Sıkıntılı galibiyet

İlk yarıda hücumda topu paylaşan, sık sık hücumun yönünü değiştirip Daçka savunmasını yoran Efes’te savunmadaki çaba da üst düzeydeydi. Özellikle Dunston’ın mücadelesi tüm takımı yukarı çekerken Efes’in dar rotasyonu iyi bir şut gününde de olunca farkın çift haneye kadar çıktığı devreyi takımımız 40-31 önde kapattı.

İkinci yarıda Blatt geniş rotasyonuyla parkede enerjik kalırken Ataman’ın takımı yorgunluğun da etkisiyle hücumda kötü tercihler yapmaya ve savunmada adam kaçırmaya başlayınca ipler Daçka’nın eline geçmek üzereydi. Bu noktada Weems ve McCollum’un birebirler üzerinden çok yüzdeli oynaması (toplamda 18/23) takımı maçta tutarken Simon’un maç sonu sağ forvetten attığı iki üçlük de fişi çekti: 78-69.

Maçın geneline baktığımızda Efes, Doğuş’un iyi savunmasına rağmen genel bir form sorunu yaşayan Wilbekin’in 5/17 şut attığı, yine Doğuş’un 7 asist yaptığı, skorerlerinin iyi şut attığı, Dunston’ın maç boyunca sadece 12 saniye dinlendiği, Simon’un el yakan iki üçlüğü soktuğu ve Daçkalı Türklerin verimsiz oynadığı bir maçı kazandı. Bu kadar çok parametrenin yeniden bir araya gelmesi kolay değil. Bu nedenle maça başlangıç olarak Ataman’ın hakkını verelim, ancak ikinci yarıda maçın gelişi büyük ölçüde iyi bir şut gününde olma ve ekstra çabayla oldu. Bu nedenle ikinci maçta tüm bu parametrelerden birinin tersinin olması dahi ibreyi Daçka’ya döndürebilir.

Bu maçta Efes’te 8 kişi süre alırken ana rotasyon sadece 6 kişiydi. Dahası hangi gün ne yapacağı belli olmayan (genelde verimsiz oynayan) McCollum’un kararlarına bağlı olmak büyük bir soru işareti. Weems ise çok daha güvenilir bir oyuncu ve sezon başı hazırlığıyla seviye atlayıp eski günlerine dönebilir. Nitekim Weems sahadayken Efes 15 sayı öndeyken, o bençteyken 6 sayı gerideydi. Öte yandan Daçka’nın atlet uzunlarına karşı ağır ayaklı Stimac’ı kadro dışı bırakan Ataman’ın bu kararı kanımca doğru. Fakat yerine gelen oyuncu Brown olunca bu karar dahi sorgulanabilir hale geliyor. Bu tercih, rotasyonu genişletmediği gibi Brown’dan hiçbir katkı da alınamıyor. (Nitekim Ataman ona sadece 4 dakika dayanabildi.) Yine çok az süre alan Birkan da Efes oyuncusu olmadığını her hareketiyle ispatlamaya devam ediyor.

Özetle Efes dün kritik bir karşılaşmayı kazanarak stresi Daçka’ya yükledi. Ancak Blatt’in kolayca vazgeçmeyeceği ve Efesli oyuncuların her gün böyle efektif ol(a)mayacağını da unutmamak gerek.

Not: Maçta kupalarıyla birlikte sahaya çıkan şampiyon genç Efesliler bu sezonun en güzel görüntülerinden birini oluşturdu. Umarım bu gençler A takım seviyesinde de büyük başarılar elde eder.