Subaru, Avrupa için Türkiye’de üretim yapmayı planlıyor

Uluslararası Motorlu Taşıt Üreticileri Derneği (OICA) verilerine göre, Türkiye 2006 yılında 987 bin 780 araç üretimiyle dünyada 16’ıncı sıraya yükseldi.

Yani bugün Türkiye, dünyada en çok araç üreten 16 ülkeden biri. Avrupa’da ise Almanya, Fransa, İspanya, İngiltere ve İtalya’nın ardından 6’ıncı sırada. 5’inci sırada yer alan İtalya’yla arasında yaklaşık 200 bin adetlik fark kalmış durumda. Devreye giren yeni model ve kapasite artışıyla Türkiye, 2008 yılı sonunda 1.4 milyon adetlik bir üretime ulaşacak. Bu da 2008 yılında Türkiye’nin İtalya’yı geçip 5’inci sıraya yükselmesi anlamına geliyor.

SUBARU’NUN YENİ STRATEJİLERİ

Tabi bu durum geriden gelen Çek Cumhuriyeti, Polonya gibi doğu Avrupa ülkelerindeki üretim artışlarına da bağlı. Bu yüzden yeni yatırımları ve yeni model üretimlerini hükümetin de desteğiyle Türkiye’ye çekmemiz şart. Buradan şuna geleceğim. Geçtiğimiz hafta Tokyo Otomobil Fuarı için Japonya’daydım. Fuar sırasında Japon Subaru’nun Avrupa’ya yönelik yeni stratejilerini öğrendim. Subaru, Japonya’nın havacılık, otomotiv ve endüstri makinaları alanlarında faaliyet gösteren en büyük gruplarından Fuji Heavy Industries’a bağlı bir otomobil şirketi. Grubun otomobil üretimi konusunda sadece Japonya’da ve Amerika’da fabrikası var.

Subaru’nun yüzde 20’si 2005 yılına kadar General Motors’a (GM) aitti. 2005 yılında ise GM içine girdiği mali kriz nedeniyle hisselerini sattı. Hisselerin yüzde 11.3’ünü Subaru geri alırken, yüzde 8.7’sini ise 300 milyon doların üzerinde bir para ödeyerek Toyota aldı. İşte bu hisse değişimin ardından Subaru’da gözle görülür değişiklikler olmaya başladı. Özellikle 2006 yılının sonlarına doğru Fuji Heavy Industries’in CEO’luğuna pazarlama kökenli Ikuo Mori’nin getirilmesiyle marka yeni bir çizgiye girdi. Yarışçı kimliğine sahip Impreza’nın tamamen değiştirilerek kompakt bir araç haline getirilmesi de bunun en somut örneği.

Subaru, yeni yapısıyla Japonya dışında özellikle Avrupa ve Amerika’da büyümek istiyor. Bunun için ortağı Toyota’nın da bilgi ve tecrübesinden yararlanıyor. Geçtiğimiz günlerde Toyota’yla küçük otomobil geliştirme konusunda anlaşttığını açıklamıştı.

Tabi tüm bu gelişmeler olurken, Subaru üretimde kapasite sıkıntısı çekmeye başladı. Sadece Japonya ve Amerika’da fabrikası bulunan Subaru’nun üretim kapasitesi 600 bin adedi zor buluyor. Amerika’da bir tek SUV modelleri Tribeca’nın üretildiği düşünülürse üretimdeki ağırlık Japonya’da.

100 BİN ADET AÇIK

Bu doğrultuda Subaru özellikle Avrupa’daki yeni Impreza ve Forester talebine yetişemiyor. Subaru yetkilileri şu anda Avrupa’da talepte 15-20 bin adet açıkları olduğunu söylüyor. Buna Avrupa dışındaki bölgelerde eklenince açık 100 bin adedi buluyor. Yani Subaru’nun kısa süre içinde en az 100 bin adetlik ekstra bir kapasiteye ihtiyacı bulunuyor. İşte bu noktada Tokyo’da görüştüğümüz Subaru yetkilileri, bu açığı yeni bir fabrikayla kapatmak istediklerini söylüyorlar. Bunun için de büyümek istedikleri Avrupa’ya yakın uygun bir ülke arıyorlar. İlk etapta Subaru’nun önünde 3 seçenek varmış. Biri Rusya ikincisi Doğu Avrupa’da bir ülke, üçüncüsü ise Türkiye. Ama yetkililer bu seçeneklerin Rusya ve Türkiye olarak ikiye indiğini söylediyer.

TÜRKİYE’NİN AVANTAJLARI

Hızla büyüyen ve bir çok yatırımı çeken Rusya’nın şansı çok gibi görünsede, Subaru’nun ortağı olan Toyota’nın Türkiye’de çok başarılı bir fabrikaya sahip olması ve Türkiye’nin coğrafi pozisyonu bizim şansımızı da oldukça artırmış. Bu konuyla ilgili olarak önümüzdeki günlerde Subaru’nun çok daha net açıklamaları olacakmış. Ama Subaru özellikle Avrupa’da büyümek için yeni bir yatırım yapmayı kafasına koymuş.

Bu noktada en büyük iş Subaru’nun Türkiye distribütörü Bayraktar Grubu’na ve hükümete düşüyor. Türkiye, bu yatırımı çekip 100 bin adetlik yepyeni bir fabrikaya daha kavuşma şansına sahip. Bence şimdiden lobi çalışmalarına başlamalıyız.

Aston Martin’i getirmek için Bayraktar devrede

Ford, geçtiğimiz Mart ayında James Bond’un favori spor otomobil markası İngiliz Aston Martin’i motorsporları girişimcisi David Richards’ın önderliğindeki bir yatırım grubuna 939 milyon dolara satmıştı. Aston Martin fanatiği olan Borusan Otomotiv İcra Kurulu üyesi Ali Vahapzade, satış sürecine kadar bu markayı Türkiye’ye getirmek için uğraşıyordu. Ancak satışın ardından Vahapzade bu fikrinden vazgeçtiğini belirterek şunları söylemişti: "Biz temsilcisi olduğumuz Land Rover’la kardeş şirket olduğu için Aston Martin’i getirmek konusunda avantajlıydık. Ama şimdi şirket satılınca böyle bir avantajımız kalmadı. Biz de artık bu markayı almak isteyen diğer şirketlerle eşit şansa sahibiz. Bu yüzden bu planımızı rafa kaldırdık."

Borusan Otomotiv vaçgeçtikten sonra mı bilmiyorum ama bu kez Aston Martin’i Türkiye’ye getirmek için Bayraktar Holding’in devreye girdiğini öğrendim. Citroen ve Subaru’nun Türkiye temsilcisi olan Bayraktar Holding otomotiv sektöründe büyümek istediğini açıklamıştı. Bu doğrultuda Bayraktar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar, "Doğuş Otomotiv gibi çok markalı bir grup olmak istiyoruz" yorumunu bile yapmıştı. Çinden Koreye bir çok otomotiv markasıyla görüşen Bayraktar Holding, şimdi Mustafa Bayraktar’ın da arzusuyla Aston Martin gibi hem spor hem de prestijli bir markayı bünyelerine katmak istiyor. Bunun için uzun bir süredir Aston Martin’in yeni sahipleriyle görüşüyorlarmış. Bekleyip göreceğiz.
Yazarın Tüm Yazıları