Talay’dan yanıtlar

KÜLTÜR Bakanı İstemihan Talay'la Ecyad Kalesi'nden Bozcaada Kalesi'ne, Erol Aksoy'un tablolarından dil toplantısına kadar çeşitli konuları konuşuyoruz.

AKSOY koleksiyonu Çok memnuniyetle kaydediyorum ki, sizlerin duyarlılığınızı memnuniyetle karşılıyorum. Bu tür yazılar, koleksiyonun kurtarılmasında çok önemli bir katkı sağladı. BDDK Başkanı Engin Akçakoca da duyarlı davrandı. BDDK yeni bir karar alacak. Satım mı olur, devir mi olur, yoksa bize yediemin olarak mı verir? Hukuka uygun bir şey yapacaklar.

ÇAĞDAŞ Sanat Müzesi Ankara'da TCDD'nin Adliye'nin arkasındaki 4 bin metrekarelik cer atölyelerini restore ediyoruz. Çağdaş Sanat Müzesi'ni burada kuracağız. Proje 2002 sonunda veya 2003'ün başında tamamlanacak. Beyoğlu'ndaki Atlas Sineması'nda sergi salonunu da restore ediyoruz. Hep buralarda sergilenecek.

ECYAD kalesi Kale yaklaşık bir yıldır tehdit altındaydı. Bize bu yıkımın yapılmayacağı açık ve net bir şekilde Dışişleri Bakanlığı tarafından söylenmesine rağmen kalenin tamamen yıkılması barbarlıktır. UNESCO Türkiye Temsilciliği'ne başvurduk, dünyada büyük yankı uyandırdı. Böyle bir eseri tahrip eden bir ülkeye bakışımız artık dostane olmaktan uzaklaşıyor.

BOZCAADA Kalesi Bir okurunuzun eleştirilerine üzüldüm. Yeni restore ettirdik, 500 milyar lira harcadık. Ben ilk kaymakamlığımı Bozcaada'da yaptım, bu nedenle özel ilgi duyarım. Okurunuzun kalenin son halini görmesini dilerim.

DİL toplantısı Sponsor olan kişilere bu tür toplantılar için daha objektif bakılması gerektiğini düşünüyorum. Toplum için bir şeyler yapmak isteyenleri, Vural Öger gibi isimleri değerlendirmek gerekiyor. Dışarıda yaşayanlar farklı düşünceler üretebiliyorlar. Siz hemen hemen bütün işyerlerinin üzerinde İngilizce kelime kullanılmasından rahatsız değil misiniz? Kendisi bizden hiçbir şey talep etmemiştir, konuşmacılar tarafımızdan tespit edilmiştir. Daha sonra Öger'in sponsorluğunda Antalya'da kent kültürü ve kent dokusunun korunması konusunda da toplantılar yapacağız. Türk toplumunu bilinçlendirmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Böyle şeyler, durgun suya taş atmak gibidir.

Başkentte kongre savaşı


ANKARA Umum Esnaf Otomobilciler ve Şoförler Odası Kongresi, bakanlığın müdahalesi olmazsa bugün Atatürk Spor Salonu'nda yapılacak.

Bize faks gönderenler diyor ki, ‘‘Siz hep Derviş Günday hakkında yazdınız. Bu kongre, TESK Başkanı Derviş Günday'la ilgisi yok ama size anlatacaklarımız var’’ diyor.

Neymiş acaba?

‘‘MHP kongre öncesi çeşitli oyunlar hazırladı; aday çıkardı. Oda, kongreyi 13 Ocak'ta (bugün) yapma kararı aldı. Ancak MHP'li Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, kongrenin 27 Ocak'ta yapılması için talimat verdi. Ancak yönetim, bunun bir tertip olacağını anladı, Oda'nın tespit ettiği günde kongreyi yapacağını duyurdu. Bu konuda İdare Mahkemesi'ne de gitti. Yargı, 4 Ocak'taki kararındaki bakanlığın aldığı olaganüstü genel kurul kararını iptal etti. Yani kongrenin yarın (bugün) yapılması kesinlik kazandı. Valiliğe durum iletildi. Eğer Bakanlık, kongreyi yarın (bugün) hükümet komiseri göndermezse tutanak tutulacak ve Ankara Valiliği'nin gözetiminde genel kurul yapılacak.’’

