Ahmet Dursun Reçber gitsin

FİKRET Orman, Önder Özen’den sonra bir kez daha sportif direktörlük deneyecek gibi.

Haberin Devamı

Önceki gün eski futbolcu Serkan Reçber ile görüştüğü haberi düştü. Özen’in unvanı ‘futbol direktörü’yken Reçber için ‘sportif direktör’lük düşünüldüğü iddia ediliyor. Kapsam daha geniş; en azından kağıt üstünde.

Ne var ki bizde adı ve çapı ne olursa olsun, iş dönüp dolaşıp bir ‘scout’a dönüşüyor. Yani ‘oyuncu izleyen’ kişi.

Oysa bu işin hakkıyla yapıldığı kulüplerde sportif direktör geniş yetkilere sahiptir. Teknik direktörü belirleyen, yönetimle arasında köprü kuran, transferde söz sahibi olan, kulübün geliriyle giderini dert edinen kişidir. Real’in eski direktörü Valdano ile bugün Roma’nın direktörü olan Mochi ideal örnekler.

Aziz Yıldırım daha önce bu işi Aykut Kocaman ve Giuliano Terraneo ile iki kez denedi. Ne ‘evlat’ ne de ‘Avrupai’ model tutmadı.

G.Saray’ın son sportif direktörü Cenk Ergün de Fatih Terim gelince bavulunu topladı. Oysa Tudor zamanında her gün kameraların önündeydi.

Bu topraklarda sportif direktörün, daha çok yabancı hocayla sözü geçebilir. Terim ve Güneş gibi gölgesi ağır yerlilerleyse ‘kenar süsü’ olur.

Reçber, sportif direktör olursa muhtemelen Güneş’e etki edemeyecek. Reçber’i ayrıca ‘camia direnci’ de bekliyor.

Üyelerden tesisteki ve kulüpteki çalışana kadar herkes “Bu da nereden çıktı?” diyecek. Özen’de olduğu gibi. Hele ki eski futbolcular...

Liyakat değil, ‘Beşiktaşlılık’ damarından girilecek ki Ahmet Dursun, topa girdi bile.


ESKİ FUTBOLCU KAFASI
Dursun, “Ben başta olmak üzere, bu kulübe hizmet vermiş o kadar arkadaşlarımız, ağabeylerimiz dururken böyle bir şeyi benim kabul etmem mümkün değil.

Serkan Reçber’i tanımam. Sadece bu göreve gelecek olan kişi bu işi bilen Beşiktaşlı biri olsun istiyorum. Serkan Reçber’in uzmanlığında yorumculuk dışında, sportif direktörlük deneyimi, tecrübesi var mı? Varsa kesinlikle doğru kişidir” dedi.

Dursun, kendisinin bir deneyimi olup olmadığını belirtmiyor. Veya hangi eski Beşiktaşlının deneyimi var? En bilineni Sinan Engin. Ali Gültiken’in de bir deneyimi olmuştu.

‘Beşiktaş’ta oynamak’ yetmiyor oysa bu iş için. Hele ki futbolun bugün aldığı biçim için hiç yetmiyor. Nuri Şahin, bir Dortmund efsanesi ama bu mirasa sırtını dayamak yerine Harvard’a gidip yöneticilik eğitimi almak için çalışıyor. Emre Belözoğlu da bu işi

F.Bahçe’de yapmak için kendini yetiştireceğini söylüyor. Ahmet Dursun başta olmak üzere, eski Beşiktaşlı yıldızlardan böyle planları olan var mı? Sevgili Ahmet Dursun, bu iş artık ‘topçu sırtı sıvazlayan ağabey’le olmuyor.


İYİ YORUMCU OLMAK YETER Mİ?
Peki Reçber, bu anlamda gerekli donanıma sahip mi?

Beşiktaş yönetimi onu TV’de ‘iyi yorum yaptığı’ için seçiyorsa bu da hata. Reçber, gerçekten de ‘kahvehane tipi yorumcu’lardan ayrılıyor. Avrupa futbolunu yakından izliyor ve her takımın oyuncularını özellikleriyle isim isim biliyor.

Lakin bu iş de televizyondan konuşmaya benzemiyor. Bunu da deneyimledik. Çünkü konuştuğunuz gibi hareket etmenize mani bir çok engel var. İşte misaller:

1-Camia statükosu
2-Teknik direktör egosu
3-Menajer lobisi
4-Yetersiz yetki

Reçber, göreve gelip bunları aşamazsa slogan belli: Ahmet Dursun, Reçber gitsin!

Türkiye’de mevcut düzende büyük kulüplerde sportif direktörlüğe güçlü şekilde gelebilecek üç isim var: Mustafa Denizli, Fatih Terim ve Şenol Güneş. Çünkü onların kendilerini ispatlamaya ihtiyaçları yok.

Ama Mourinho’nun bile eskidiği, çok hızla değişen bir futbol dünyasıyla karşı karşıyayız. Sadece tribünden oyuncu izleyenin değil, aynı zamanda futboldaki ‘big data’ya (büyük veri) nüfuz edebilecek yeni nesil direktörlerin çağı başladı. Futbola bilgisayarı soktuğu için bazı hocaları aşağılayan eski kafalı ‘genç nesil teknik adam’lara da duyurulur!

Yazarın Tüm Yazıları