Olimpiyat demek Phelps demek

Michael Phelps...

Daha küçük yaşlarda 'Hiperaktivite bozukluğu’ (aşırı hareketlilik) teşhisi konulan Phelps için tek çare yüzmekten geçiyordu. Annesine, ''Üzgünüm Debbie, Michael hayatında hiçbir işe yoğunlaşamayacak'' diyen uzmanların aksine Phelps kendini kanıtlamaya kararlıydı. Daha 5 yaşındaydı ve yüzünü suya bile değdirmekten korkuyordu. Hiperaktiviteye karşı savaş verirken bir yandan da su korkusunu yenmeye çalışıyordu Phelps. Tam 7 yaşına kadar bu korkusunu yenmek için çabaladı. Kendisine yardımcı olan yüzücü ablalarının yardımıyla başardı.

***

İlk yarışına katıldığında aldığı dereceleri görenler ise Phelps’in iyi bir yüzücü olacağına inanmıyordu. Ancak Phelps söylenenleri hiç umursamadı. Kendisine ve potansiyeline inandı. Tam 8 yıl boyunca kendine yepyeni bir program belirledi. Sıkı besleniyor, sürekli çalışıyordu. Ve 15 yaşında ABD Milli Takımı ondaki potansiyeli fark etti. Yaklaşık 70 yıl sonra ABD Milli Takımı’na çağrılan en genç yüzücü unvanının sahibiydi artık. Bu unvanı da madalya ile taçlandırmalıydı.

***

Tarihler 2000 yılını gösterdiğinde Sidney Olimpiyatları’na katılan Michael, 200 metre kelebek yarışında elde ettiği 5.’likle kendi yaş grubunun ABD rekoru kırmasını sağladı. Ve bu muhteşem tecrübe 2004 Atina Olimpiyatları’nda yerini 6 altın ve 2 bronza bıraktı. En büyük rakibi olan Ian Thorpe’un havuza vedasının ardından artık yalnızdı. Ve 2008 Pekin Olimpiyatları’nda 8’de 8 yaparak tarihe geçti. Ortaokuldayken İngilizce öğretmeninin "Sen tam bir kaybeden olacaksın" dediği Michael Phelps artık dünya tarihinin gelmiş geçmiş en iyi yüzücüsüydü.

***

Phelps’in bugünlere gelmesi tamamen çok çalışmaktan geçiyor. Öyle ki 15 yaşından itibaren havuza girmediği gün sayısı sadece 5. Günde minimum 2 saatini havuzda geçiren efsane, gençlik yıllarından bugüne kadar 20 bin saatini suda geçirdi. Su eklemlerini o kadar yumuşattı ki yürümekte bile zorluk çektiği anlar oluyor Phelps’in. Bu sebepten ki koşması bile yasak…

***

Phelps’in anatomik yapısı da rakiplerine göre oldukça farklı. Bunu ben değil Toronto Sun gazetesi söylüyor. Boyu 1.93 olan Phelps’in kol açıklığı ise 2.03 metre. Yani kol uzunluğu boyundan 10 cm daha fazla. Bu ekstra uzunluk ona rakiplerinin önünde özellikle de kelebek yarışlarında büyük avantaj sağlıyor. Sadece kolları değil. Ayak bilekleri de diğer yüzücülere göre 15 derece daha fazla kıvrılıyor Phelps’in. Kulaçlarını da bu sayede daha uzun atabiliyor.

***

Olimpiyat tarihinde en çok kürsüye çıkan isim olan Phelps, bu kez etrafı dünyanın en büyük okyanuslarıyla sarılı Güney Amerika’da attı kulaçlarını . Madalyalarına 3 altın daha ekledi. Tarihte 21 altın, 2 gümüş, 2 bronz madalyaya ulaşan tek adam oldu.

Olimpiyat demek atletizm ve yüzme demek. Bu cümleyi belki son üç olimpiyatı düşününce yeniden kurmak lazım;

“Olimpiyat demek Atletizm ve Phelps demek…”