Taraf’ın tarafları

TARAF gazetesinde neler oluyor? 1960’larda Yön dergisi nasıl sol-Kemalist bir rüzgâr estirmişse, zamanımızda liberal-sol bir rüzgâr estirmiş olan Taraf gazetesi bir süredir neden yaprak dökümü yaşıyor?

Haberin Devamı

Yasemin Çongar’la kısa bir süre Milliyet’te, uzun bir süre de CNN Türk’te beraber çalıştık. Aramızda bazı görüş farkları vardır ama gazeteciliğine ve karakterine çok saygı duyarım. Ona sordum ne oluyor diye? Kimseyi suçlamadı, kimseyi yaftalamadı, uzun telefon görüşmemizde özetle, “Biz ayrılma gereği duyduk, ondan sonraki gelişmeleri pek bilmiyorum” dedi.
Yasemin’inki bir tarz, olgun ve saygılı bir tarz.
Ama Taraf gazetesindeki taraflarda başka tarzlar da var: Taraf gazetesinde taraflar birbirlerini “Fethullahçı, iktidar düşmanı, barış düşmanı” diye suçladı!
“Sermaye gücü, editoryal bağımsızlığı ayaklar altına aldı” da denildi.

AĞIR SUÇLAMALAR

Hatta suçlamalardan biri aynen şöyle:
Taraf Ergenekon zihniyetiyle aynı noktaya geldi!”
Ergenekon dosyasının oluşmasında haberleriyle büyük rol oynayan Mehmet Baransu’nun yazmaya devam ettiği ve Neşe Düzel’in yönettiği Taraf gazetesi, “Ergenekon zihniyetiyle aynı noktaya gelmiş” imiş...
Hapishane arkadaşım, dostum Oral Çalışlar istifa ederken bir yazı yayınladı; öbür tarafı barış karşıtı diye suçladı.
Anlaşılıyor ki, kavga, “Barış mı, demokrasi mi?” kavgası imiş.
Çözüm sürecine öncelik veriyorsanız hükümete anlayışla yaklaşmak... Demokrasiye öncelik veriyorsanız hükümeti eleştirmek...
İnsan demeden edemiyor, “barış” diyenler de “demokrasi” diyenler de kendi öncelikleriyle yazmaya devam edemez miydi? Olmadı, devam edemediler!
Bu nasıl demokratlık böyle; barış içinde gazetede devam edemediler!

Haberin Devamı

FRAKSİYON GELENEĞİ Mİ?

Taraf’ta artık yazılarını okuyamayacağım için üzüldüğüm isimler var; başta Halil Berktay olmak üzere... Berktay’ın totalitarizm eleştirilerini çok önemli buluyordum. Ama mesela Murat Belge’nin yazılarını okumaya devam edeceğim diye de memnum.
Ben gidenlere de kalanlara da kendimi kategorik olarak yakın veya uzak hissetmiyorum. Aklımın ermediği bu kavgayı önemsememin sebebi, sol gelenekte kuvvetli olan “fraksiyon” çatışmalarının yeni bir örneği gibi görmemdir!
Genel kavramlarda anlaştığınız halde, konjonktürel konulardaki farklardan dolayı yolları ayırmak, bununla kalmayıp savaşmak!
Hatta demokrasi için mücadele eden Taraf gazetesinde köşe yazılarına “sansür” uygulandığı bile olmuş.
Ben sık sık Mete Tunçay’ın sözünü hatırlarım:
Türkiye’de bütün akımlar dogmatiktir”.
Maalesef kanaatlerimizi hemen dogma haline getirir, vuruşuruz.

Haberin Devamı

KİM DAHA DEMOKRATMIŞ?

Uzlaşma kültürümüz eksik deriz... Hoşgörümüz eksik deriz... Farklı görüşlere tahammülümüz eksik deriz... Özgürlük anlayışımızın kıt olduğunu söyleriz...
Taraf’taki ayrılmaları anlıyorum da birbirlerine yönelttikleri suçlamalara bakınca ne söylemek gerektiğini kestiremiyorum.
Dünkü yazısında Murat Belge, şöyle diyordu:
“Şu kadar yıldır birlikte çalışarak bu kadar da başarılı sonuçlar almış bir insanlar topluluğunun bunu kesmek zorunda durumunda kalması acı bir olay”.
Belge’nin özellikle de şu satırları:
“Kesmekten öte, birbirleri hakkında suçlamaya varan sözler söylemeleri iyiden iyiye vahim”.
Neticeten, kim daha demokratmış?
Dogmatik bütünün parçaları olma konusunda, demek ki, birbirimizden çok da farklı değiliz!

Yazarın Tüm Yazıları