Suya düşen değil sudan çıkamayan boğulur!

SEÇİMDEN sonra toplumun huzura kavuşmasını bekliyorduk. Tam tersi oldu, ülke daha büyük bir gerilim içine girdi.

Ben, bu gerilimin mimarının AKP yöneticileri olduğunu düşünüyorum. Bunlar, seçimleri kazanır kazanmaz, sanki Türkiye’nin başka acil sorunu yokmuş gibi, hemen yeni bir anayasa taslağı hazırlatıp ülkeyi gerdiler. Çünkü bu taslakla, demokratik ve laik sistemin altını oyarak, ülkeyi dinci bir yapıya dönüştürmek istiyor iddiaları var...

Son günlerde sorulan açık ve net soru şu:

"Bu gidişle Türkiye, Malezya olur mu?"

Buna gönül rahatlığıyla "Olamaz" diyebilsek mesele yok. Fakat, hemen her kesimin saygısını kazanmış olan Profesör Şerif Mardin böyle diyemiyor.

Ayşe Arman, Şerif Mardin Hoca’ya özetle şunları sormuştu:

"Hayat tarzımız değişebilir mi? Malezya olur muyuz? İstediğim gibi giyinemeyecek, Boğaz’da içki içemeyeceksem ne yapacağım? AKP konusunda yanılmış olabilir miyiz?"

Ünlü sosyoloğun, "Korkularınız yersiz olmayabilir. Bilemeyiz, bekleyip görmek gerekir" demesi onun da bu konuda kuşkuları olduğunu gösterdi.

* * *

Profesör Şerif Mardin’in "mahalle baskısı" deyimiyle ifade ettiği kavramın günlerdir tartışılması bile uzak olmayan gelecekteki tehlikenin endişesinden doğuyor.

Gerçi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Türkiye, Malezya olmaz" diyerek topluma güvence vermeye, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Kadınlar korkmasın" diyerek kaygıları yatıştırmaya çalıştı ama onların bu ifadeleri bile tehlikenin ciddiyetini gösteriyor.

"Mahalle baskısı" ne demek?

Köktendinci, bağnaz, cahil, ilkel, gerçek İslam’dan uzak ham sofuların, diğer insanlar üzerindeki baskısı demek... Çağdışı, insan haklarına aykırı, antidemokratik "özel bir baskı".

Fakat biz, Batılı ve çağdaş düşüncelerden vazgeçmeyecek olan kadınlarımıza güveniyoruz.

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’nın, Londra’dan yayın yapan Bloomberg Televizyonu’nda, program sunucusu Nina de Roy’un bir sorusunu;

"Benim gibi çalışan kadınlar, bizler, 83 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’nin eseriyiz. Ben Cumhuriyet’e güveniyorum. Laiklik ve demokrasi bizim DNA’mıza işlemiştir" diye cevaplandırması, aydın Türk kadınının düşüncelerini ve kararlılığını bir kere daha yansıttı.

* * *

Türkiye parçalanır mı?

Yugoslavya nasıl bölündü, paramparça oldu?

Irak nasıl vahşice parçalanıyor?

Türkiye’yi de öyle bölüp yok etmek isteyenler var.

Ülkeler, etnik köken ve din farklılıkları ile parçalanır.

Türkiye de, iki şekilde bölünmek isteniyor:

1) Türkler ve Kürtler arasında etnik köken ayrılığı kışkırtılıyor.

2) Dindarlar ile laik kesim arasında "dinciler ve dinsizler" diye düşmanlık yaratılıyor.

Fakat ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye’yi parçalamaya kimsenin gücü yetmeyecektir.

Türkiye, Atatürk ilkelerinden ayrılamaz, laik ve uygar yoldan saptırılamaz.

İstenildiği kadar çağdışı anayasalar yapılmaya çalışılsın, Türkiye’yi bölmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini hep birlikte göreceğiz!

Suya düştüğünüz için değil, sudan çıkamadığınız için boğulursunuz. Türkiye sudan çıkacaktır!
Yazarın Tüm Yazıları