Su savaşları kapıda

Güncelleme Tarihi:

Su savaşları kapıda
Oluşturulma Tarihi: Kasım 12, 1998 00:00

Haberin Devamı

Alman Der Spiegel Dergisi'nin özel sayısında yer alan bir derlemeye göre su kıtlığı savaşlara zemin hazırlıyor. Yakın bir gelecekte su paylaşımı yüzünden su savaşları patlak verebilir. Senaryolara bakılırsa Türkiye de riskli ülkeler arasında.

‘Ortadoğu’da bundan sonraki savaş su yüzünden çıkacak' bu sözler eski BM Genel Sekreteri Butros Gali'ye ait. NATO ve ABD de su krizini güvenliği ve barışı tehdit eden risklerden biri sayıyor. Su kullanımını ve paylaşımında yaşanan sorunlar, tehlikeli gerginliklere gebe...

Çünkü dünya nüfusunun yüzde 40'ı sularını komşu ülkelerle paylaşmak zorunda kalan ülkelerde yaşıyor. Mavi gezegenin sahip olduğu suların sadece yüzde 2.5'lik bir bölümü tatlı su. Bu suyun yüzde 69'u ise buzullarda saklı. İnsanoğlu global su sirkülasyonuna bağımlı. Ülkeler sirkülasyondan paylarına düşen suyu yeterli bulmadığında da komşular arasında sorunlar yaşanmaya başlıyor.

Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) raporuna göre insan başına günde en az 20 litre su düşmesi gerekiyor. Günde 50 litre su harcamak ise 2 milyar insan için büyük bir lüks. Üçüncü dünya ülkelerinde görülen hastalıkların yüzde 80'ine kirli sular neden oluyor. Çünkü dünya çapında kirli suların ancak yüzde 5'i temizlenip işlemden geçirilebiliyor. BM Çocuk Örgütü UNICEF'e göre ise her 8 saniyede bir çocuk hijyen ve temizlikten mahrum olduğu için ölüyor.

ALTIN KADAR DEĞERLİ

Yine BM'nin bir raporuna göre içme suyu, 50 yıl sonra altın kadar değerli olacak, petrol kadar stratejik önem taşıyacak. 50 yıl sonra dünya nüfusu 9.4 milyara ulaşacak, ancak su miktarı ise aynı kalacak. Bu durumda her 2 insandan biri susuzluk problemi yaşayacak.

Bu nedenle insanoğlu susuzluğa karşı baraj inşa ediyor. Dünya genelinde 40 bin baraj bulunuyor. Nil Nehri üzerine kurduğu barajlar nedeniyle Mısır, Sudan ve Etiyopya ile, Angola ise Namia ve Botswana ile sorun yaşıyor. Suriye ve Irak ise GAP projesi yüzünden Türkiye'nin başını ağrıtıyorlar.

Amerikalı su uzmanı ve kitap yazarı Sandra Postel'e göre ise suyun akılcı kullanımıyla bu tür sorunların üstesinden gelinebilir. Dünya Bankası Başkan Yardımcısı İsmail Serageldin, su tüketiminin alınacak önlemlerle yüzde 60-90 arasında azaltılabileceğini söylüyor.

Mesela, sulama sırasında suyun büyük bir kısmı yitip gidiyor, ayrıca yanlış sulama yüzünden toprak çoraklaşıp verimsizleşiyor. İçme suyunun yarısı ise su şebekelerindeki çatlaklardan toprağa karışıp gidiyor. Ayrıca sanayide de üretim için milyonlarca metreküp su harcanıyor. Oysa otomobil, cadde, sokak yıkamada, kirli sular temizlenip yeniden kullanılabilir. Su fiyatlarını yukarı çekmek de israfın önlenmesinden etkili olabilir.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!