Tabuların üzerine gitme cesareti

Ferai TINÇ
Haberin Devamı


Çözüm için masaya oturan liderlere yöneltilen ‘‘hain’’lik suçlamalarına ve barış süreci içinde patlayan bombalara rağmen İrlanda'da 30 yıldır süren iç savaş sonuna yaklaşıyor.

İngiltere eski Başbakanı John Major'ın hazırladığı anlaşma paketi, ilke olarak sorunun tüm taraflarınca benimsenmesiyle 20'inci yüzyılın en kanlı, en çözümsüz görünen çatışmalarından birinde geri sayım başladı.

İrlanda, kanlı bıçaklı da olsalar, birlikte yaşamaktan başka çıkışları olmayan insanların yaratıcı çözümleri hayata geçirmek zorunda kaldıkları bir deneyimi hediye ediyor tarihe.

***

İRLANDA barış sürecindeki en büyük rolü, İRA'nın siyasi kanadı olan Sinn Fein Lideri Garrry Adams'a ünlü Downing Street'teki 10 numaralı evin kapısını açan İngiltere Başbakanı Tony Blair oynadı.

İrlanda'nın bölünmesinin mimarı olan Cumhuriyetçi Lider Michael Colins'ten bu yana hiçbir Cumhuriyetçi o adrese adımını atmamıştı.

Blair, 76 yıllık bu tabunun üzerine yürüme cesaretini göstererek, bir siyasetçinin görevinin günü kurtarmak değil, halkının makus kaderini değiştirmek için riskleri göze almak olduğunu gösterdi.

Yasaklanmış bir örgüte üye olmak suçundan bir buçuk yıl hapis cezası yemiş olan Garry Adams ile el sıkışırken bütün eleştiri oklarını göğüslemiş ve şaşkınlıktan küçük dillerini yutan Britanyalılara şunları söylemişti:

‘‘Geçmişte hepimiz tarafından mahkum edilen faaliyetlerde bulunan insanlarla bile olsa, riskleri göze almamız gerektiğini düşünüyorum.’’

***

1997 Aralık ayında Garry Adams ile görüşmesinin ardından Blair, ocakta Kuzey İrlanda Bakanı Mo Mowlam'ı, bu kez İrlanda'daki Maze cezaevine göndererek oradaki protestan liderler ile görüşmesini sağladı.

Kansere karşı verdiği savaş ve dobracılığı yüzünden ‘‘cesur Mo’’ lakabı taşıyan Bakan, militan Protestanlardan barış sürecine destek vermelerini ve bu görüşmelere katılan siyasi kanatlarını engellememelerini istedi.

Çünkü Blair, bu sorunu yaratan ve yaşayan tüm tarafların katkısı olmadan İrlanda'ya barış gelmeyeceğini görüyordu.

***

BLAİR'in başarısının ardında, İrlanda kökenli olan ABD Başkanı Bill Clinton Yönetimi'nin baskıları kadar, parlamentoda kendisini rahatlatan büyük çoğunluğa sahip olması da var.

Yine de bu başarının sırrı Blair'in tabuların üzerine cesaretle gitme kararlılığında yatıyor.

Genç İngiliz politikacının serüveni, barışa giden dikenli yollarda risklerin göze alınmaya değer olduğunu gösteriyor.













Yazarın Tüm Yazıları