Coşkuyu vermekte çok geç kaldık

Dünyada yokuz bari Avrupa’da kalalım.

Haberin Devamı

Ne olurdu baştan uyanıp sondaki gibi oynasaydık şu maçı. Sırplar’ın, iyi yaptıkları yüzünden değil, bizim yapamadıklarımız, yanlış yaptıklarımız yüzünden maçımızı alıp gittiklerine tanık olduk... Ataman tercihini Larkin’li beşle başlayıp oyunu düşük ritimde, yarı sahada kontrollü sete set olarak kabul etmekten yana kullanmasa inanın maç bizimdi.

YÜKSEK RiTiMLi OYNAMALIYDIK 

Koçumuz takımı koşturmayarak, hazırlık turnuvası boyunca kalın uzunu olmayan, pota altı zayıf ve klasik sağlam top getiricisi bulunmayan takım kimyasının ortaya çıkardığı “yüksek ritimli koş koş at basketbolu”nu okuyamadı ve hedef maçlara yansıtamadı. Bormio kampına götürmediği ve son haftaya kadar oynatmadığı Larkin ‘sudan çıkmış balık gibi’ beraber oynayamadığı takıma adapte olamadı. Tüm gayreti bireysel kaldı.

Haberin Devamı

SETE SETTE ATIŞ BULAMADIK

İçeride yürüye yürüye skor bulma becerisi olan Jokic ve dışarıdan mesafe vermeniz halinde çok yüzdeli atan şutörleriyle Sırplar adam değişmeli alan savunmasıyla hücumumuzu tıkayarak farkı baştan açarken, çemberleri dövmenin yanı sıra, çok top kaybettik. Oyuna uyurgezer tempoda başladığımız için daha sonraki salonu ayağa kaldıran 21 sayı farktan geri gelme baskılarımızda kaptığımız topları telaştan sayıya çeviremediğimizden deneyimli Sırpları yakalayıp geçmemize yetmedi.

YANLIŞLARI TİFLiS’E TAŞIMAYALIM 

10 sayı geride girdiğimiz son çeyrekte savunma sertliğini artırarak maçı 71-71’le yakaladık ama gerilen sinirleri kontrolde tutan taraf Sırplar oldu.

Olasılıklar yönünden imkanı kalmayan Dünya Şampiyonası Avrupa elemelerindeki yanlışlarımızı Tiflis’e taşımamalıyız.

Böyle yürüye yürüye oynarsak ev sahibi Gürcistan’ı dahi zor geçeriz.

Yazarın Tüm Yazıları