İlk yarının ardından…

Geçen sezon yaşanmak üzere olan kazadan son maçta kurtulan Bursaspor yeni ve yabancı hoca ile Süper Lig’e başladığında sırtındaki borç ve oynamayanların kadro yükü ile sezona girdi. Teknik Direktör Paul Le Geun Fransız’dı ama futbola ve gerçeklere Fransız kalmadı.

Haberin Devamı

Kısıtlı kadroya rağmen ülkemizde “geniş ve kaliteli” kadrolara sahip hocaların bile ürktüğü 3-5-2 sistemini cesaret başarı ile oynattı.

Bursaspor ilk yarıda geçen yıldan iki puan daha az topladı ama yenildiği maçlar dahil, futbol dünyasında herkesin beğendiği ve geleceğe umut saçan bir futbol oynadı.

Paul Le Guen’ın duruşu, demeçleri hep futbol içinde kaldığı ve Bursaspor’un gerçekleri üzerinden olduğu için camiada saygı gördü.

Her teknik adam elinde zengin ve alternatifli kadro olmasını transfer ister. Örneğin bütün hocalar ikinci yarıya ellerindeki listeler ile girerken, Fatih Terim göreve gelirken elindeki onlarca alternatife rağmen üç beş transfer isterken, Le Guen “Bende tranfer isterim ama benim önceliğim futbolcu alacaklarının ödenmesidir” diyerek farkındalığını ortaya koymuştur.

Haberin Devamı

İkinci yarılar zordur. Puanlar aslanın midesine kadar inecektir. Her takımın her takıma zorluk çıkaracağı ilk yarıdan belli olmuştur. Dipteki D.Ç. Karabükspor dahil kimse beyaz bayrak çekmemiştir.

Başkan ve Yönetim Kurulunun borçları makul ve döndürülebilir seviyeye indirme sözü tutulmamasına rağmen seçimli Mayıs kongresine kadar geminin su ve F.F.P ( Finansal Fair Play) den yara almadan gitmesi için saha içi, dışı başarı sağlanması şarttır.

İnancım o ‘ki; Saha içini Paul Le Guen halledecektir ancak Başkan ve Yönetimin süreci sorunlara “Fransız” kalmadan bakması konusunda şüphelerim var.

Yazarın Tüm Yazıları