EuroLeague’de Play-Off Zamanı: Sevdik Seni!

Baskonia’nın çok istekli başlayacağını, takım otobüsümüz geldiği andaki seyirci baskısında ve tüm salona dağıtılan “Not In My House (Evimde Değil)” t-shirtlerinde hissettik. Fakat Koç Obradovic’in yıllardır uyguladığı bir X-faktör taktiği var. Tüm sezonu formsuz veya sakatlıkla geçiren oyuncularına, maç içinde niş roller veriyor. Mesela, seri boyunca hiç süre almayan Dixon ile başlamak, oyuncudan 6 sayılık katkı almak veya Guduric’i sakatlığına rağmen 8 sayı geriye düştüğümüz anda oyuna sürmesi. Küçük detaylar gibi gözükse de, ilk çeyrekteki zorlandığımız anlardan kuvvetli çıkmamızı sağladı. İkinci periyotta 4 tane üst üste kolay sayılar kaçırmamızla, rakibe tempo yapma ve açık alan şansı tanıdık. 20 dakika boyunca 9/16 ile 3-sayılık atış yememiz, hatta daha doğrusu dış şut savunmasında hep bir adım geride kalmamızla fark 12 sayıya kadar çıktı. Neyse ki, Datome’nin devre sonu 3’lüğü, Wilbekin’in Bayern Münih maçında attığı umut verici şut gibiydi ve geri dönüş meşalesi bir kez daha yandı.

İkinci yarıya, sezon boyunca bizi galibiyete taşıyan asistlerimizi hatırlayarak başladık (İlk yarı 5/Üçüncü çeyrek 8 asist). Fakat, dış atışları engelleyemedik. Özellikle, Huertas-Beaubois’in sürekli üretmesine çözüm bulamadığımız gibi, bu 2 gardı savunmada da yoramadık. Üçüncü periyotta, ters eşleşmeleri bulmakta çok zorlandık. Hücumda da yavaş yavaş tempo kaybetmeye başladığımız zamanlar, aynı ilk çeyrekte olduğu gibi Guduric’in 3 sayıları geldi. Oyuncunun herkesten farklı özellikleri olması ve bunu belli anlarda hamle oyuncusu olarak kullanıp, sahaya yansıtmasına izin vermesini sadece Koç Obradovic başarabilirdi. Son periyot geride bıraktığımız 3 çeyrek gibi başladı. Baskonia’nın keskin hücumları, gereksiz hücumdaki zorlamalarımızla fark 9 sayıya çıktı. Üzerine yetmezmiş gibi, tekrar tek düze ofanslara dönünce 5 dakika boyunca skor üretemedik. Reaksiyon 5’iyle birlikte, hücumdaki hareketliliği kazandık ama geri dönüş için maalesef yeterli olmadı. 

Kısacası minik kıvılcımlar üzerinden, Final-Four ateşini yakmayı başaramadık. Rakibin 14/25-%56 3-sayılık isabetle oynamasına çözüm üretemedik. Kaybedilen müsabakaya rağmen, yoğun gündemde mücadelesiyle heyecanlandıran takımımıza;

Sevdik seni!

Her şeyden çok!

Fenerbahçe, bize bu yolda geri dönüş yok!