Tarihi bir sınav günü...

Oktay EKŞİ

Her insan gibi her toplum da kendi sınavını kendisi verir. Tıpkı İtalya'nın son Apo olayında ortaya koyduğu dostluk (!) sınavı gibi.

Söze devam etmeden belirtelim:

İtalya bizim gül hatırımız için kendi hukukunu çiğnesin demiyoruz. Çünkü biz hukukun üstünlüğüne inanırız.

Biz, 153 öğretmenin kanına giren, kundaktaki çocukların bile karnına kurşun doldurtan, kadınmış, yaşlı imiş demeden önüne geleni katlettiren bir suçlunun tutukluluğunun kaldırılmasını ve hatta muteber konuk muamelesi görmesini affedemiyoruz.

İtalya kuşaklar boyu utanacağı kadar kötü bir sınav verdi.

Ama İtalya'nın çok kötü sınav vermesi, bizim de aynı şeyi yapmamızı gerektirmez.

O nedenle Şampiyon Kulüpler turnuvası gereği bu çarşamba İstanbul'da oynanacak olan Galatasaray-Juventus futbol maçı, Türk ulusu olarak bizim nasıl centilmen bir ulus olduğumuzu göstermemize fırsat vermeli...

Bu fırsat, Türkiye'de Juventus oyuncularına kötü davranılır ve hatta bir taşkınlığa maruz kalırlar diye tir tir titreyen İtalyanlar'a ve takımın oyuncularına ‘‘Türkler hakkında yanılmışız’’ dedirtmelidir.

Büyük Atatürk'ün sözünü ettiği ‘‘Türk milletinin yüksek medeni vasfı’’ işte bu tür olaylarda ortaya çıkar. Uluslara bu sınavlar saygınlık kazandırır ve bu sınavlarda çakan uluslar dünyanın lanetine maruz kalır.

O nedenle tekrar ediyoruz:

Juventus gelmeli, İtalya için duyduğumuz nefret ve öfke ne kadar yoğun, ne kadar büyük olursa olsun, nihayet bir spor karşılaşması yapmak için buraya gelen İtalyan gençler, Türkiye'deki seyirciden ve rakip takım olan Galatasaray'ın oyuncularından sadece ve sadece insanlık dersi alarak kendi ülkelerine dönmelidir.

Maçı Galatasaray'ın kazanmasını elbet isteriz. Hatta kazanmakla kalmayıp bu takıma yedi kuşak boyu unutamayacakları kadar gol atsınlar ve onlara hangi ulusun futbol takımı ile oynadıklarını göstersinler dileriz.

Ama Türk ulusunu temsil ettiklerini unutmadan ve bu ulusun yüksek medeni vasfını ortaya koyma görevini ihmal etmeden...

Biz bu satırları yazarken elbet birtakım fanatiklerin boş durmayacağının farkındayız. Hele halkımızı galeyana getirip bir kardeş kavgası çıkarmak isteyenlerin kan akıtmak için bahane aradıklarını herkes gibi biz de görüyoruz. Örneğin, İstiklal Savaşı sırasında henüz doğmamış birtakım insanlara ‘‘gazi’’ diye üniforma giydirip ellerine de bıçak, kama, saldırma türünden silahlar tutuşturulmasını ve onlar eliyle hepimizi kan dökmeye kararlı bir kitle gibi gösteren sorumsuzları ve bunları yayınlayanları kınıyoruz.

Halkın bu sırada gösterdiği tepkiyi üç aylı bayraklarla siyasi bir partinin patenti altına alanları ve İtalya bayrağını yakanları ayıplıyoruz. Bunların bu ulusa yakışmayan taşkınlıklar olduğunu söylüyor ve bunları yapanların Türk ulusunun dostu olmadığını buradan ilan ediyoruz.