El-Fetih-Hamas bilek güreşi: Gazze kan gölü

Güncelleme Tarihi:

El-Fetih-Hamas bilek güreşi: Gazze kan gölü
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2007 14:38

Filistin'de iki ay önce Ulusal Birlik Hükümeti'nin kurulmasına rağmen HAMAS ve El-Fetih arasındaki sorunların çözülmediği bir kez daha ortaya çıktı. Çatışmaların onlarca can aldığı Gazze'de dört kez ateşkes ilan edilmesine rağmen henüz güvenlik sağlanabilmiş değil. İç savaş nedeniyle bölgede son aylardaki en kanlı günler yaşanırken, İsrail'in de Gazze'ye girmesi ortamı iyice karıştırdı.

Haberin Devamı

Çatışma El-Fetih'e bağlı güvenlik güçlerinin Gazze'yi kontrol etmek amacıyla çok sayıda adamını sokağa dökmesiyle başladı. HAMAS'a bağlı gruplar bunu kendi güçlerine bir meydan okuma ve El-Fetih'in kendilerini sindirme politikası olarak algıladılar. Üst düzey bir El-Fetih yetkilisinin öldürülmesinden sonra ise çatışmalar kontrolden çıktı. Bazı bölgelerden küçük çaplı çatışma haberleri gelirken bazı yerlerde ise neredeyse küçük çaplı savaşlar yaşanıyor. Gazze'de Filistinli gruplar arasındaki çatışmalar sürerken, İsrail tankları 6 ay aradan sonra yeniden Gazze Şeridi'ne girdi. Bu nedenle Gazze neredeyse kan gölüne döndü.

Yaşanan tablo birkaç ay önceki iç savaş ortamının geri döndüğünü gösteriyor. Filistin'deki çatışmaların açıkça gösterdiği olgulardan biri HAMAS ve El-Fetih'in silahlı grupların üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğu. Bunun tek nedeni Filistinli gruplar arasındaki yapısal sorunlar değil. İsrail'in uzun süreden beri Gazze ve Batı Şeria'yı birbirinden ayırma politikası sonuç vermiş gibi görünüyor. Batı Şeria'da alınan kararların Gazze'de pratik sonuçlar üretmesi tamamen silahlı grupların çıkarlarına uyup uymadığına bağlı. Son dönemde yaşanan olayların ortaya koyduğu iki şey var: birincisi Filistin Hükümeti sokakları tam olarak kontrol edemiyor, ikincisi ise Suudi Arabistan'ın baskısıyla geçici bir anlaşmanın yapılmış olmasına rağmen HAMAS ve El-Fetih arasındaki sorunların çözümlenmesi uzak bir ihtimal gibi görünüyor. Filistin'de güç mücadelesi bitmiş değil. Her iki taraf da yeni siyasi hesaplar peşinde. El-Fetih'e bağlı bazı gruplar, çatışmaların hükümeti düşüreceğini ve yeniden seçim yapılabileceğini umuyor olabilirler. HAMAS'ta ise Abbas'ın istifa etmesi durumunda yeni bir başkanlık seçimi beklentisi var. Ayrıca HAMAS'ın içindeki radikal gruplar hareketin silahlı bir gruptan siyasi bir partiye dönüşmesinin yanlış olduğu konusundaki savlarının ne kadar doğru olduğunu gösterme fırsatı yakalamış durumdalar.

Haberin Devamı

HAMAS ile El-Fetih arasındaki güç mücadelesinin bir ürünü olarak ortaya çıkan bu çatışma aslında tam olarak Mahmut Abbas ve İsmail Haniye'nin kontrolü altında değil. Çünkü, her ikisi de örgütlerini tam olarak kontrol edemiyor. Fakat, durum İsrail ve ABD'nin de olaylara karışmasıyla çok daha karmaşık bir hal  aldı. İsrail çatışmada açıkça El-Fetih'in yanında yer aldı. Bir yandan Sderot'a atılan bir füze nedeniyle Gazze'de HAMAS'a yönelik füze saldırıları başlattı. Ardından da tanklar ve uçaklarla geniş çaplı bir operasyon başlattı. Diğer yandan da El-Fetih'e bağlı 500 kişilik bir grubun Gazze'ye geçmesine izin verdi. Ayrıca, Savunma Bakanı Amir Peretz'in açıklamasındaki, "nokta hedeflerine saldıracağız" ifadesi İsrail'in muhtemelen kısa bir süre içinde HAMAS'ın önde gelen bazı isimlerini hedef alacağını düşündürüyor. Bugün Gazze'de iki boyutlu bir çatışma yaşanıyor. Birinci boyut HAMAS ve El-Fetih arasındaki güç mücadelesi. İkinci boyut ise İsrail'in operasyonları. İsrail Gazze'den çekildikten sonra bölgede zaman zaman askerî operasyonlar yaptı. Fakat, bugünlerde yaşanan olaylar İsrail'in sadece güvenlik operasyonları ya da El-Fetih'e verdiği destekle ilişkili değil. İç politikada Winograd Raporu'ndan sonra büyük bir kriz yaşayan Olmert hükümetini şu anda eleştirilerden uzak tutabilecek tek şey yeni bir operasyon. Olmert hükümeti bu operasyon sayesinde bir taşla birden fazla kuş vurmak istiyor. Hem HAMAS'ın uzlaşmaz bir örgüt olduğunu göstermek, hem Arap Barış Planı'nın şu anda uygulanmasının güç olduğunu ortaya koymak, hem de hükümetin güvenliği sağlamakta ne kadar kararlı olduğunu göstermek Olmert hükümetinin başlıca hedefleri arasında. Bir anlamda İsrail kamuoyunun dikkatini hükümetin üzerinden uzaklaştıran son olaylar tüm taraflar için önemli riskler taşıyor. Çünkü, çatışmaların ağırlaşması durumunda İsrail'de bir intihar saldırısı olması olasılığı artıyor. Bu durumda şiddetin katlanarak arttığı yeni bir döneme girilmesi olasılığı ise yüksek. Son günlerdeki çatışmalar sadece Filistinli gruplar arasındaki bir mücadele olarak değil, tüm İsrail-Filistin barışını etkilyecek bir olay olarak algılanmalı.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!