Arda Turan Foundation

Arda, Milli Takım’ın en etkili ve yetenekli oyuncusu olmasının ötesinde lider ve örnek bir futbolcudur. Arda artık sadece bir futbolcu değildir. Bence son yıllardaki başarısı, duruşu, karakteri ve mesajları ile bir futbolcudan da ötedir. Fakat biz onu Milli Takıma almayarak kendi ayağımıza sıkıyoruz.

DESTEKLENMELİ

Türk futbolu ve ülkemizin içinde bulunduğu durumu göz önünde bulundurursak, bunun yanında Arda’nın Barcelona gibi dünyanın en iyi takımlarından birinde oynadığını, karakteri ile kendini herkese sevdirdiğini ve dünyanın tanıdığı bir figür haline geldiğini düşünerek Türkiye’nin tanıtım elçisi olmalıdır.

Fakat bu sadece Arda’ya bırakılacak bir iş değil. Arda adına hem Türkiye hem de dünyada yardıma muhtaç insanlara yardım edecek bir vakıf kurulmalı ve Arda’nın yüzü, popülaritesi, sevecenliği kullanılarak hem futbolumuzun prestiji hem de ülkemizin tanıtımı daha etkin yapılmalı. Bu vakıf, kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından desteklenmeli ve bakanlık uktesinde yapılarak desteklenmeli ki çok etkili bir kampanya olsun.

Yani demem o ki Arda Turan, Milli Takım’a alınmamayı bırakın tam tersi akıllıca kullanarak futbolumuz ve ülkemiz için çok etkili tanıtım aracı olur. Dünyada Messi, Drogba ve Eto’o gibi örnekleri çok olan bu futbolcuların ne denli etkili oldukları ortada. Arda bugün geldiği konum ile artık bir futbolcudan fazlasıdır ve biz ülke olarak bu fırsatı kaçırmamalıyız.

GÖZLERİM SENİ ARIYOR

Ben kaba hatlarıyla yapılması gerekeni anlatmaya çalıştım. Bu işi detaylandırmak ve çok etkin hale getirmek yetkililere kalmış.

Gelelim maça... Beklenmedik şekilde yenilenen ve fazla gençleşen bir Milli Takım vardı sahada. Gençleşmek ve uzun vadeli bir kadro oluşturmak iyidir ama bunun yükünü sadece bu genç oyunucuların sırtına yüklemek doğru değil. Geçiş döneminde tecrübeli ve lider birkaç oyuncunun deneyimine ihtiyacımız var. Görünen o ki Milli Takım’a çok şey katmış oyuncular artık olmayacak.

O zaman elimizde tek kalan koz, bu dönemi Emre Mor’un erken büyümesi ve yeteneklerini direkt sonuç alacak şekilde kullanması ile geçmek. Bundan sonra Milli Takım’ın oyun stratejisi, Hakan’ın duran topları ve Emre’nin yeteneğini göstermesi üzerine kurulu olacak.

Milli Takımımız mantalite olarak 20 yıl geriye gitti. Bu denli genç bir takımın artıları ve eksileri olacaktır. Zaafları, heyecanı, isteği ve tecrübesizliği ile herşeye yeniden başlamış bir takım var karşımızda. Çok koşmak, öğrenmeye ve kazanmaya aç olmak, sahnede kendi varlığını ispat etmek ve o güzel formanın sahibi olma isteği avantajlarımız. Sakin kalabilmek, enerjimizi doğru kullanabilmek, doğru oyunu oynayabilmek ve maçı saha içinde yönetecek oyuncu olmaması eksikliğimiz. Arda işte bu yüzden çok önemli. Yokluğu yada varlığı yukarıda saydığım etkenleri ya negatif ya da pozitif anlamda etkileyecek.