Tafi'yi bırakmam

Fatih Terim, Brezilyalı kaleciye övgüler yağdırdı

‘‘Profesyonelliğine hayranım’’ dediği Taffarel'le daha uzun yıllar çalışmayı düşündüklerini söyleyen Terim, cezası nedeniyle tribünden izlemek zorunda kaldığı Trabzonspor maçında takımının başarılı bir oyun çıkardığını ifade etti.

Durursak sendeleriz

Trabzonspor'u beş gün içinde oynanan iki maçta da yenip, Türkiye Kupası'nda ve ligde yoluna kayıpsız devam eden G.Saray'da en mutlu kişi hiç kuşkusuz teknik direktör Fatih Terim. 10 günlük cezası nedeniyle iki maçı da tribünden izlemek zorunda kalan başarılı teknik adam, ‘‘Sahada bütün varyasyonları tatbik ettik. Şimdi yolumuza devam diyoruz. Durmak yok durursak sendeleriz. Futbolda bugün yok, yarın var’’ diyor.

Sergen ve Taffarel

Bütün futbolcularından övgüyle söz eden Terim, Sergen ile Taffarel'i biraz daha ön plana çıkarıyor. Sergen'in her geçen iyiye gittiğini vurgulayan Terim şunları söylüyor: ‘‘Her gün futboluna bir şeyler katıyor. Eksiği yok diyemem. Her yetenekli futbolcunun bile eksiği vardır. Futbol sonsuzdur. Zaten ‘ben futbolu yuttum, bundan sonra yapacak bir şeyim yoktur' diyen futbolcuda geriye sayım başlar. Sergen'in zaten bunu yapacak yapısı yok. G.Saray'ın havasına girdi.’’

Böylesi az gelir

Övgülerin en büyüğü ise Taffarel'e... Brezilyalı kalecinin profesyonelliğine saygı duyduğunu ifade eden Terim, bakın onun için neler söylüyor: ‘‘Futbol sahalarına böyle kaleci az gelir. O, bu durumda daha uzun yıllar bizimle birlikte olacak. Kendini bilen bir oyuncu yaşı ne olursa olsun ‘bugün-yarın bırakacağım' demez. O oynayabileceği kadar oynayacak.

Kumandan gibi

Taffarel saha içinde adeta bir kumandan gibi. Oyun okuması, arkadaşlarını yönlendirmesi, top rakip kalede bile olsa karşı atak sırasında hazır duruma gelme düşünceleri övgüye layık. Biz ondan memnunuz, o da bizden... Zaten devamlılığı buradan geliyor. Bir aile içinde olduğunu biliyor. Profesyonelliğin tüm gereklerini yerine getiriyor.’’

Tempoyu artırmalıyız

‘‘G.Saray'ın bugünkü temposu benim için yeterli değil’’ diyen Terim şöyle devam etti: ‘‘Biz tempoyu artırmak için arayış içindeyiz. Artırdığımız zaman sahada daha iyi şeyler olur. Bir kere rakip alanda daha fazla üretken oluruz. Pozisyon zenginliği fazla olur, kalemizde daha az tehlike görürüz. Zaten futbol her geçen gün değişime uğruyor. Bizim işimiz buna ayak uydurmak. Yoksa geri gidersiniz. Felsefem de her zaman top neredeyse futbol oradadır.’’