Güncelleme Tarihi:
Batı ve Doğu medyasında seçimlerle ilgili yayınlanan analizlerin ortak konuları:
Türkiye'de demokrasinin geleceği
ABD ve AB iliÅŸkileri
Kuzey Irak
Ordunun demokraside müdaheleci bir tutum içinde olduÄŸu yorumu yapılıyor.Â
AB ilişkilerinde içine girilen darboğazın ana konusunun sivilleşemeyen demokrasi olduğu vurgulanıyor. Yorumcular AB ilişkilerinde esas sıkıntı yaratan konuların başında askerlerin 1960'lı yıllardan bu yana demokrasiye yaptıkları müdahaleler olduğu söyleniyor.
En son CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinde ordunun müdaheleci tutumunun demokrasiyle baÄŸdaÅŸmadığı, giderek siyasi bir kriz yarattığına dikkat çekiliyor.Â
Lübnan'da yayınlanan The Daily Star gazetesinde 3 Temmuz tarihinde ABD'nin New Jersey Seton Hall Üniversitesi Orta Doğu Tarihi profesörü Howard Eissenstat'ın bir analizi yayınlandı.
H.Eissenstat yorumunda özellikle ABD Türkiye iliÅŸkilerine deÄŸiniyor. ABD'nin Türkiye'de seçimle iktidara gelen bir yönetim yerine anti-demokratik güçleri desteklediÄŸini söylüyor. ABD'nin bölgedeki kısa vadeli hedefleri uÄŸruna bu tutumu aldığını düşünüyor. Seçimle iktidara gelen AKP'nin baÅŸarılı bir hükümet olduÄŸunu AB ile entegrasyonu ve reformları büyük bir kararlılıkla uyguladığını,giderek etnik Kürt gruplarla bir diyalog oluÅŸturma çabalarıyla PKK'nın etkisinin azaltıldığına dikkat çekiyor.Â
Bu aÅŸamada ABD'nin Kuzey Irak'da mevzilenen PKK güçlerini bertaraf etmek için parmağını bile oynatmadığını, bu anlamda ABD'nin AKP iktidarını siyasi olarak yıpratan bir politika izlediÄŸini söylüyor.Â
Öte yandan AB müzakerelerinde gündeme gelen ordunun siyasetten uzaklaÅŸtırılması önlemlerinin askeri elit grubu tedirgin ettiÄŸini giderek anti demokratik bir muhalefet oluÅŸtuÄŸunu ve muhalefetin yarattığı siyasi krizin askeri müdahale boyutuna kadar yükseldiÄŸini tespit ediyor.Â
Askerlerin stratejisinin Kürt sorununu demokratik yollarla deÄŸil de demir yumruk ile halletmek olduÄŸunu, Kuzey Irak'a yapılacak bir askeri harekâtla 52 yıllık ABD dostluÄŸunun bozulma riskini göze aldıklarını da sözlerine ekliyor. Bazı generallerin ülkenin AB ve ABD yerine Rusya ve Ä°ran ile dostluklar aramasının daha doÄŸru olacağını düşündüklerini, bunun nedeninin de ordunun siyasete olan etkisinin hoÅŸ karşılanacağı bir alan yaratmak olduÄŸunu düşünüyor.   Â
Bu ÅŸartlar altında ABD'nin demokratik güçleri desteklemesinin ve bunun gereÄŸini yerine getirmesinin daha doÄŸru olacağını söylüyor.Â
ABD'nin AKP'ye güveninin en son teskere olayında sarsıldığını ve güvenilmeyen Ä°slamcı bir partiyi desteklemek yerine artık orduyu ve anti demokratik muhalefeti destekleme yolunu seçtiÄŸini vurguluyor.Â
ABD'nin deÄŸiÅŸen bu politikasının ülkeyi çok tehlikeli ve dönüşü olanaksız yeni bir askeri darbeye doÄŸru götürdüğünü düşünüyor.Â
Profesör Eissenstat böyle söylüyor. ABD'nin üzerine düşen görevi yaparak Kuzey Irak'da konuÅŸlanan PKK unsurlarını bertaraf ederek demokrasiyi güvence altına almasının ahlaki bir zorunluluk olduÄŸunu da vurguluyor. Â
Batılı yorumcular arasında farklı düşünenler de var.Â
AKP'nin siyasi hatalarının ülkeyi bu duruma düşürdüğünü, Ä°slam tezini aşırı uygulayarak demokratik güçleri tedirgin ettiÄŸini ,Ä°slam ÅŸemsiyesi altında toplanan partinin deÄŸiÅŸik görüşleri de bünyesinde barındırdığını söylüyorlar.Â
PKK terörünün çözümünün Kuzey Irak operasyonu olduÄŸunu düşünenlerin ülkeyi ABD ile karşı karşıya getireceÄŸi ve giderek bir içsavaÅŸa sürükleyebileceÄŸini düşünenler de var.Â
22 Temmuz seçimlerine 18 gün kaldı.Â
Seçmen hangi partiye ne için oy vereceÄŸi konusunda kararsız.Â
Â