüncü yıl ise tamamını ödeyecekler.

Kastamonu Tarım İl Müdürü Güray Koçak, projenin başarılı olacağına inananlardan. Gönüllülerin görev yaptığı köyleri tek tek dolaşarak, ‘Onların arkasındayız’ mesajı veriyor. Köylülere, gönüllülerin tarımın doğrularını bildiklerini, babadan görme metotlar yerine yeni uygulamaya girerlerse neler kazanacaklarını anlatıyor.

Zeynep Şensoy (25) Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi mezunu

Gelinim kızım seni görsün yeter

Dedesi çiftçi olduğu için küçükken tatillerini köyde geçirirmiş. Traktör kullanmaktan, tohum atmaya hiç biri ona yabancı değil. Seydiler Şalgam Köyü ve çevresindeki 15 köyün tarım gönüllüsü. Kadın olmanın sıkıntısını yaşamamış. Köylerde genellikle erkeklerin oturduğunu, kadınların çalıştığını anlatıyor. Sıkıntısı köylünün, anlatılanı görmeden kabul etmemesi. Bu nedenle önerilere kapalı, sosyal hayattan kopuklar. Zeynep yine de iyi karşılanmış. Köy muhtarı, ‘Senin varlığın yeter, kızım gelinim seni görsün yeter’ diyerek, gönüllülerin köy gençlerini göç etmekten vazgeçirebileceklerine ilişkin inancını anlatmış. Çünkü gençlerin büyük şehir sevdası nedeniyle, köyde yaşayanlar 50 yaşın üstünde. Zeynep’e göre ekonomik anlamda değil, hayatlarını sürdürmek için tarım yapıyorlar. Ama bu değişecek.

Aliye Daşçıoğlu (25) 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi mezunu.

Meslektaşlarımıza iş imkanı doğacak

Özel şirkette dört yıl ürün kalite sorumlusu olarak çalışmış. Ama bu projeyle mesleğini daha anlamlı hale getireceğini düşünmüş. Pınarbaşı Esentepe Köyü’nde oturuyor. Çevredeki dört köyün gönüllüsü de o. Köyde yaşayanların çoğu emekli olduktan sonra doğduğu topraklara dönenler. Ona çok iyi davranıyorlarmış. Projenin amacına ulaşmasıyla, meslektaşlarına iş imkanı doğacağını, ziraat mühendislerinin köylü tarafından saygıyla karşılanacağını söylüyor.

Demet Değirmenci (25) Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi mezunu

Rüyamda görsem inanmazdım

Şimdi yüksek lisans eğitimi alıyor. Dedesi Sabuncular Köyü çiftçilerinden. ‘Kızım sen mühendis oldun. Gel bana yardım et, ben sana maaş vereyim’ deyip duruyormuş. Zeynep de gülüyormuş bu öneriye. Gel gör ki tarım gönüllüsü olunca, dedesinin köyü de dahil 9 köyün mühendisi olmuş. Artık Samancılar Köyü’nde yaşayacak. Ama lojmanı hazır olmadığı için şimdilik dedesinde kalıyor. ‘Rüyamda görsem inanmazdım’ diyor. Demet, köyü sevse de Ankara’yı özlüyor. Kar yağıp, köy yolları kapandığında, üstüne bir de elektrik kesilince çok sıkılmış. En çok büyük şehirlere giden gençlere üzülüyor. Oralarda üç kuruşa çalışan gençlerin, toprağın dilinden anlamaları, bilimi uygulamaları halinde köyde refah içinde olacaklarına inanıyor. Köylerde kooperatifçiliği canlandırıp, Tarım Bakanlığı’nın teşvikleri doğrultusunda yeniliklere imza atmak istiyor.

