Tansu nereye koşuyor?

Emin ÇÖLAŞAN

Evet, Tansu nereye koşuyor? Türkiye'nin en köklü partilerinden birinin başına kaderin cilvesiyle geçen bir ‘‘genel başkan’’ bu kadar pot kırar mı? Böylesine çam devrir mi?

Kadının ağzından çıkanı kulağı duymuyor.

Ne yaptığını kendi de bilmiyor.

Bir gün rüyasında görüyor, genel merkezde basın toplantısı düzenleyip ‘‘muhtıra’’ okuyor. Bu muhtırada yargıya ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne göndermelerde bulunuyor.

İşin garip tarafı, partisi bu saçma sapan muhtırayı Genelkurmay'a da fakslıyor!..

Ve Genelkurmay, bunu bir albayın imzasıyla aynen iade ediyor. Yazıdaki gerekçe çok ilginç:

‘‘İlgi: DYP Basın Müşavirliği'nin 26 Aralık 1997 tarihli faks yazısı.

Türk Silahlı Kuvvetleri ciddi bir kurumdur. İlgisi ve yetkisi olmayan konulara ayıracak vakti olmadığı cihetle, gönderilen faks metni komuta katına sunulmadan ilişikte iade edilmiştir.’’

Hepsi bu kadar!

Bu yazıyı alan kadın, bu ülkede başbakanlık yapmış biri. Kaldı ki, Genelkurmay dahil hiçbir kamu kuruluşu, böylesine ağır bir yazıyı düşmana bile yazmaz.

***

Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin, bizim Tansu'nun bu son marifetini dün çok ağır bir dille kınıyor... ‘‘Senin de sonun hüsranla biter’’ diyor.

Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş dün yazılı bir açıklama yapıyor:

‘‘Anayasa'nın 138. maddesi gereğince hiçbir organ, makam, merci ve kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz.

DYP Genel Başkanı Tansu Çiller tarafından okunan ve Anayasamız'a aykırı şekilde düzenlenmiş olması bir yana, tehdit edici cümleler de içeren ve yargıya açıkça baskı oluşturmaya yönelik 26 Aralık 1997 tarihli bildiriyi kınıyorum.

Yargıda bu çeşit bildirilerden yılarak, anayasal görevini yapmaktan kaçınacak hiçbir kişi ve kurum bulunmamaktadır.’’

Ve Yargıtay Başsavcılığı, Tansu'nun muhtırası hakkında soruşturma başlatıyor.

Bu arkadaşın başı kesinlikle derde girecek.

***

Bütün bu gelişmeler sonrasında DYP birbirine giriyor. Birbirlerini suçlamaya ve kıvırtmaya başlıyorlar.

Kart zamparalar ekibi yine Tansu'nun avukatlığına soyunuyor. Bazıları ise dün açıkça ‘‘Tansu yanlış yapıyor çünkü ne yaptığını bilmiyor’’ demeye başlıyor.

Bir dönem Türkiye'nin kaderine damgasını vuran saygın bir parti, siyasete paraşütle indirilen bir kadının ardına düşmüş, sonu belirsiz bir yolculuğa çıkmış durumda.

***

Sevgili okuyucularım, bugün burada bir başka konuya da değinmek istiyorum.

Tansu'nun şimdi bir televizyon kanalı ve bir de çurçur gazetesi var. Bu kanalda sürekli altyazılar geçip Tansu'yu yağlıyorlar.

Aynı yazılarda her gün çok sayıda insana hakaret yağdırıyorlar.

RTÜK ayakta mı uyuyor? RTÜK bu hakaretleri görmüyor mu?

İnsanların şeref ve haysiyetiyle böylesine oynanır mı? Buna nasıl izin verilir?

Bu kanalda sadece bir gün boyunca alt yazı olarak geçen hakaretler, oranın derhal kapatılmasını gerektirir.

Bir örnek vereyim. Geçen gün ANAP milletvekili İbrahim Yaşar Dedelek'e çok ağır hakaretler vardı. Kendisine hemen haber verdim, RTÜK'ten bandı aldırdı. Açacağı davaları kazanacağı kesindir.

Bu kanal aslında izlenmiyor. Ancaaak, bu demek değildir ki, o yayınlanan hakaretler gargaraya gelecektir!

Örneğin ANAP, DTP, DSP, CHP gibi partiler, bu kanalı izleyecek bürolar kurmalıdır. Bunu özellikle ANAP yapmak zorundadır. Yapılacak iş basittir. Bunların yayınını sürekli olarak banda almak...

Ve mümkünse, orada hakarete uğrayan siyasetçilere ve gazetecilere bunun saatini ve tarihini bildirmek. Böylece, dava açmalarını sağlamak.

RTÜK ayakta uyuduğuna göre, bu işi bu partilerin yapması gerekiyor.

***

Bu Tansu ve DYP için bazen gerçekten üzülüyorum. Şimdi ekranda ve yazılı basında bunların en büyük savunuculuğunu bir sahtecinin yaptığını biliyor musunuz?

Bu utanmaz herif piyasayı dolandırdığı için Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandı, hapis cezası aldı. Yargıtay bu cezayı aynen onayladı. Yüzsüz sahtekâr bir yıl hapis yattı.

Devletin kayıtlarında yüz kızartıcı suçlardan tam dört adet sabıkası var.

İşte, Tansu'nun ve DYP'nin savunuculuğunu bu sahtekâr, bu dolandırıcı yapıyor!

Şimdi aleyhine açılan ceza ve tazminat davalarından kaçmak için habire adres ve telefon değiştiriyor. Mahkeme tebligatları, bu soytarıya ulaşmıyor. Ama yakalandığı anda, uzun süre hapis yatacak... Çünkü geçmişten sabıka kaydı var!

Tansu bir yanda ‘‘onurdan’’ söz ediyor ama öte yandan, kendisine destek olan çurçur medya organları, kendilerine karşı olanların karılarının namusuna ve onuruna bile dil uzatıyorlar. Bu konuyu önümüzdeki günlerde yine yazacağım.

Bunlarla sonuna kadar uğraşılacak. Nice insanın açtığı davalar yakında bitecek... Ve o zaman neye uğradıklarını şaşıracaklar.