Tabelaya bakmadan

Güncelleme Tarihi:

Tabelaya bakmadan
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 19, 1997 00:00

Vedat OKYAR
Haberin Devamı

Dün akşamki oyunun yorumunu tabelaya bakmadan yapıyorum. Çünkü tabela iyi şeyler söylemiyor. Ama ben Beşiktaş'ın bu yarım yamalak takımı için sezon başını gözardı etmeden iyi bir şeyler söyleyeyim istiyorum. Bu zorlanmamda, takımın bütünü nasıl oynadı, neler yapmak isteniyor diye kafamı yorarsam, hem çuvallarım, hem de ağzımdan iyi şeyler çıkmaz. Ama tek tek oyunculara bakıp, biraz da hoşgörüyle bir şeyler anlatayım.

Sahanın içine girip, kaleden başlamak istiyorum. Kalede oynayan Bülent diye bir çocuk. Hakikaten çocuk. Anımsadığım kadarıyla iki senedir kadroda, iki tane oynadığı hazırlık maçı bile yok. Ne kadar yerse yesin, hatalı da olsa, ona bir şey demeye dilim varmaz. Öbür gençler var. Büyük takımlarda dördü, beşi birden oynarlarsa, büyük takım ağırlığını kaybeder. Bu yalnız bizim ülkemiz için geçerli değil, dünyada da böyle. Hemen sezon başı heveslerini kırmak istemem. Ama bildiğim bir şeyi de söylemek isterim. Büyük takım dediklerimiz, bir acemi kaldırır. 10 tane tecrübeli oyuncunun arasında bırakın sırıtmayı, faydalı bile olur. Öbür türlü olmaz, zaten olmuyor da. Beşiktaş'ın özel oyuncuları var. Şifo gibi, Amokachi gibi. Onların eksikliği takıma şahsiyet olarak yansıyor. Alınacak bir 4. yabancıyı da -tabii iyi seçim yapılırsa- kullanacak bir Beşiktaş, lige kadar kendine gelir.

Yusuf'a da bir tavsiyem var. Bak Yusuf, eski bir futbolcu ağabeyin sana şöyle diyor: Ayağına gelen hangi top olursa olsun, bir eksik çalım yapmaya bak. O zaman hem kendine, hem de takımına daha faydalı olacaksın. İstersen bir dene.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!