Suriye yalnız değil İran'ı da unutmayın

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Başlıktaki ifade şahsi yorumumuz değil.

Milli Güvenlik Kurulu'nda geçen yıl değişen ulusal siyaset belgesinde dış tehditte ilk sıraya İran ve Suriye ikilisi uygun görüldü.

İran Türkiye'deki irtica yanlısı akımları, Suriye ise PKK'yı desteklediği için tehdit sayıldı. Bu iki ülke arasındaki irtibat, sadece Türk değil, Arap kaynakları tarafından da doğrulandı.

Suudi haftalık dergisi El Vasat mayıs ayında Genelkurmay eski Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'nın İsrail gezisini kapak haber yaptı, ‘‘Şam çembere alınmasına izin vermez. Türkiye-İsrail ittifakına karşı, Suriye-İran’’ yorumunu gündeme getirdi.

Oysa Suriye'nin Yunanistan'a askeri uçuşlar için havaalanı kullanma izni verdiği haberleri asıl çembere girenin Türkiye olduğunu gösteriyor.

Dolayısıyla adını koyalım: Türkiye'nin Şam'a karşı sert tutum izlemesi saldırganlık ifadesi değil, savunma adımı olarak kabul edilmelidir.

* * *

Askeri kaynaklar, Suriye'ye savaş uyarılarını, sınıra birlik kaydırmaları, ‘‘Kriz yönetimi’’ sayıyor. Mesajları açık: ‘‘Siyasi otorite diplomatik yolları tüketmeden askeri harekâta geçilmeyecek.’’

Ama Şam'la görüşme yoluyla anlaşma umudu ne kadar?

Bu sorunun yanıtı yakın tarihimizde yazılı...

Turgut Özal, 1986 yılında Şam'da Hafız Esat'la anlaştığını sandı. Fırat'tan bu ülkeye bırakılan su miktarını yükselterek Suriye'yi PKK'ya destek vermekten vazgeçireceğini düşündü. Yanıldı.

Süleyman Demirel, 1993'te Esat'la 10 saat süren görüşmeler yaptı. Detaya inerek, ‘‘Apo'nun Suriye'de oturup Türk gazetecilerine tehdit dolu demeçler vermesi herkesi kızdırıyor’’ dedi. Sonuç alamadı.

Türkiye-Suriye arasında diplomatik ilişki 3 yıl süreyle neredeyse kesildi, bu yıl yeniden başladı... Hiçbir ilerleme sağlanamadı.

* * *

Suriye'nin Türkiye'ye karşı hasmane tutumunun örnekleri çok...

Kuzey Irak'ta PKK'nın Türk helikopterlerine karşı kullandığı füzeler, örgüte Atina-Şam işbirliği ile teslim edildi.

Şemdin Sakık, PKK timlerinin Türkiye sınırına, ağır silahları ile birlikte Suriye helikopterleri ile taşındığını anlatıyor... PKK'nın Suriye kadroları, Arap isimleri edinip bu ülkenin pasaportunu taşıyor.

Suriye, Hatay'da Arap kökenli vatandaşların toprak edinmesine maddi destek veriyor. Yine Hatay'da TRT ve diğer özel TV'lerin yayınını bozup sadece Suriye kanallarının izlenmesine çalışıyor. PKK'nın yanı sıra Dev-Sol, THKP-C gibi örgütlere yardım ediyor.

Suriye nüfusunun yüzde 12'sini oluşturan Nusayrilerin kurduğu askeri diktanın tek patronu Hafız Esat, terörü hem halkına hem de dünyaya karşı silah olarak kullanmakta çok becerikli...

O yüzden Türkiye'den korksa bile cebindeki Apo kartını yırtmak istemez. Elinde Türkiye'ye karşı kullanabileceği tek kozu yok etmesi kolay olmaz. Türkiye-Suriye ilişkilerinin tehlikeli bir tırmanışa gireceği kesindir.



Yazarın Tüm Yazıları