Surpriz evlilik teklifi yıldız kayınca geldi

Güncelleme Tarihi:

Surpriz evlilik teklifi yıldız kayınca geldi
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2006 00:00

Düğün gecelerinde evleri soyulan Yeşim Salkım ile İlker İnanoğlu, uğradıkları maddi zarara rağmen gülümsemeye devam ediyor.

Yeni evli çift, nikah sonrası Kelebek’e verdikleri bu ilk röportajda da can sıkıcı konulara değinmek yerine aşk öykülerinin bilinmeyen yönlerini anlatmayı tercih etti.

- Yeşim Hanım, önce size soralım; İlker Bey’i ilk nerede gördünüz?

Y.S:
Ben İlker’i ilk fotoğraflarda gördüm; hem de ilk evliliği sonrasında elime geçen düğün fotoğraflarında... Daha o an eşini düşünüp "Ne şanslı kadın" diye iç geçirdim. Yani söylemesi ayıp ama, evleneli 3-5 gün olmuş bir adamı karısından kıskanmıştım! Sonra "Neler düşünüyorum ben" diyerek kendime kızdım hatta...

- İlker Bey, siz Yeşim Hanım’ı nerede, nasıl tanıdınız?

İ.İ:
Yeşim’i ilk olarak bundan 5 sene önce gördüm. O dönemler Amerika’da yaşıyordum, ama Hande Ataizi ile birlikte rol alacağımız "Anne Babamla Evlensene" adlı bir dizi projesi için İstanbul’a gelmiştim. İşlerimden fırsat buldukça da spor yapmaya gidiyordum. Yeşim’e hayatımda ilk kez spor salonunda rastladım. O da spor yapmak için aynı yere geliyormuş. Yani şöyle bir yan gözle bakmadım değil! Ama o zamanlar her ikimiz de başkalarıyla evliydik. Evli olmamıza rağmen, o anlarda başlamış galiba birbirimize karşı elektriklenme... Gerçi ondan sonra uzun süre kendisini hiç görmedim.

- Yeşim Hanım, İlker Bey’in çocukluğunda rol aldığı filmleri izler miydiniz hiç?

Y.S:
Hem de çok... Kimbilir belki de ta o zamanlarda başlamıştır İlker’e aşkım. Şaka bir yana, onun birçok filmini izledim. Hatta annesi Filiz Hanım’la (Akın) olan bir filmi vardı, çok acıklıydı. Hiç unutmam, izlerken hüngür hüngür ağlamıştım.

- Günün birinde filmlerini izlerken ağladığınız bu çocukla evleneceğiniz aklınıza gelir miydi peki?

Y.S: Kadere inanmak lazım, insanın ne zaman ne olacağı belli olmuyor. Tabii ki İlker’in çocukluk dönemlerindeki filmlerini izlerken böyle bir şey düşünmezdim. "Evet, düşündüm" desem çok komik olur. Ama az önce söylediğim gibi, onun Amerika’daki düğün fotoğraflarını dergilerde görünce şöyle bir iç geçirmedim değil. Kısmet... Aradan o kadar zaman geçti, ikimiz de boşandık ve evlendik işte.

- Spor salonunda karşılaşma, o ilk bakışma... Ya sonrası?

İ.İ: Bu yaz Bodrum’da, annem ve Sönmez Bey’le (Köksal) Kenan Doğulu’nun konserini izlemeye gitmiştik. Yeşim de kızı ile gelmişti aynı konsere... Gelip annemle selamlaştılar, konuştular. Derken, ikimiz göz göze geldik ve birbirimize ilk defa "merhaba" dedik. O dönem bir film projesi üzerinde çalışıyordum, senaryoda bir ses sanatçısı da vardı. O anda aklımdan "Keşke bu rolü Yeşim Salkım canlandırsa" düşüncesi geçti. Bunun üzerine hemen atılıp "Sizinle bir film projesi hakkında görüşmek istiyorum" diye randevu istedim. Sonraki günlerde buluşmalar devam etti, tabii doğal olarak aramızda bir yakınlaşma başladı. Önce telefon konuşmaları, ardından yemek randevuları sıklaştı. Ardından ilişkimiz başladı.

- Evlilik teklifi nasıl geldi?

Y.S:
Birkaç kız arkadaşımla fal baktırmaya gitmiştik. Önce arkadaşlarımın falları bakıldı, sonra sıra bana geldi. Beş dakika geçmemişti ki İlker aradı. "Şu anda fal baktırıyorum" deyince, "Peki ne çıktı benim falımda" diye sordu. Ben de "Beni almaya geldiğinde anlatacağım" diye cevap verdim. Akşam geç bir saatte buluştuk. Nişantaşı’ndan Kadıköy’e geçmemiz gerekiyordu. Arabayı İlker kullanıyordu. Birden gökyüzünde bir yıldız kaydı. İnanmayacaksınız ama aynı anda birbirimize baktık. İlker bana "İçinden bir dilek tut" dedi, sonra da arabayı kenara çekti. İlker’in huyunu bildiğim için yine bir muzurluk yapacak diye düşündüm. Düşündüğüm gibi oldu... Birden "Sana çok ciddi olarak soruyorum, benimle evlenir misin" deyince, 5 dakika falan konuşamadım. Birdenbire yapılan evlilik teklifi beni çok şaşırtmıştı. O ilk şoktan çıkar çıkmaz boynuna sarılarak, sesimin çıktığı kadar "Evet" dedim.

Evlenmekle hata mı yaptık

İ.İ: Bizi artık rahat bıraksınlar. Biz de normal vatandaş gibi olmak, hayatımızı ve evliliğimizi herkes gibi yaşamak istiyoruz. Gözlerden uzakta, kendi içimizde... Basın bizi olduğumuzdan farklı gösterdi. Biz evlenmekle hata mı yaptık sanki?

Y.S: Haber doğruysa her bir ayrıntısıyla yazılsın. Eğer gerçekten bir yanlış yaptıysam, susmasını da özür dilemesini de bilirim. Ve o zaman "Helal olsun, doğrusunu araştırıp bulmuşlar" derim, hesabımı veririm. Ayrıca benim kimseye verilecek hesabım yok. Eğer hesap verilecek bir yer varsa o da devlettir. Ben de devlete bütün hesabımı verdim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!