Şanlı’yım, Şanlı’sın, Şanlı!

Hafta içerisindeki Aris maçında hücum etmenin temellerini unutmuşa dönen Beşiktaş, bu sorunu gidermek için Sertaç’ı ilk beşte başlattı.

Ozan Bulkaz’ın koçluğunda daha dinamik ve sert oynayan, iyi bir takım oyunu oynayan Trabzonspor’da ise maçın en etkili isimlerinden Eldridge benchten gelerek takımını ayakta tuttu. İlk çeyrekte Strawberry’nin 7 sayısı ve asisti sayesinde Beşiktaş maça kuvvetli başlayan taraf olurken, Diebler’a sonra oyun hazırlamayı, hücumu onun üzerine kurmayı asırlar sonra hatırlayan Siyah-Beyazlılar, maç boyunca topu iyi paylaştırmanın avantajlarından faydalandılar. Periyot ilerledikçe Adams ve Sertaç’ı oyuna sokan Strawberry, bloklarını hızlı hücum sayılarına çevirerek Weems’e de kolay basketler attırdı. Gelgelelim, Eldridge ve Green’in sırtladığı Trabzonspor, savunmada pas aralarıyla çaldığı topları rakip potada bitirerek kaostan 15-17 önde çıktı. Periyot biterken Beşiktaş’ın kenardan oyuna sokulan topları savunamamaya yönelik müzmin zaafı devam etti ve çeyreği Trabzonspor 15-19 önde kapattı.

İkinci çeyrekte Diebler – Vasiliauskas ve Diebler – Eldridge düelloları sahne alırken, fark yaratan isim Sertaç oldu; yıldız oyuncu hücum ribauntları ve post oyunları sayesinde bu periyotta tam 10 sayı üretirken, pota altını beslemenin ne denli önemli olduğunu bir kez daha bizlere hatırlattı. Strawberry – Sertaç – Diebler – Weems kare asına yanıt, Obekpa ve Eldridge’den geldi, fakat bu çeyreğe hükmeden Beşiktaş, devreyi de 42-37 önde kapattı.

Üçüncü çeyrekte Palacios ve Clark’ın bu maça kendilerini değil suretlerini getirdikleri adım adım tescillendi; öyle ki, Clark ilk sayılarını kazaen kendi potasına (hem de giren bir serbest atışa dokunarak) attı ve Palacios da son çeyreğe dek 0/5 isabetle oynadı. Sertaç ve Weems sayesinde bu sorunu asgari miktarda yaşayan Kartallar, Sertaç’ı dinlendirmek istedikleri zaman, çift hanelerde olan fark bir anda 2 sayıya kadar indi ve Strawberry oyuna ağırlığını koyana dek Obekpa – Green – Eldridge – Harris rotasyonu Beşiktaş savunmasının canına okudu. Bu krizi sona erdiren, Strawberry ve onun oyuna ısındırdığı Adams oldu. Vasiliauskas’ın çeyrek biterken bulduğu üçlük yüzünden Beşiktaş rakibinin nefesini ensesinde hissederek son periyoda 58-55 önde girdi.

Son çeyreğin başında üzerindeki laneti kırıp iki isabet birden bulan Palacios, takıma bir ivme kazandırmayı başarsa da, ikinci çeyrekten beridir takım savunmasını toparlayan en mühim parça konumundaki Kenan’ın 4. faulünü alması, Trabzon kısaları üzerindeki baskıyı azalttı ve işleri karıştırdı. Kabustan uyanmak için Sertaç’ı tekrar oyuna alan koç Ufuk Sarıca, yine 4 kısalı sistemde Weems – Diebler ikilisinin nimetlerinden ve Sertaç’ın perdelemeleri sayesinde açılan alanı değerlendiren Strawberry ve Adams’ın katkılarından bol bol faydalandı. Trabzonspor yine aynı isimlerle üst düzey bir direnç ve mücadele ortaya koysa da, clutch anlarında ipleri Strawberry’nin elinden alıp harikalar yaratan Adams, birbirinden spektaküler hareketlerle arka arkaya tam sekiz sayı kaydedip galibiyeti Beşiktaş’a getiren isim oldu. Takım halinde oynayıp, topu iyi paylaşıp, ribauntlara da dikkat edince (32-39) ne kadar güzel bir oyun kurgusu yaratabildiğimiz görüldü. Tabi Diebler (3/10 üçlükle 14s), Weems (6s 4r), Sertaç, Strawberry (13s, 8a, 3tç, 4 blok) ve Adams’ın (7/10 isabetle 16s) iyi günlerinde olması da, Clark ve Palacios’un çöküşünü (ikisi toplam 2/9 isabetle 4s 7r) hissettirmemeyi başardı.

Her iki takıma da, oyunu kısırlaştırıp boğmaktansa, açık alanda, tempolu, kaliteli ve güzel bir basketbol icra etmeye çalıştıkları için tebrik ve teşekkürlerimi sunarım...