Jorge galiba gitti, yerine ikizi Yossi Jesus geçti!

Portekizli hoca dünya kupası sonrasında bambaşka bir kimliğe büründü.

Haberin Devamı

26 Ekim günü Fenerbahçe’nin Avrupa Ligi’nde Rennes’le oynayacağı müsabaka öncesi yapılan basın toplantısını hatırlarsınız. O basın toplantısında İrfan Can Kahveci de gazetecilerin arasına oturmuş, Jesus’a “kadroda rotasyon yapıp yapmayacağı” sorusunu yöneltmişti. Hocası Jesus da gülümseyerek, her müsabakada olduğu gibi o maçta da rotasyon yapacağını söylemişti öğrencisine.

iDEAL 11 DEĞiL iDEAL 25’i VARDI

O sıralarda rotasyon Fenerbahçe için bir tartışma konusu değil, bir alışkanlıktı. Jorge Jesus’un iki müsabakaya üst üste aynı kadroyla çıkması asla beklenmiyor, 6-7 oyuncu değiştirmesi doğal karşılanıyordu. O da kadrosunun derinliğinden çok iyi faydalanıyor, adeta bir “ideal 11” değil, “ideal 25” yaratıyordu.

Ne oduysa Dünya Kupası arasından sonra oldu. Avrupa Ligi’ne uzun bir ara verilince, Jesus da adeta rotasyonu unuttu. 25 kişilik kadrosunu sürekli sıcak tuttuğu için övdüğümüz Jesus, Katar sonrası ilk 4 lig maçında (Trabzon, Hatay, Antalya, Galatasaray’a karşı) ilk 11’de yalnızca 14 farklı futbolcuya yer verdi. Temmuz-Kasım döneminde kullandığı birçok oyuncunun ismini Aralık-Ocak’ta unuttu sanki.

Haberin Devamı

DiĞER HOCALARDAN FARKLIYDI

Dün ilk 11’de şans verdiği Mert, Alioski, Valencia ve Emre’nin hepsi Dünya Kupası arasından sonra ilk kez 11 yüzü gördüler mesela. İsmail, Arda, Serdar Dursun gibi neredeyse rotasyon dışı kalanlar da cabası...

Jesus’u sezonun ilk 4 ayında farklı kılan şey “ilk 11” tartışmalarını, üçlü-dörtlü savunma karşılaştırmalarını çöpe atmasıydı. Dünya Kupası sonrası sanki o Jorge gitti, yerine gizli ikizi Yossi geçti. Jorge’yi Jorge yapan hemen her şeyden uzaklaşmış bir Jesus izliyoruz Katar sonrası...

KIRMIZI KART DENGEYi DEĞiŞTiRDi

Dün Fenerbahçe galip geldi. Ama Sagal’ın kırmızı kartına kadar sahada her departmanda Gaziantep’in çok gerisinde kaldı. Kalyon Stadı’ndaki maçın ilk 70 dakikasını mesela Malezyalı bir futbolsevere izletseniz, herhalde kırmızı siyahlı formalılar Fenerbahçe olmalı diye düşünebilirdi. Zira özellikle 45-70 arası topu anlamlı kullanan, önde baskı yapan, atak sürekliliği sağlayan, yani büyük takım davranışı gösteren taraf hep kırmızı siyahlılardı.

Yazarın Tüm Yazıları