Tanıdan Tedaviye Özellikli Hizmet

Kanser tedavisindeki son gelişmeler ve konusunda deneyimli uzmanların “multidisipliner” yaklaşımı sayesinde pek çok kanser türünün artık tedavi edilebilir hastalıklar arasında yer aldığı bildirildi.
Acıbadem Adana Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Bülent Soyupak, Onkoloji Merkezi’nin özellikleri hakkında bilgi vermek için düzenlenen basın toplantısında kanserin hızla yaygınlaşmasına rağmen, tıptaki gelişmeler sayesinde tedavi başarısının arttığına dikkat çekti. Prof. Dr. Soyupak, “Acıbadem’in dünya standartlarında hizmet veren 8 onkoloji merkezi bulunuyor. Bu merkezlerde, tanıdan tedaviye tüm hizmetler Acıbadem çatısı altında toplanıyor. İleri teknoloji cihazların ve deneyimli uzmanların multidisipliner bir anlayışla hizmet verdiği onkoloji merkezlerinde hasta güvenliği ve konforuna özel bir önem veriliyor” dedi.
Merkezin kurulduğu ilk günden bu yana bölge ve yurt dışından gelen hastalara güncel tanı ve tedavi yöntemleriyle hizmet verdiklerini, cerrahi, tıbbi ve radyasyon onkolojisinde dünyadaki yeni tedavi yöntemlerini hastalarına sunduklarını belirten Prof. Dr. Bülent Soyupak, şunları söyledi:
“Sadece Adana’da değil tüm çevre iller, Akdeniz bölgesi ve hatta yurtdışından hastalar için de önemli bir ihtiyaca, kanser hastalığının tanı ve tedavisine en ileri cihazlar ve deneyimli hekimler ile hizmet vereceğiz. Radyolojik cerrahide ışın yöntemiyle tümör tedavisi yapılabilen Truebeam, kullandığımız ileri teknolojilerden biri. Robotik cerrahi yöntemi da Vinci ise, cerrahide çok önemli bir olanak. Gerek teknolojisi, gerek uzmanlarıyla merkez sayesinde, hastalarımız artık kanser tanı ve tedavisi için başka illere gitmek zorunda kalmayacaklar.”
Hastanelerinde tıbbi onkoloji ve radyasyon onkolojisi alanlarında SGK anlaşması ile hizmet verdiğini söyleyen Prof. Dr. Soyupak, hem kemoterapi hem de ışın tedavisi gören çok sayıda hasta olduğunu vurguladı.
"AMAÇ TÜMÖRÜN ORTADAN KALDIRILMASINI SAĞLAMAK"
Onkololojide cerrahinin önemini anlatan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Demircan ise kanserlerin tanı ve tedavisinde en etkin sonucun multidisipliner yaklaşımla yani ilgili branşların tümünü içeren bir hizmet ile sağlandığını belirterek, “Onkolojik cerrahinin amacı tümörün ortadan kaldırılmasını sağlamaktır. Uzak metastazı (sıçrama) bulunmayan tümörün kendisinin ve bölgesel lenf bezlerinin birlikte çıkartılması onkolojik cerrahinin temel hedefidir. Meme kanseri gibi bazı erken evre kanserlerde lenf bezlerinin örneklenmesi de yeterli olmaktadır” diye konuştu.
İlerlemiş hastalıkta da, zaman zaman yakınmaları ortadan kaldırmak amaçlı palyatif girişimler yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Orhan Demircan “Onkolojik Cerrahinin kapsamı içerisinde meme, sindirim sistemi (yemek borusu, mide, kalın barsak, karaciğer, safra yolları, pankreas), tiroid bezinin kanserleri ve yumuşak doku sarkom ve kanserleri yer almaktadır. Ayrıca, üroloji, kadın hastalıkları (jinekolojik onkoloji), ortopedi (kas iskelet sistemi), beyin ve omurilik cerrahi, baş boyun (KBB) cerrahisi de kendi kapsamındaki kanser ameliyatları yapılmaktadır” diye konuştu.
“HASTAYA VE HASTALIĞA ÖZEL TEDAVİ UYGULANIYOR”
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Abalı da konuşmasında onkoloji merkezinde her türlü teknik altyapıya sahip olduklarını belirterek, “Güncel görüntüleme yöntemleri olan bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme, mamografi pozitron emisyon tomografisi, sintigrafik yöntemlerin hepsi hastanemizde bulunuyor. Üstelik hastayı bekletmekten, kısa sürede tanı işlerimizi yapıyoruz” dedi.