Şoförler Odası'nın bağlı olduğu TESK'in Genel Başkanı Derviş Günday, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yazı yazmış, bakanlığın tutumunun yasalara aykırı olduğunu iletmiş, gözler bugüne çevrilmiş.


‘Çete’ Kongresi


İSTANBUL Minibüsçüler Odası kongresi bugün Eyüp Topçular'daki Beyaz Gül salonunda yapılıyor.

Gözler minibüsçü esnafında... Esnaf kendisinin dürüstçe yönetilmesine mi karar verecek, yoksa rant kapısını açık mı tutacak? İstanbul'da 7 bin minibüsçü esnafı var. Yolsuzluk batağındaki Oda'nın geleceği 2.400 üyenin oylarına bağlı.

Çete oluşturmak iddiasıyla DGM tarafından tutuklu bulunan Ali Kemal Aktürk, bu durumuna rağmen elini Oda'dan çekmek istemiyor. Cezaevinde yatarken aday olabilme cesaretini gösterebiliyor. Ne yazık ki, kendisinden sonra yerine bıraktığı Gazi Yıldızhan ve oda üyeleri Şerafettin Tuzal ve Kemal Topkara dört gün önce tutuklandıklarını görmezlikten geliyor. ANAP'lı ve Trabzonspor eski Yönetim Kurulu üyesi olan Aktürk, 'minibüs imparatoru' olarak biliniyor. İstanbul'a 'muavin' olarak geldiği ve Maçka’da 4 yıldızlı otel sahibi olmayı becerdiği biliniyor. Oda yönetiminden başka kurduğu Minibüsçüler Vakfı ile esnafı sömürdüğü iddia ediliyor. Tehditlerini cezaevinden bile sürdürüyor.

Bugünkü kongrede Aktürk'ün -ve de eniştesi ve damadı gibi yandaşlarının- karşısına iki aday çıkma cesaretini gösterdi: Hıdır Kaplan ve Erol Koral. Hepsi 'temiz yönetim' vaad ediyor. Aktürk taraftarları olay çıkartmaz ve polis gerekli önlemleri alırsa İstanbul minibüs esnafı temiz bir yönetime kavuşur mu acaba?

Gebze yozlaştı


İSTANBUL ile İzmit'in tam ortasındaki Gebze'mize yaklaşık 10 yıl önce bakanlık tarafından bir Kültür Sitesi yapılmaya başlandı. Çocuklarımızın iyi yetişmesi için çok sevinmiştik. Kızım o zaman 5 yaşındaydı, şimdi 15'ine bastı. Kültür Sitemiz hálá bir beton yığını halinde duruyor ve bize hüzünle bakıyor.

Yaklaşık 1 milyon nüfuslu Gebze bir 'Küçük İstanbul' ama oradaki çeşitli kültürel etkinliklerin hiçbiri burada yok. Sinema bile geçen yıl açıldı. Eski FP'li Belediye, kültür hizmetini, Kuran kursları ve kendi yandaşlarına çeşitli kurslar açmak olarak algılıyor. Varsa yoksa judo, karate ve güreş... Kafaları hep yandaşlara 'vurgun'lar hazırlamak. Nitekim, yolsuzluklardan ötürü DGM'de yargılanıyorlar. Onlardan ümidimiz yok

Sesime kulak verilsin istiyorum. Çevremiz fabrikalarla dolu; güçlü bir Organize Sanayi Sitemiz var. Kültür Merkezi'ne sponsorluk yapabilirler. Çağdaş ve Eğitim Gönüllüleri de gözlerini Gebze'ye çevirebilir. (İlk başta yapımı için Marshall sponsor olmuştu) Anadolu'nun ve Balkanlar'ın çeşitli bölgelerinden gelenlerle dolu olan bu 'kocaman köy' başta aydınlanmayı, eğitimi ve dolayısıyla sinema, tiyatro ve sergi salonları bekliyor.

