2020’ye ilk rezervasyonu yaptık

Biz Eylül’deki bu iki riskli sınavı, ortak bir paketmişçesine bir arada ele aldık; ama Andorra ile Moldova taban tabana zıt iki müsabaka oldu doğrusu: Andorra’nın çok kötü kadrosu var ama iyi bir takım. Moldova’nın Andorra’ya göre çok daha kaliteli bir kadrosu var ama daha kötü bir takım görüntüsündeydiler.

Haberin Devamı

Andorra’nın en iyi oyuncusu Norveç 2.Ligi’nde oynarken, ekip bir amatörler karmasıyken, grup halinde hareket etmeyi iyi beceren, sahayı iyi parselleyen bir takım yaratmışlar. Dünkü Moldova’daysa takımın lideri Cagliari’li Ionita’ydı, kalede Fortuna’da direkt oynayan Koselev görev yaptı. Hatta iki Rus, bir de Portekiz Ligi oyuncusu daha vardı ekipte.

Ama Andorra’ya göre daha kırılgan ve daha dağınık bir rakip bulduk karşımızda. Tabii ki cumartesi gecesine göre daha iyi izlenim vermemizde bizim takımdaki değişimin de önemli rolü var. Cumartesi gecesi gereksiz bir panikle oynadık. Daha ilk 15-20 dakikada, golü hemen atamazsak elimizden Dünya Kupası gidiyormuşçasına telaşlıydık.

Biz telaşlı oynadıkça, topu sürekli çizgiye taşıyıp kenar ortası yaptıkça Andorra’nın direnci artmış, sporcularımız da ölüp ölüp dirilmişlerdi 3 puanı alana kadar. Vodafone Park’ta ne kadar telaşlıysak, Kişinev’de o kadar sakindik enteresan bir şekilde. Güneş, cesur bir 4-4-2 ile başladı maça. Sağ açıkta Deniz, sol açıkta İrfan topu çizgiye taşımak yerine sıkça içeri kat ettiler. Santrforlarımız Kenan-Cenk’le beraber daha güçlü bir yetenek dörtlüsü kurduk orada.

Haberin Devamı

Andorra maçında (ve aslında bundan önceki belki 5 maçta da) hayalet bir performans gösteren Hakan’ın, Yusuf’la ya da Güven’le cumartesi akşamı hiç kuramadığı iletişimi; dün Dorukhan’la Cenk rahatlıkla, telepatik bir biçimde kurdular. Onların telepatisine Deniz’in yeteneği de eklenince, kırılmaya müsait Moldova ekibini alt ettiler rahatlıkla. Kalan 4 maçımızın ikisi içeride, biri de Andorra’da... Eğer Ekim-Kasım’da ekstra bir hata yapmaz, zaten doğal olarak almamız gereken 7 ya da 9 puanı toplarsak, 2020 vizesini rahatlıkla alacağız umarım.

Çocuk korosu asaleti

Sanırım son zamanlarda dinlediğim en iyi ulusal marş performansıydı bu. Dün gece Kişinev’de pırıl pırıl bir grup Moldovalı çocuk, iki ülkenin milli marşını kusursuz bir şekilde okudular. Dillerini bilmedikleri bir ulusun, muhtemelen anlamına da hakim olmadıkları marşını mükemmel bir şekilde okuyan Moldovalı çocukları görünce Dünya için umutlandım doğrusu.

Yazarın Tüm Yazıları