Mustafa da ‘küçük şarkıcılar’a benzemesin

FUTBOL, top oynadığı için lastikleri çabuk eskiyen çocukların babalarından dayak yediği bir oyundan, babaların kundaktan çıkar çıkmaz çocuklarının elinden tutup kulüp kulüp dolaştığı bir oyuna döndü.

Haberin Devamı

‘Alttakiler’in ‘Amerikan Rüyası’! Jan Olde Riekerink’in A takımla oynattığı 14 yaşındaki Mustafa Kapı’nın babası da şimdi o rüyayı görüyor.

 

Oğlunu önce Beşiktaş’a götürdü, ama parada anlaşamayınca G.Saray’ın kapısını çaldı.

 

Yani artık “Doğuştan Beşiktaşlıyım” romantizm kalmadı.

 

Totti nesli bitti, bitiyor!

 

Mustafa’nın nüfus yaşı 14. Aslında 15; 1 yıl geç yazılmış.

 

Mühim değil. 15 de A  takım için ‘rekor’ sayılabilecek bir yaş.

 

Peki Riekerink’in 15’lik Mustafa’yı oynatması doğru mu?

 

Haberin Devamı

Bunun cevabını bundan sonra Mustafa’nın hâletiruhiyesi verecek .

 

Fikir alışverişinde bulunduğum bazı altyapı hocaları şu noktalara dikkat çekiyor:

 

1-14 yaşındaki çocuğun A takımda oynatılması U17, U21 gibi A takıma daha yakın yaş grubundaki oyuncuları olumsuz etkileyebilir.

 

2- İyi takip edilmezse bu erken şöhret, oyuncunun fiziksel ve psikolojik gelişimini olumsuz etkileyebilir...

 

2. madde ister istemez Beşiktaş’ın Messi’si olması beklenenen Muhammed Demirci’yi hatırlatıyor.

 

10 yaşında şöhrete kavuşturduğumuz bu çocuk, şu anda 2 Lig’deki İstanbulspor ile yeniden var olma mücadelesi veriyor.

 

Riekerink, Mustafa’yı oynatmadan bir gün önceki demecinde, “Yetenek gelişimi her zaman onlara doğru miktarda direnç göstererek olur. Eğer yetenekliyseniz bu şekilde büyürsünüz” demişti.

 

YÜRÜYÜŞÜ DEĞİŞMEZSE

 

Haberin Devamı

15 yaşında A takımla maça çıkan Mustafa’ya görünürde bir direnç konulmadı.

 

Ama hayır...

 

A takımda oynamış olmak Mustafa’nın önüne konulmuş en büyük direnç oldu.

 

Bununla baş edebilirse; yani yürüyüşü değişmezse, “Ben oldum” demezse tarih belki onun adını da 15’inde forma giyip yıldızlaşan Pele’nin, Maradona’nın ve Messi’nin sayfasına yazar...

 

Riekerink’in maçın ertesi günü Mustafa ile konuşması önemli:

 

“Bu olanlarla nasıl baş etmesi gerektiğini anlatmalıyız.

 

Mustafa için anahtar cümle bu. Riekerink’in başta Mustafa’nın ailesi olmak üzere Galatasaray camiasına da medyaya da anlatması lazım ki Mustafa Kapı da ‘Küçük İbo, ‘Küçük Onur’ gibi erken yaşta şöhret olup, büyüyünce yok olup giden küçük şarkıcılara benzemesin...

 

 

Haberin Devamı

YAN GELİP YATIYORLAR!

 

 BASKETBOLDA da futboldaki gibi yabancı serbestliği var.

 

Erkekler Basketbol Süper Ligi’nin ilk haftasındaki istatistiklere şöyle bir göz attım.

 

Özet:

 

Sayıda, ribauntta, asistte ... hepsinde yabancılar lider. Yerliler ilk üçte bile yok!

 

Yerlilerin aldığı süre, istisnalar hariç, bir nefeslik.

 

Bunun en büyük ceremesini elbet milli takım çekecek.

 

Kulüp takımları için sorun yok ki Avrupa’daki başarıları ortada.

 

Peki yerlilerin hiç mi kabahati yok?

 

Murat Didin, Ahmet Kandemir ve Yağızer Uluğ’a sordum.

 

Uluğ, mevcut düzenin sadece yüksek finans gücü olan kulüpleri başarıya taşıdığını ve bunun da suni bir durum olduğunu vurguluyor: “İstese Kosova gibi küçük bir ülke de para ve yabancı kuralıyla bu başarıyı yakalar.

 

Haberin Devamı

Didin ve Kandemir ise, şu noktada hemfikir:

 

“Yerliler, burada daha iyi kazandıkları için yurtdışına gidip oynamak istemiyor. Bench’te veya tribünde oturmayı oynamaya yeğliyorlar.”

 

Yani yerli basketbolcularımız meydan okumaktansa ‘yan gelip yatmayı’ tercih ediyor.

 

Didin’in bazı önerileri var:

 

1- Sahada 4+1 olsun (1 yerli şartı)

 

2- Kadroda 1 U19 ve 1 U20 şartı olsun

 

3- Yerliyi en çok oynatan kulüplere büyük prim ver

 

4- 1. ve 2. ligde genç oyunculara yönelik düzenleme yap

 

5- Böylece 200’e yakın genci rekabete koymuş olursun.

Yazarın Tüm Yazıları