Bir anne olarak gençlerimizin bu tür eğitimden mahkûm edilmemesini istiyorum.

M.Y.-GEBZE

Gül: Kardeşim kapı satmadı


AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül, ‘‘Kardeş Gül kaç kapı pazarladı?’’ (11.1.2002) yazısına şu açıklamayı yaptı:

‘‘(R.T.) Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde yaptırdığı İstanbul'daki Başak Konutlar'a 16 bin çelik kapıyı kardeşiniz Macit Gül mü gönderdi?’’ diye soruyorsunuz.

Kardeşim ve ortağı (Mustafa Yalçın) 1992 yılından beri Kayseri sanayiinde metal işleri yapmaktadırlar. Kendisine sordum, bu haberin kesinlikle doğru olmadığını ve Başak Konutları'na çelik kapı satmadığını belirtti.''

Biz ‘‘sattı mı’’ demedik, ‘‘gönderdi mi?’’ demiştik. Hacı Ali Öztopuz'un 'Başkent Kapı' ile ilişkisini sormuştuk. Daha sonra Macit Gül ile konuştuk; ‘‘İş ilişkim yok ama Ali Bey arkadaşımdır. Benim İstanbul Belediyesi'yle alışverişim olmadı. Ama biz bazı belediyelere park oturma grupları ve aydınlatma işleri yaptık’’ dedi.

Özışık diyor ki


ÖZIŞIK İnşaat ve Enerji AŞ Genel Müdürü Cengiz Çetin, DSİ'nin Kastamonu'daki baraj ihalesini anlatan ‘‘Ya siyaset ya ticaret’’te (10.1.2002) yazdığımız gibi; 120 firmanın başvurduğu ihaleyi % 53.67 tenzilatla Özışık-Akeli ve Şal'ın aldığını bildirerek şöyle diyor:

‘‘Özışık'ın son 5 yıl içinde Karayolları'ndan aldığı bir işi başkasına devrettiği halde, DSİ'ye verdiği beyanda bundan bahsetmeyerek kendisini 100 puanlı şirket olarak kabul ettirdiği, şeklindeki ifadeniz yanlıştır. Bahse konu karayolu işi, Özışık'a ait bir iş değildir. 4 şirketten oluşan bir ortaklığın işidir ve burada Özışık ortaklardan biri iken hissesini diğer bir ortağa devretmiştir. Dolayısıyla yapılan; iş devri değil, ortaklık içindeki ‘hisse devri'dir. Başvuruda bu durum aynen böyle beyan edilmiştir. Puan düşümü ancak iş devri halinde yapılır. O işte muhatap olan adi ortaklık olup aynı işine devam etmektedir. İş, bir başka grup veya şirkete devredilmemiştir.’’

Açıklama aynen böyle, ama bu işte ’muvazaa' var mıdır, yok mudur bilemeyiz.

Baş ağrısı


YEŞİLKÖY'den bir okurumuzdan THY Yönetim Kurulu'na bir öneri/çağrı:

Meclis geçenlerde 'kamuya kaynak yaratılması için' çıkardığı yeni yasa ile kamudaki tüm indirimleri kaldırdı. Çok güzel de, THY'nin de bir adım atması gerekmiyor mu?

Ekonomik bilet alıp bunun 'upgrade' (sınıf yükseltme) diye tanımlanan bilete çevrilmesi yöntemini lütfen kaldırın Sayın Cem Kozlu ve Sayın Yusuf Bolayır... Uçağın ön kısmında özel alanda oturma olanağına sahip olmak isteyenler, böylece sizlere baskı ya da ricacı olamayacaktır.

Biliyor musunuz?


SAĞLIK Bakanı Osman Durmuş'un oğlu için TRT'de özel sınav açıldığını, 17.50'de sınavın başladığını, 18.00'de memur statüsünü kazandığını ve spor servisinde göreve başladığını biliyor musunuz?

GÜNÜN SÖZÜ


‘‘Susan bir bilgin, bir kelime söylemeyen aptaldan farksızdır.’’

(Moliere)
Yazarın Tüm Yazıları