Kaos + Ataman = Galibiyet

“Oyuncularımı kutluyorum. Gurur mücadelesi verdiler. Anadolu Efes ile kimsenin dalga geçemeyeceğini gösterdiler.” Ataman’ın maç sonundaki bu sözleri Efes’in Türkiye Kupası çeyrek finalindeki bu maçı takım olarak nasıl kazandığının şifreleriydi aslında.

Haberin Devamı

Ataman, Galatasaray döneminde olduğu gibi Efes’teki şu kısa döneminde dahi Obradovic ile çatışıyor ve zaman zaman enerjisini parkedeki oyuna konsantre olmak dışındaki hemen her şeye ayırıyordu. Bu durum Efes’in düşüşünün nedenlerinden biri olarak da ele alınabilir. Ancak bu sefer yarattığı enerjiyle Ataman’ın kendisini ve takımını kusursuz şekilde hazırladığı bir karşılaşma izledik.

Doğuş-Simon-Dragic-Motum-Dunston beşi ekseninde oyun şablonunu kuran Ataman, Vesely üzerine atak ederek Fener’in nadir zayıf noktalarını sabırla işlerken McCollum’u da diri tutmayı başardı. Oyun planının işlerliği yanında oyuncuların sahaya konsantre bir şekilde çıkması ve özellikle yardım savunmasında neredeyse hiç hata yapmaması da Efes’e maçı getiren noktalardan biriydi. Bu noktada maç içinde yüksek bir yüzdeye çıkan Efes kısalarının bazı isabetli şutları için “şans” değerlendirmesi yapılabilir. Ancak şansın her zaman daha çok çalışanın - daha hazır olanın yanında olduğu unutulmamalı.

Haberin Devamı

Oyunu kontrol eden, kendi istediklerini sahada uygulayan ve sabırla oyun planına sadık kalmaya çalışan taraf bu sefer Efes’ti. Özellikle Simon’un 15-8-7 ile triple-double ile flört etmesi ve Dunston’ın hiç çıkmadan 23-6-3’le maça imzasını atması hedef maç olarak değerlendirilebilecek bu maçın kazanılmasındaki en önemli noktalardı. Ayrıca faul problemine rağmen Efesli oyuncuların savunmada geri adım atmamaları ve Ataman’ın takımın momentumu kaybetmemesi için sürekli hamleler yapması Efes cephesinin bu maçı ve kupayı ne kadar istediğinin birer göstergesi olarak ele alınabilir. Nitekim rotasyonu maç boyu çok dikkatli uygulayan Ataman’ın Dragic ve McCollum’un yokluğunda takımı uzatması ve maçı da böyle bitirmesi gibi hamleler tesadüfen yapılmış değil. Bu maça çıkmadan önce maç kafalarda oynanmış ve kazanılmış diyebiliriz

Geçen sene EuroLeague’de oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçında da benzer bir oyun planıyla mükemmel bir maç çıkaran Ataman o maçı Fener’in olağanüstü yetenekli oyuncuları nedeniyle kaybetmesine rağmen bu sefer kazanmayı bildi. Bu açıdan maç 83-80 bitmiş olmasına rağmen aradaki farkın maçın son bölümünde azalması Fenerbahçe’nin yetenek tavanı daha yüksek oyunculardan kurulmuş olmasıdır. Dahası Fenerbahçe’ye karşı sadece “motivasyon” ile bir hedef maçı kazanmanın mümkün olmadığı unutulmamalı. Bu nedenle bu seferki Obra-Ataman karşılaşmasının kazananı, skordan bağımsız olarak, net olarak Ataman’dır.

Haberin Devamı

Ataman’ın kaostan beslendiği bilinen bir gerçeklik. Derin teknik bilgisini hafta içinde yaşanan olaylar gibi enerji yaratabilecek motivasyon kaynaklarıyla birleştirdiğinde Ergin Hoca bu tip hedef maçlarda Avrupa’nın elit koçları seviyesine çıkabiliyor. Ancak bunu sezon boyu çok kez göremiyoruz. Yine de Efes’in bu sezon önünde inanılmaz bir şans var. Bütün olumsuzluklara rağmen iki maç sonunda kupaya uzanma imkanı olan Efes’te Ataman bu şansı sonuna kadar değerlendirip takımını şampiyon yaparsa basketbolumuza yine imzasını atmış olacaktır.

Son olarak Bryant Dunston için bir not düşmek isterim. Anadolu Efesli taraftarlar son 10 yıllık dönemde “efsane” olarak hatırlanacak yabancı oyuncular izleme şansı elde edemedi. Herhangi bir Efesliye “Efes’in efsane yabancıları kimlerdir?” diye sorsanız Petsi dönemi sonrası için Prkacin-Granger-Brown gibi 2000’li yılların başındaki oyuncuları sayar ve son yıllardaki oyuncuları (belki Farmar hariç) pas geçer. Ancak Bryant Dunston bu bağlamda Efes’in efsanesi olarak tarihe geçiyor. Her parkeye çıkışında karakterli oynayan ve sonuna kadar mücadele edip takımına sayısız faydaları dokunan Dunston artık bir Efes efsanesidir. Bugün emekli olsa bile efsane olarak anılacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları