Güncelleme Tarihi:
ABD, Kuzey Irak'dan çekildi
ABD, hava sahamızı ihlal etti
Dünya basınının Ortadoğu ve Türkiye'ye olan ilgisi artarak sürüyor. Her geçen gün dünya medyasının önde gelen araştırmacı yazar ve yorumcularının konuyla alakalı kapsamlı analiz yazılarını görüyoruz. Bu artan ilgi içinde yaşadığımız coğrafyanın ve siyasi sürecin ne denli hassas dengelerle çevrili olduğunun başka bir kanıtı.
Kuzey Irak'da askeri bir operasyon yapılmasının gerekli olup olmadığı iç politikada yeterince tartışılmış değil.
Siyasi olarak askeri bir operasyonun sorumluluğunu yüklenecek bir meclis çoğunluğu da yok.
Aslında bu konuda kamu oyu önünde açık ve net bir ÅŸekilde de konmuÅŸ deÄŸil. Giderek bu konunun muhatabının kim olduÄŸu konusunda da tartışmalar var.Â
Batı haber ajansları ve yorumcular sıkıntılı bir dönemde bu askeri operasyonun çok büyük riskler taşıdığını düşünüyor. Batılı yorumcular, Türkiye'deki milliyetci bir grubun ÅŸiddetle anti Amerikan bir tutumu yaygınlaÅŸtırmaya çalıştığını ve 22 Temmuz seçimlerinde oy artırmayı planladığını düşünüyorlar.  Â
 Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler süreci, siyasi kutuplaşmalar, büyük kentlerde düzenlenen mitingler çok ilgi çektiği kadar TSK'in internet sitesinde yer alan e-muhtırası, Hrant Dink cinayeti ve sorumlularının devletle bağlantısı da batılı gazetecilerin soruları arasında.
Tam bu süreç içinde sürpriz iki geliÅŸme; iki F-16 ABD uçağının hava sahasını ihlal etmesi, ABD'nin Kuzey Irak'dan çekilme kararı ve bu harekatın bir takvime baÄŸlanması çok deÄŸiÅŸik yorumlara yol açtı.Â
Öte yandan yaklaşık iki aydır ABD'nin Irak'tan çekilme planı üzerinde konuÅŸuluyor. ABD'nin ana konusunun Irak'da güvenliÄŸi saÄŸlamak ve çekilmek olduÄŸu ifade ediliyor. Bu çekilme planının bir parçası olarak, Kuzey Irak Kürt peÅŸmergelerin kontrolüne bırakılıyor. Burası ideal ÅŸartların yerine gelmemesine karşın en azından'kontrol altında' bir yer olarak adlandırılıyor.Â
Güneyde Basra'da ise Şii milislerin yani Sadr taraftarlarının kontrolü altına girmiş durumda. Bu durumda ABD her iki bölgenin jandarmalığını orada hakim güçlere bırakarak askerlerini esas çatışmaların olduğu Bağdat ve orta Irak bölgelerine yoğunlaştırmak istemektedir.
Bu kararla iki ayrı 'Irak eyaleti' ortaya çıkmaktadır. Kürt özerk bölgesi ve Basra Åžii özerk bölgesi. Bu durumda zaten Irak fiilen eyalet sistemine doÄŸru çok iri siyasi bir adım atmış olmaktadır.Â
Kuzey Irak (eyaleti ) bölgesine TSK'inin yapacağı askeri bir harekat gerek zamanlama olarak gerekse de stratejik olarak yanlış bir hareket olacaktır.
 PKK çözümünün askeri bir harekatla saÄŸlanabileceÄŸini düşünenlerin sayısı az deÄŸil.Â
 AKP hükümetinin bu yükselen intikam hislerini oya çevirebileceği ihtimali üzerinde de durmuş olabileceğini yorumlayanlar da var.
BaÅŸarısız bir Kuzey Irak operasyonunun hükümete oy kaybettireceÄŸini hesaplayanlar da var.Â
Irak Kuzeyiyle ve güneyiyle uzun vadede Afganistan'da olduğu gibi BM kontrolüne bırakılacaktır.
 Bu oluşum içinde olmak, sorunları uluslar arası hukuk çerçevesinde çözmeye çalışmak daha doğru bir yaklaşım olarak görülmektedir.
Hükümetin ve kamu oyunun Kuzey Irak'da Askeri harekat yerine ABD - Kürtler ve Şii milislerle diyalogları geliştirmesi ve BM'in konuya müdahil olarak davet edilmesi için çaba göstermesi daha akılcı olacaktır.
 Ne yazık ki hükümet deÄŸerli bir zamanı yitirmiÅŸ Türk kamu oyunu böyle bir çözüm için hazırlamamıştır.Â
Türk kamu oyu diyalog çözümüne sıcak bakabilecek durumda deÄŸildir. Hükümetin esas sıkıntısı da budur.Â
YaklaÅŸan seçimler de bu sıkıntıyı seçmen oyuna tahvil etmektedir.Â
Åžimdi yapılacak bir Kuzey Irak operasyonu Türkiye'yi uluslar arası kamu oyunda çok zor ve içinden çıkılması güç bir duruma düşürecektir. Bunun siyasi sorumluluÄŸu da oldukça ağır olacaktır. Â
Â