Günümüzde onkolojik tedavilerin büyük ve hızlı bir değişim içine girdiğini, klasik kemoterapinin yanına oral kemoterapileri, immunoterapi (aşı tedavileri) hedefe yönelik ajanlarla tedavi (akıllı molekül, akıllı ilaç) tedavilerin eklendiğini vurgulayan Prof. Dr. Hüseyin Abalı, “Onkoloji tedavi giderek hastaya ve hastalığa özel tedavi şeklini almakta ve başarısı giderek artmaktadır. Bir tıbbi onkoloji merkezi olarak bu tür tedavileri uygulamaktayız ve yeni gelen her türlü tedavide tecrübemizi hızla geliştirip doğru biçimde uygulayacak bir tedavi ekibimiz bulunuyor” diye konuştu.
“TRUEBEAM İLE KISA ZAMANDA HASSAS IŞINLAMA YAPABİLİYORUZ”
Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Meltem Serin, hizmete giren TrueBeamSTx cihazının kanser tedavisinde devrim niteliği taşıyan, en yeni jenerasyon ışın tedavi teknolojisine sahip olduğunu anlatarak hastanelerinin kanser tedavisi için alt yapısını güçlendirdiğini, cihazın Adana’da ve bölgede bir ilk olduğunu söyledi. Prof. Dr. Meltem Serin, “Acıbadem Adana Hastanesi Onkoloji Merkezi’nde hizmete giren TrueBeamSTx sistemi ile konvansiyonel ve 3 boyutlu konformal radyoterapi yanında görüntü eşliğinde radyoterapi ve radyocerrahi (IGRT ve IGRS), yoğunluk ayarlı radyoterapi (IMRT), hacimsel yoğunluk ayarlı ark terapi (RapidArc) ve stereotaktik vücut terapisi (SBRT) yapılabiliyor. Kısacası Trubeam sayesinde sağlam hücreler korunurken, hassas şekilde tedavi edilebiliyor” dedi.
“ÇOK SAYIDA ÇOCUK HASTAYI TEDAVİ EDEBİLİYORUZ”
Çocuk Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Antmen, kemik iliği nakli merkezinin kuruluşu olan 2012’den beri, çocuk hastalara yönelik hizmet verdiklerini, çok sayıda yerli ve yabancı çocuk hastanın bu merkezde tedavi olduklarını belirtti. Antmen, onkoloji merkezi ile kemik iliği nakli merkezinin işbirliği içinde çalıştıklarını bu çalışma modelinin tanı ve tedavi alanındaki niteliği güçlendirdiğini söyledi.
Kanser hastasının tedavisinde psiko-sosyal durumun önemli rol oynadığını vurgulayan Acıbadem Adana Hastanesi Psikolog Meriç Mavi de, “Onkoloji hastalarının yaşadığı travmalarpsiko-sosyal düzende ele alındığı için bütün çevresel faktörler hastaların tedavi sürecinde büyük rol oynar. Hastane koşulları, doktorların tutumları ve finansal destek gibi konular tedavinin hızlanmasına ya da yavaşlamasına neden olur. Hasta yakınlarının, tedavi ücretini düşünmek yerine hangi koşullarda daha iyi bakabilirim, evimi ne kadar hijyenik olabilir gibi sorularla meşgul olmalıdır. Tedavileri sadece tıbbi bir süreç olarak görmektense tüm sosyal şartlarını ve de hastanın ve hasta yakınlarının psikolojik durumunu düzenli olarak kontrol etmekte yarar var” diye konuştu.
“HASTANEYE KORKMADAN GELİYORUM”
1 yıldır kanser tedavisi gören edebiyat öğretmeni Sevda Herdem, bu hastalığın psikolojik yönünün çok önemli olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Kemoterapi, radyoterapi gördüm. Buradaki tıbbi sürecimde uzmanların ve personelin yaklaşımı, tedavi sürecimi kolaylaştırdı. Anladım ki kanserin tedavisinde bir doktor değil, bir ekip gerekiyor. Ayrıca psikolojik destek de gerekli. Ben burada 6 ay diğer kanserli kadın arkadaşlarla birlikte resim çalışması yaptım. Sonrasında 7 kadın 7 renk isimli sergiyi açtık. Birbirimizle de dayanıştık hala da görüşmeye devam ediyoruz. Bu ortamı hastane bize hazırladı. Tedavim hala sürüyor. Ama ben hastaneye korkarak gelmiyorum, yine mi hastaneye geliyorum kaygısı yaşamıyorum”
Yakup Yavuz Akın ise hastane 3 yıl önce şeker şikayetiyle geldiğini, sonrasında idrarda görülen bir kanama nedeniyle tetkik yapıldığını söyledi. Tümör teşhisi konulan Akın, kanser tedavisi gördüğünü, geçen yıl prostat kanseri nedeni ile robotla ameliyat olduğunu, ameliyattan ertesi gün ayağa kalktığın belirterek “İçim rahat! Hasta olduğumu düşünmüyorum. Her türlü tedavi imkanı var. Adeta ikinci evim oldu hastane” diye konuştu.