Artık 'orta yapmayan adam' makbul!

GEÇTİĞİMİZ Cumartesi akşamı oynanan Fenerbahçe-Gençlerbirliği maçında iki basit pozisyon, benim fena hâlde dikkatimi çekti doğrusu.

Haberin Devamı

Biri ilk devrede, biri de ikinci devrede, iki kez son çizgiye inen sağ bek Isla, her iki pozisyonda da ceza alanına serseri yüksek toplar atmak yerine, bakarak-görerek iki yerden pas attı içeriye.

Bu pasların birini Valbuena, diğerini de Oğuz Kağan değerlendiremediler ama ben Aykut Hoca’nın yerinde olsaydım herhalde o iki pozisyonu CD’ye kaydettirip, Hasan-İsmail-Şener’e yüzlerce defa izlettirirdim.

Çünkü bir büyük takımın bence hedeflemesi gereken oyun bu: Pas oyunu. Akıl oyunu. Havaya rastgele atılan kartlarla kurulu bir kumar oyunu değil...


ODADA KONTROLÜ YİTİRDİ
Sanırım Chelsea’li Hazard da aynen Isla gibi düşünüyordu ki, geçtiğimiz ay içinde uzun boylu santrfor arayan hocası Conte’ye karşı sert bir çıkış yapmaktan kaçınmadı: “Futbol basit bir oyun. Eğer enli-boylu santrfor arıyorsanız, yüksek toplarla oynayacaksınız demektir. Oysa biz kaliteli bir takımız ve pekala yerden hücum edebiliriz. İngiltere’nin en iyi takımına, Manchester City’ye bakın. Onların uzun bir santrforları yok, ihtiyaçları da yok. Çünkü topu yere indirip, harika bir futbol oynuyorlar.”

Haberin Devamı

Hazard’ın bu tepkisi de son derece haklı aslında...

Chelsea’yi geçtiğimiz sezon açık farkla şampiyon yapan Conte’nin işleri bu sezon yolunda gitmeyince, İtalyan hoca transferde rotayı uzun boylu bir santrfora çevirmişti. 2 metrelik Crouch da dahil, Ashley Barnes, Andy Carroll, Edin Dzeko gibi birçok hacimli santrforu alamadıktan sonra transferin son gününde nihayet Giroud’yu Stamford Bridge’e getirdi İtalyan teknik adam...

Conte aradığı hacimli santrforu buldu ama bu arada büyüyen fikir ayrılıkları sebebiyle Chelsea soyunma odasının kontrolünü de tamamen yitirmiş görünüyor.


SÜPER LİG'DE MAÇ BAŞINA 35,3 ORTA
GEÇENLERDE Opta’nın bu konuda yayınladığı bir istatistik de sanki Hazard’la aynı fikirde: İngiltere Premier Lig’de 2003-2004 sezonunda müsabaka başına 51 orta yapılırken, 2016-17 itibariyle bu sayı 38’e düşmüş. Üstelik o yıllarda maç başına 15 isabetli orta sayısı tutturulurken, şu sıralar isabet ortalaması 8 civarında...

Süper Lig’de 2017-18 ilk devresinde oynanan 153 maç incelendiğinde de durum çok farklı değil: Ligde maç başına 35,3 orta yapılıyor, bunların yalnızca 6,8’i isabetli...


92 ORTADAN 1'İ GOLLE BİTİYOR!
Bir başka futbol istatistikçisi Garry Gelade ise, 2013-2015 yılları arasında İngiltere Ligi’nde yapılan 35,000 ortayı detaylı incelemiş ve o da çarpıcı bir sonuca ulaşmış:

Premier Lig’de her 92 ortanın yalnızca biri golle sonuçlanıyor. Eğer orta sonrası 6 saniyeyi de dikkate alırsanız bu durumda oran 47’de 1’e yükseliyor. Yani en iyimser verilerle; yapacağınız bir ortadan gol üretme ihtimaliniz 47’de 1...


47 ORTA YERİNE YERDEN İSABETLİ 2 PAS
TÜRK futbolunda bek oyuncuları, hatta bazen kenar hücumcuları değerlendirilirken çok meşhur argümanlardan biridir: “Orta yapmayı biliyor” lakırdısı...

Hatta bazı popüler yerli bekler yıllarca, “Orta yapmayı bilmiyor” diye aşağılanmıştır bu ülkede. Oysa modern futbolun şu sıralar gittiği yön gösteriyor ki, artık orta yapan değil, yapmayan adam makbul!

Çizgiye inip, kafayı kaldırıp içeriye atacağınız 47 kavisli top yerine, merkezdeki arkadaşınızı bulacak 2 isabetli yerden pas, çok daha fazla gole gitme ihtimali kazandırıyor hanenize. Sanırım bizim büyükler, bek transferi yaparken, “Orta yapma becerisi”nden çok zekasına, kabiliyetine, pas yüzdesine bakmalılar artık.

Yazarın Tüm Yazıları