×
Tam bize göre
Paylaş
Hatırlarsanız, kriz döneminde havai fişekleri hayretle seyreden Kemal Derviş “Bu mu krizli Türkiye?” diye sormuştu.
Ne yapalım?
Burası Türkiye.
Her türlüsü var.
Yaşmak, örtü, yemeni, türban, mini etek, blue jean, bikini...
***
Taassupla mondenlik arasına sıkışıp kalmışız. Hâle bakın... Eski bir savcı, onaylamadığı bir ilişki yüzünden evlâdını reddedebiliyor...
Ne bu?
Bir okuyucum uyardı... Soruyor:
“Töre cinayetinden ne farkı var?” diye.
Doğru söylüyor.
Töre’nin kibarca olanı bu... Savcı Bey, geri kalmış bir yörede yaşayıp hem de cahil kalsaydı, şüphesiz av tüfeğine sarılacaktı hemen... Ama tahsil ve terbiye görüp Yargıtay’a kadar yükseldiği için medeni davranıyor.
Ne yapıyor?
Evlâdını reddediyor.
***
Dedik ya.
Burası Türkiye. Her çeşidi var.
Beri tarafta zina serbest.
Öyle serbest ki, taraflar televizyona çıkıp övünüyorlar bile... Sosyetede saygı da görüyorlar.
Niye?
Çünkü aşk bu?
Zina, öbürü.
Yâni, gecekonduda olanı.
***
Allah dağına göre kar vermiş. Madem her türlü insan var, herbirine göre de parti var. Seç seçebildiğini.
Boşuna mozaik dememişler.
Sarhoş, ayyaş, katil, hırsız, hırlı, kabadayı, delikanlı, efendi, hanımefendi, çıplak, yarıçıplak yahut tesettürlü... Hepsi de seçmen değil mi?
Marifet, sandıkta bunları birleştirebilmektir. İşte ben ona kitle partisi derim.
Bilmiyorum artık Savcı Bey hangi partiye oy atar.
Paylaş
