Suçlu kim

Güncelleme Tarihi:

Suçlu kim
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2010 17:36

Rahmetli Kemal Sunal “Kibar Feyzo” filminin son sahnesindeki son repliği aynen şöyle idi : “Durum aynı bu minval üzerinedir hakim bey… Söyleyin şimdi : SUÇLU KİM ?”

Haberin Devamı

Filmi biraz geriye sarıp olayları şöyle bir sıraya soksak…

Her şey Fatih Terim’in gerek Avrupa’da gerekse G.Saray ve milli takımda başarısız olmasıyla başladı.

Başarısız olunca kimyası bozuldu Fatih Terim’in…

Bizlerinkini de bozdu tabii…

Kendisini ekranda gören mülayim sporseverler bile eşlerini sopalamaya başlayınca Ergenekon örgütü devreye girmiş olmalı ki bir katakulli ile istifa ettirildi Sayın Terim..

Gerçi kendisi her ne kadar “Ben tam istifa etmemiştim ki” dese de,

“İstifa ettiysek hemen kabul etmek mi lazım ?” diye Mahmut Özgener’e gönül koysa da atı alan Üsküdar’ı çoktaaan geçmişti.

 

Fatih Terim’den kroşe mesafesinden uzakta duran Mahmut Özgener zil çalıp oynarken bu sefer Yıldırım Demirören bela oldu başına.

Haberin Devamı

Kendisi ile “çıt çıt” mesajlaşırken iki küfür arasında Hiddink’i getirdi Sayın Özgener.

Ne sözleşmesini gösterdi kimseye, ne de aldığı parayı söyleyebildi…

 

Göreve geldiğinden beri 30 gün kadar Türkiye’de kalmış Sayın Hiddink.

10-11 Süper Lig takımını henüz seyredememiş doğal olarak da.

Hal böyle olunca..

Diyaloglar da üç aşağı beş yukarı şöyle olmuştur herhalde yardımcısıyla.

 

-       Hiddink : Benim az biraz işim var Amsterdam’da. Sen suyu ısıt, pardon kadroyu toparla .

 

-       Oğuz    : Emrin olur patron, zaten çağıracağımız hep aynı kişiler.

 

-       Hiddink : O nedenmiş ?

 

-       Oğuz    : Cebimden mi futbolcu çıkaracağım ? Gel de sen bul 2. 3. Ligden futbolcu.

 

-       Hiddink : Tamam tamam kızma… Ben gelene kadar ilk 11’i de tespit et, tamam mı ?

 

-       Oğuz    : O işin en kolayı. Zaten tespit ettim bile.

 

Haberin Devamı

-       Hiddink : İyi o zaman… Kim oynuyor defansta ?

 

-       Oğuz    : Sağbek Gökhan Gönül, ortada Servet ile Ömer, solbek Sabri.

 

-       Hiddink : Neee… Sabri solbek mi ? O niye o ?

 

-       Oğuz    : Valla ben de bilmiyorum. Fatih Terim, canı şapkadan tavşan çıkarmak istediğinde solbek oynatıyordu da ordan aklıma geldi. Afferin bana di mi ?

 

-       Hiddink : Yav, bir Hollandalı olarak Sabri’ye ben bile tahammül edemiyorum. Türklerin Sabri’yi desteklediğinden emin misin?

 

-       Oğuz    : Valla ben bilmem, Fatih Terim çağırıyodu…

 

-       Hiddink : La havle vela kuvvete… Ortada kim oynayacak peki ?

 

-       Oğuz    : Nuri, Mehmet, Emre, Hamit, Özer..

 

Haberin Devamı

-       Hiddink : Özer mi ? O kim lan ? Nerde oynuyor ?

 

-       Oğuz    : Abi Fener’de oynuyor. Süper bi adam… İlerde de Halil…

 

-       Hiddink : Süper olsa kendi takımında oynar. Bak kafama yatmadı bu kadro.

 

-       Oğuz    : Gel de sen dolaş Anadolu’yu o zaman. Bak bi dahaki sefere ben gitcem Avrupa’ya gurbetçi futbolcu seçme ayağına.

 

-       Hiddink: Bakarız… Sen ayrılma ordan, boş kalmasın dükkan.

 

-       Oğuz    : Haaa şöyle hizaya gel.

 

-       Hiddink: Bak tekrar söylüyorum, bu kadro pek kafama yatmadı…

 

-       Oğuz    : Niye ha niye niye….?

 

-       Hiddink: Çağırdığın adamların çoğu kendi takımlarında bile oynayamıyor. Hem Volkan nerde Volkan ?

 

Haberin Devamı

-       Oğuz    : Volkan Amerika’da, sevgilisini özlemiş… Hem Rijkaard Servet’i oynatmıyorsa ben ne yapayım? Bilica’yı mı çağırayım ?

 

-       Hiddink: Bilica Türk’tü değil mi ?

 

-       Oğuz    : Oooo beyim daha Bilica’nın cibilliyetini bilmiyor, bi de yaptığımızı beğenmiyor…

 

-       Hiddink: Neyse, ben biraz daha Amsterdam’dayım. İstanbul’da gece çıkınca patlıyoruz. Fener’in başındayken bir dansözle basmışlardı beni. Burası rahat, kimse karışmıyor. Para zaten gani.

 

-       Oğuz    : Görüşürüz o zaman.

 

-       Hiddink: Bye…

 

Diyaloglar böyle olmasa da bence buna yakın. Eğer öyle olmasaydı Hiddink şöyle yapardı :

Önce Federasyon başkanına 6+2+2’nin izahını sorardı.

 

Haberin Devamı

Rapid Wien’de oynayan Türk futbolcu sayısı ile Beşiktaş’ta oynayan Türk futbolcu sayısının aynı olmasının sebebini araştırırdı.

 

3-5 milyonluk gurbetçilerden Süper Lig’i ve Milli Takım’ı besleyecek kadar futbolcu yetişirken 70 milyonluk Türkiye’de Semih’e niye hala “Genç Semih” dendiğini eşelerdi.

 

Avrupa da köy takımlarının bile çim sahaları varken Türk gençlerinin 35 metrekarelik halı sahalarda hem de ceplerinden para vererek oynamasının sebeb-i hikmetini araştırırdı.

 

Yıldız ve genç takımlarda harikalar yaratan futbolcularımızın profesyonel olup parayı gördükten sonra bi taraflarının niye kalktığını araştırırdı.

 

Üç otuz Avro değerindeki Azerbaycan’ın milyonlarca Avro değerindeki Milli Takımımızı nasıl madara ettiğinin formülünü bulurdu.

 

Nijerya’lıların bile tanımadığı Emenike’nin Türk yapılmasının nasıl bir infial yaratacağının hesabını yapardı…

 

Ah şu Hiddink yok mu Hiddink?

Boynu altında kalsın…

Bi kurtaramadı bizi.

Halbu ki bizi kurtarsın diye vermiştik tonla parayı.

Kurtaramayacak bu da…

Halbu ki biz ne kadar da saf ve temiziz.

Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.

Taaa Rusya’nın elinden adam kapıp getiriyoruz futbolumuzun başına daha ne yapalım…

Ah şu Hiddink yok mu Hiddink ?

Boynu altında kalsın.

Ne güzeldi takımımız…

Boşuna getirdik elin Hollandalısını…

 

Söyleyin şimdi : SUÇLU KİM ?”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!