Şennur Topçuoğlu (25 ) Gazi Osman Paşa Üniversitesi mezunu

Köyde yaşamayı seviyorum

Daday Selalmaz Köyü ile birlikte 15 köyün gönüllüsü. İlçede büyümüş ama yaz tatillerini babasının köyünde geçirirmiş. ‘Köy hayatını biliyordum ve hep sevdim’ diyor. Köyde yaşamaktan sıkıntı çekmiyor, çok mutlu. Köylünün yabancıları dışlamadığını ve kendisini de çok sıcak karşıladığını anlatıyor. Projeyle, köylünün bilinçli tarım yapacağına inanıyor.

Zuhal Barut (25) Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Kızlara cinsellik bilgileri vereceğim

O sadece tarımla değil, köylünün her derdiyle ilgilenmeye karar vermiş. Köyde yaşayan genç kızların cinsel yönden çok bilgisiz olduklarını anlatıyor. Bu konuda da girişimleri olacak. Ağlı Bereketli Köyü’nde yaşıyor. Çevredeki 13 köyün gönüllüsü de o. Köylünün şaşkın olduğunu ‘Bizden ne istiyorsun?’ demeye getirdiğini anlatıyor. ‘Maaşınız iyi mi?’ diye de soruyorlarmış. Gönüllülerin tarıma bir farklılık getireceğine inanıyor. Zuhal, lojmanı hazır olmadığı için köyde bir ev kiralamış. Ev sahibinin alt katta beslediği horozlardan birinin gece boyunca ötmesi nedeniyle bir türlü uyuyamıyormuş. En sonunda ‘Bu horoz vakitsiz ötüyor, kesin bari’ diye espri yaparak, derdini anlatmaya çalışmış. Aldığı cevap: Kestik kestik kızım ama yanlış horozu kesmişiz.

Alise Uysal (28) 19 Mayıs Üniversitesi mezunu

Başarı bize bağlı

Antalya’dan çok iyi bir iş teklifi almış ama ailesinden izin alamamış. O da tarım gönüllüsü olmaya karar vermiş. Projenin başarısının ilk uygulayıcılar olarak, kendilerine bağlı olduğuna inanıyor. Mesleğini çok seviyor. Köylüye yardımcı olacaklarına inanıyor. Çünkü köylünün buna ihtiyacı var.

Tangül Uzun (25 yaşında) Gazi Osman Paşa Üniversitesi mezunu

Beni hemşire sandılar

Bük Köyü ve çevresindeki 16 köye hizmet verecek. Köyde onu çok güzel karşılamışlar. Bakanlık, ev ve büro olarak kullanması için atıl durumdaki Sağlık Ocağı’nı tahsis etmiş. İlk günler ilacını eline alan, ‘İğnemi yapar mısın?’ diye kapısına gelmiş. Köylü onu hemşire sanmış. Köylülerin, kadın olduğu için kendisinden biraz çekindiklerini belki bir erkekle daha rahat sohbet edeceklerini söylüyor. Ama zamanlar bunlar da değişecek.

Gaye Küçük (25) Gazi Osman Paşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi mezunu

Girişimci ruhlar açığa çıkmalı

Mühendislik eğitiminden sonra ODTÜ’de dil eğitimi almış, İngilizce öğretmenliği yapmış. Özel şirketlerde de çalışmış. Projeyi duyunca, kendi mesleğini yapma isteğiyle hemen başvurmuş. Gaye, 17 köyün gönüllüsü. Merkezdeki Kaşçılar Köyü’nde oturuyor. Köylünün babadan gördüğünü yaptığını ve teknolojiyi kullanmadığını anlatıyor. Bunları değiştirmek istiyor. Girişimci ruh taşıyan köylülere inanıyor.

Selma Çatık (28) Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Yanıma imamla geliyorlardı

Görevini Devrekhane’nin Çeltik Köyü’nde yapıyor. 15 köy de ona bağlı. 28 yaşındaki Selma köye ilk yerleştiğinde, köylü ne yapacağını şaşırmış. Bir şey sormak isteyen herkes, kadın diye olsa gerek, köyün imamını da yanına alıp geliyormuş. Sokakta, tarlada rastlaşınca alışmışlar artık. İmamsız da soru sormaya başlamışlar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!