Karadeniz’de bu sefer battık!

Osman Gürçay yazdı

Haberin Devamı

Geçtiğimiz sezon evinde 2-1 yenerek son maçta ligde kaldığımız Trabzonspor maçına Aziz Behiç, Badu, Jourquera’ nın eksikliği ile başlayan Bursapor’da ilk on bire kenardan gelenlerin katkısız sağlayamamaları büyük kadronun yetersiz olduğunu test etti ve onayladı.

Maçın 1-0 bitmesi berabere kalma ihtimalimiz olduğu algısı bizi fena halde yanıltır.  Direkten dönen üç top, penaltı olarak tartışılacak iki pozisyonun yanı sıra Burak Yılmaz’ın ayağına dolanan toplar ve bol miktarda ofsaytta kalması bizim için şanstı.


Fenerbahçe ve Trabzonspor ile bol yedikleri dönemde karşılaşmamak Bursaspor’un şanssızlığı oldu. Fenerbahçe maçından sonra bu maçta da yaşananlar gelecekle ilgili pembe hayal kurmamak gerektiğini göstermiştir. Zaten de Paul Le Guen iki maç sonu konuşmasında da aynı vurguyu yapması anlamlıdır.
Çerçeveye ilk şutumuzu 72’de Yusuf Erdoğan ile attığımızı söylersek maçı Bursaspor açısından özetlemiş oluruz.

Haberin Devamı


Yusuf Yazıcı’nın 51’de attığı golde iyi vuruşun yanında Harun’u hamlesiz bırakan Ekong’un topu perdelemesinin rolü büyüktü. Rıza Çalımbay dönemine kadar ligin en çok gol yiyen takımlarından biri olan Trabzonspor 5 de 5 i yaparken gol yememesi çok iyi olduğundan değil Bursaspor’un pozisyon bulamamasındandır.
Ve yine 70’den sonra fişi çekilmiş gibi enerjisi biten Bursaspor’un devre arasında 90 dakikalık şarjı olması gerekir.


Geçtiğimiz yıl ile kıyaslandığında bu sezon çok beğenilen Bursaspor, devrenin son maçında Gençlerbirliği’ni yenerse geçen sezonun devre puanı olan 27’ye ulaşabilmesi dikkate değer garip bir çelişki değil midir? Gençlerbirliği maçı seviye belirleme sınavımız olacaktır.

Devre arasına üç puanla girerken transfer düşünmeden teknik kadro, futbolcular ve personel alacaklarının ödenmesi Başkan ve yedekten gelen yöneticilerin en doğru kararı olur. Yoksa yaşanacak kaos ikinci yarıya kabusa dönüşür.

 

Yazarın Tüm Yazıları