Tam teşekküllü kazık çakmak

"ÖNDER, sen geldin 71’e, ben geldim 70’e, kazık mı çakacağız bu dünyaya, onun için bundan sonrasına bakalım."

Bu sözler Deniz Baykal’a ait. Geçen gün bir toplantıda Genel Sekreter Önder Sav’a söylüyor. Kazık çakmayacaklar, ancak Baykal’ın, bundan sonrası, dediği farklı bir değişiklik değil. Yine partiyi kendi bildiği gibi yönetmek, ipleri yine elinde tutmak. Üstelik daha da sıkı. Sanki yeterince değilmiş gibi.

Bundan sonrası şu:

20 Aralık’taki CHP Kurultayında tüzük yeniden değişiyor. CHP’nin geleneksel yönetim yapısında önemli bir değişiklik var. "Sen geldin 71’e Önder" büro amiri gibi, yetkisiz bir konuma indirgeniyor. "Önder’le hiç bir sorunum yok, beraber geldik, beraber gideriz" diyor ama, genel sekreterliği kaldırıyor.

AKP’DEN KOPYA

Ya kendisi? "Ben geldim 70’e", tam teşekküllü genel başkan vaziyeti. Önder gidiyor, Deniz partiye daha sağlam kazık çakıyor.

Sağlam kazık, 13 genel başkan yardımcılığı ile destekleniyor. Her biri, bir konudan sorumlu. Gençlik, basın, örgütten sorumlu genel başkan yardımcılıkları gibi.

Baykal’ın hareket noktası, partide kimin, ne görevi var, bunun belli olmayışı. 13 genel başkan yardımcısına tek tek görev vererek, onları o alanlardan sorumlu tutmak düşüncesi.

CHP’nin yeni parti yapısı, hafif tertip AKP’den kopya. Model aynı.

Son günlerin modası, AKP’den kopya çekmek üzerine kurulu. Çarşaf, şalvar v.s. derken, şimdi de, AKP kuruluş şeması.

Genel sekreterlik kalkıp, yerine 13 genel başkan yardımcılığı gelince, CHP artık ilk seçimde iktidar. Zaten önündeki tek engel tüzük. O da, değişiyor.

OYUNCAK VE OYUNCAK

Oysa, Baykal’da korku dağları bekliyor.

22 Temmuz seçimlerinde CHP’ye dışardan kaldıraç görevini yerine getiren Cumhuriyet mitingleri. O rüzgar CHP’ye yarıyor.

Arada o rüzgarı durduran bir olay yaşıyor Türkiye. Ergenekon. Baykal acele çark ediyor. Cumhuriyet mitinglerinden çarşafa uzanan geniş bir çark.

Her seçim dönemine bir oyuncak. Oyuncağa ek, halkın bir kesiminde, "şimdi CHP’ye vermek gerek" yanılgısı. Oysa, bir kez o tuzağa düşmese, oyunu CHP’ye vermek yerine, örneğin boş kullansa, CHP’de bu yapay arayışlar belki sona erecek.

Baykal’daki korku, oy oranı. Yerel seçimlerde onun hedefi, yüzde 22-25 bandını yakalamak.

Yakalayamazsa ne olacak? Partide ayaklanma olacak.

Buna rağmen, kazık çakma olasılığı yine de, yüksek. Ne de olsa, asıl hedef mezara kadar genel başkanlık.

Türkiye’de işkence herkesin dilinde

DÜN sabah dünyanın en saygın yayın kuruluşlarından BBC World News.

BBC’nin Türkçe yayını değil, İngilizce dünya haberleri bölümü. Dünyadan çeşitli haberler verirken, Türkiye’den de söz ediyor. İşkence haberleriyle.

Önce Engin Çeber’in işkencede öldüğünü bildiriyor, ardından bir başka örnek daha geliyor ekrana. Feyzullah isimli bir vatandaşın işkence gördüğünü anlatıyor. BBC, AKP’nin işkenceye sıfır tolerans söyleminin işe yaramadığını vurguluyor.

BBC’den bu haberi izleyenler, dünyanın neresinde olursa olsun, Türkiye’yi ikinci sınıf bir Orta Doğu ülkesi olarak düşünür.

Tebrikler AKP.

Bir hafta mola

BİR zamanlar bayramlarda gazeteler de tatile giriyor. Makineler bakımdan geçiyor, insanlar dinleniyor. İki, üç gün de olsa.

90’lı yıllarda patronlardan birini hırs basıyor. O patron artık medyada yok. "Ben bayramda da gazetemi çıkartırım" cakasıyla, çalışanların bayramını elinden alıyor. O gazete çıkınca, ötekiler de, ister istemez buna uymak zorunda kalıyor. Şimdi gazeteler 365 gün yayınlanıyor.

Bayramlarda dinlenme sıraya biniyor. Bazı arkadaşlarımız yine de çalışmaya devam ediyor. Bir hafta sonra görüşmek umuduyla, size iyi bayramlar.
Yazarın Tüm Yazıları