Su ürünleri altın çağında

Haberin Devamı

TÜRKİYE’nin su ürünleri üretiminde, yetiştiriciliğin payı her geçen artıyor. Su ürünleri üretimi 2012 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8.34 azalarak 644 bin 852 tona gerilerken, aynı dönemde yetiştiricilik yüzde 12.51’lik artışla 212 bin 410 tona ulaştı. Sektörde son gelişmeleri Su Ürünleri Tanıtım Grubu Başkanı Melih İşliel ve Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan ile konuştuk.

İÇ TÜKETİM YETERSİZ
Melih İşliel, “BM Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre dünya genelinde üretilen 147 milyon ton balığın yaklaşık yüzde 40’ı çiftliklerde yetiştirilmekte. Artan nüfusla birlikte 2030 yılına kadar 40 milyon ton balığa daha ihtiyaç duyulacak. Denizlerdeki varlık giderek azalırken ihtiyacı karşılamanın tek yolu olarak çiftlik balıkçılığı gözüküyor. Ancak su ürünleri sektörü yarattığı katma değerle ülke ekonomisi açısından büyük bir öneme sahip olmasına rağmen henüz hak ettiği değere ulaşmış değil. Türkiye’de yeterince balık tüketilmiyor. Avrupa Birliği ülkelerinde 25 kilogram, Japonya’da 80 kg olan kişi başına balık tüketimi, ülkemizde ne yazık ki 8.5 kilogram. Bu tüketimin de büyük bölümü sahil kesimlerinde yapılıyor. İşte bu gerekçeyle balığın sayısız yararlarına dikkat çekmek, daha fazla tüketilmesini ve ihracatını artırmak için çalışıyoruz” diyor.

Haberin Devamı

Su ürünleri altın çağında

HEDEF TÜM DÜNYA
İşliel, “Türkiye’nin taze balık pazarında ulaşabildiği coğrafyayı zenginleştirmek amacıyla, işlenmiş, dondurulmuş ürünler ile tüm dünyayı pazar olarak görüyoruz. Türkiye’de su ürünleri işleme tesisleri bu amaç doğrultusunda son yıllarda büyük gelişim gösterdi. Türk su ürünleri firmaları dondurulmuş levrek, çipura ve alabalık üretiminde büyük mesafe kat etti. Bugün tüm dünyaya dondurulmuş su ürünleri sunar konuma geldik. Taze ürünlerimizle özellikle Rusya pazarında yakaladığımız başarı sayesinde Ukrayna, Belarus ve Doğu Avrupa ülkeleri de Türk su ürünleri sektörünün hedef pazarları arasına girdi. 2012 yılında 467 milyon dolar ihracat yapan sektörümüz, 2013 yılında 550 milyon dolar, 2023 yılında ise 1.2 milyar dolar ihracat yapmayı hedef aldı” diye konuşuyor.

Haberin Devamı

LEVREK VE ÇİPURA
Sinan Kızıltan ise, “Türkiye’nin 1986 yılında 3 bin ton seviyesinde olan su ürünleri yetiştiriciliği sonraki yıllarda sürekli artarak 2000 yılında 79 bin tona ulaştı. Sektör 2000 yılı sonrasında Türkiye’de yapılan büyük yatırımlarla üretim artışını devam ettirdi ve 2012 sonunda 212 bin tona ulaştı. Toplam su ürünleri üretimindeki payı yüzde 33 seviyesine ulaştı. Önümüzdeki 10 yıllık dönemde bu oranın yüzde 50’nin üzerine çıkmasını hedefliyoruz. Yetiştiricilik sayesinde doğadaki av baskısı azalıyor ve doğal stokların korunması sağlanıyor. Su ürünleri yetiştiriciliğinde iç sularda yüzde 52.42’lik payla alabalık en fazla üretilen balık konumunda. Denizlerde levrek yüzde 30,84’lük payla ilk sırada yer alıyor. Levrek üretimini yüzde 14.47’lik payla çipura izlemekte” ifadesinde bulunuyor.

Haberin Devamı

İŞİMİZ ÇOK
Kızıltan şu değerlendirmeyi yapıyor: “Türk Su Ürünleri Sektörü altın çağını yaşıyor. Avrupa’da tüketilen 4 çipura ve levrekten birisi Türkiye’den gidiyor. 2013 yılının ilk çeyreğinde yüzde 9’luk ihracat artışı ile 140 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. İhracatımızda Avrupa Birliği ülkeleri büyük dilimi oluşturuyor. Dünya su ürünleri ihracat hacmi 120 milyar dolar. Bunun içinde bizimki 550 milyon dolar. Oysa 2002’de ihracatımız 123 milyon dolardı. Ancak daha gitmemiz gereken çok mesafe var. Bunun için bütün gücümüzle çalışıyoruz.”

Yazarın Tüm Yazıları