Süper kulübeler ligi

Fatih Terim’in herkesi hazır ve sıcak tutması başarıyı getiriyor.

Haberin Devamı

BU sezon üç resmi maçta izlediğimiz ve her birini iki farklı kazanan Galatasaray, şu anda ligin en formda takımı. Falcao, Emre, Taylan, Marcao gibiler zaten sezonu iyi açmışlardı; dün bu gruba mükemmel oynayan iki adam, Saracchi ve Belhanda da katıldılar. Taylan-Belhanda-Emre Kılınç üçlüsü özellikle 2-0’a kadar ikili mücadelelerde açık bir üstünlük kurdular, serseri topların çoğunu kazandılar ve Okan Buruk’un orta saha stratejisini daha 46’da değiştirmeye zorladılar. Okan Hoca’nın takımı merkezde hemen hemen hiç akılcı pas serisi yakalayamayınca, savunma arkasına koşu yapacak pası hiç atamayınca, Demba Ba’yı orta sahaya çekmekte aradı çareyi.

BURUK MUTSUZ 

Başakşehir için bir şeylerin iyi gitmediğini daha maç öncesi teknik adam röportajlarını izlerken hissetmiştim. Şampiyon hoca Okan Buruk mutsuzdu, özellikle sol açık için yeterli opsiyonlarının olmamasından, Chadli’nin hazır hale gelmemesinden yakındı. Maç başlayınca empati kurdum doğrusu hocayla. Geçen sezonun yıldızı Visca’yı Saracchi sahadan sildi adeta. hasan ali-aleksic’in görev yaptığı sol taraf da eklektik ögelerle kurulduğu için kazandığı topları geçen sezonkinden çok daha verimsiz kullanan bir Başakşehir vardı sahada.

Haberin Devamı

KAYTARMA ŞANSI YOK

Tabii Ki Temmuz ortasına kadar Avrupa’da yarışan Başakşehir takımının hem fiziksel, hem de mental bir yorgunluğu var. Paris St.Germain bile lige iki yenilgiyle başladı, Manchester United Premier Lig’in ilk haftasında sahadan silindi. Ancak Okan Buruk’un kadro derinliğinin geçen yılın gerisinde olduğunun da altını çizmek gerek. Geçtiğimiz sezon bu takımı şampiyon yapan 1 numaralı sebep de buydu aslında: Başakşehir’in kulübesinde elia, robinho, aziz, Berkay, aleksic gibileri olduğu için sahadakilerin sarsılma fırsatı olmuyordu hiç. Şimdi benzer bir durumu G.Saray’da görüyoruz. Kulübedeki Ömer, Diagne, Babel, Linnes öyle rahatsız ediciler ki, ilk 11’in kaytarma şansı olmuyor hiç. Hep söylerim, “alternatifin kadar iyisin” bu hayatta. Terim’in herkesi hazır ve sıcak tutması, başarıyı getiriyor otomatik olarak.

Haberin Devamı

BELHANDA’NIN KARiYER MAÇI

Belhanda’yı daha geçtiğimiz hafta bu sütunda eleştirmiştim: “10 numara oynamak için gerekli asist-gol katkısı yok. Sekiz numara için de fiziksel verileri yetersiz” diye. Fiziksel verilerle kastettiğim kas kütlesi değil, sekiz numaranın gerektirdiği koşu sürekliliği. Her pozisyonda bir ceza alanından diğerine gidip gelecek tempo, istek, görev bilinci. Maalesef Belhanda, Galatasaray formasıyla hemen hemen hiç böyle realist bir top oynamadı. Ya da zaman zaman o coşkuya sahip olsa da, o gün genelde bir gereksiz kartla noktalandı. Ta ki düne kadar... Sanırım, Belhanda’nın Galatasaray kariyerinin en iyi maçıydı dün. Son derece sorumlu, son derece realist bir top oynadı Başakşehir önünde. 27’de Berkay’ın önünde kayarak çaldığı topla takımını 1-0 geriye düşmekten kurtardı. İlk devrenin sonunda 30 isabetli pasla takımının bu alanda lideriydi. Hücumdaki etkinliği bir yana, sağ savunmada defalarca kritik hamleler yaptı Faslı.

Haberin Devamı

BÖYLE KAÇ MAÇ OYNAR?

Bu performansı alkışlamakla birlikte Galatasaraylılar’ın kafasındaki soru işareti sanırım şu: Belhanda sezonda kaç maçı bu seviyede oynar? Dördüncü sezonunun üçüncü maçındaki bu futbolu, onu markette değerlendirmemek için geçerli ve yeterli sebep midir? Dünkü performansına büyük saygı duymakla birlikte, sürekliliği konusunda ben biraz şüpheliyim doğrusu.

‘MERT OYUN’ HAREKETi

Hemen her sezon buradan benzer bir “mert oyun” çağrısı yapıyorum, ama maalesef güçlü bir karşılık alamıyorum. Süper Lig her geçen gün daha fazla aldatmaya, daha fazla emek hırsızlığına sahne olan bir turnuva haline dönüşüyor. Ufacık darbe alan canhıraş çığlıklar atıyor, omzuna vurulan yüzünü tutuyor, ayakkabıyı gören kendini yere bırakıyor. Dün de 67’de Crivelli, Marcao’nun tabanının kendisine yöneldiğini görünce hemen bıraktı kendini yere. Oysa en ufacık darbe yoktu o pozisyonda. Crivelli aslında bunları sık yapan bir oyuncu değil. Ama ne yazık ki ligin genel hali belli ki herkesi zehirliyor. Kötülük iyiliği bastırmamalı. TFF, maç sırasında gözden kaçsa bile hafta içinde bu tarz aldatmalara caydırıcı cezalar vermeli. Acilen. Hemen.

Yazarın Tüm Yazıları