Suna Gelin’in çıtası yüksek

Güncelleme Tarihi:

Suna Gelin’in çıtası yüksek
Oluşturulma Tarihi: Mart 13, 2012 22:06

İzmir’de 20 yıl tekstil işçisi olarak çalıştıktan sonra KOSGEB sayesinde kendi işinin patronu olan Ayşe Güney, annesinin adını taşıyan Suna Gelin’i bir dünya markası yapmak istiyor.

Haberin Devamı

İZMİRLİ Ayşe Güney, son 10 yılı modelistlik olmak üzere 20 yıllık tekstil işçisi. KOSGEB’den aldığı destekle iki ay gibi kısa sürede büyük işler başardı. Adını kentte söz sahibi modacılar arasına yazdıran Ayşe Güney, hedefini yükseltti, şimdi dünyaya açılıyor.
Ayşe Güney’in tekstil serüveni 1994’te hazır giyimle başladı. Sektörün bir çok dalında çalıştı. 10 yıl önce İzmir’in bir dünya markası haline geldiği gelinlik sektörüne geçiş yapıp, bu alandaki bazı firmaların modelistliğini üstlendi. ‘Artık kendi işimi kurma zamanım geldi’ diye düşündüğünde kapısını çaldığı KOSGEB’le, bilgi, beceri ve deneyimi fırsata dönüştü.

Önce girişimci kursu

KOSGEB – İŞKUR işbirliğinde düzenlenen girişimci kursuna katılarak, hayallerini gerçekleştirme yolunda önemli bir adım atan Ayşe Güney, 72 saatlik eğitimin ardından iş planını sundu, başarı projesi ile 27 bin lira hibe kredi kazandı.
O şimdi bir iş kadını, kendi işinin patronu. İki ay önce ‘Suna Gelin’ markası ile gelinlik söktürüne girdi. Hem de büyük adımlarla. Mimar Kemalettin Moda Merkezi’ndeki atölyesinde üretime başlayan Güney, sadece atölye ile kalmayıp, merkezin en prestijli köşelerinden birine şovrum da açtı.

İŞVERENLİK ZOR

Haberin Devamı

İki ay gibi kısa sürede azımsanmayacak miktarda sipariş aldıklarını söyleyen Güney, işçi ve işveren olma arasında farkı şu sözlerle özetliyor; “İşveren olmak çok daha zor. Çünkü sorumluluk gerektiriyor. Yine işçi gibi çalışıyorum. Hatta daha da fazla. Çay içmeye, yemek yemeye bile fırsatım olmuyor. Ama hayallerimi gerçekleştirmek için bu yükün altına girmek zorudaydım.”

ANNESİNİN ADI

KOSGEB’ten aldığı desteğin çok önemli olduğuna dikkat çeken Ayşe Güney, “Çevrem çok büyük bir yükümlülüğün altına girdiğimi söyledi. Ama ben kendime güveniyorum. Sonuçta 20 yıldır bu işi yapıyorum” dedi. En büyük desteği öğretmen olan ablası Huriye Güney’den aldığını anlatan Güney, annesinin adını da şirketine vermiş. Türkülerle dillerden düşmeyen bu ismi, önce İzmir sonra da Türkiye’nin markası yapmak hedefiyle yola çıktığını söylüyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!