BSL’de 9.Maç: Masumiyet  

Rekabet büyük! Kaybedilecek maç, tüm hafta boyunca aynı okula giden çocuklar arasında büyük makara konusu. Ödül yönetmeliği keskin; gofret-kola. Maç süresi; sokak lambalarının yanması… Hakem, hakem mi? Sokak maçlarında hakem olmaz ki. Orkospor ve Atılganspor’un kaptanları dürüstçe pozisyonu yorumlar, ortak karar verilir. En olmadı tek atış. Mahallenin basketbolcuları dostlarını çağırır, maksat tribün üstünlüğü. Küçükler abilerine özenir, biri sakatlanırsa belki şans bulacağını umar. Büyükler ise ortalarda yoktur pek, onlar sokak lambaları yandığında sahaya çıkarlar. Kısacası klasik bir pazar günü eğlencesi kaptanların karşılıklı tek atışlarıyla başlar… Biz, bu masumiyeti nerede kaybettik?

Konfeti, küfür, hakem anonsları, kavga, tribünlerin boşaltılması, 119 sayı. Basketbol Süper Ligi’nin 9.maçında Trabzonspor ve Fenerbahçe karşı karşıya geldi. Trabzonspor yaşadığı ekonomik sıkıntılara rağmen müsabakaya hazırlanmış. Özellikle Fenerbahçe Doğuş savunmasına karşı, Vesely’nin parkede olmadığı anlarda, dış atışları zorlayacağı bekleniyordu. İlk yarının bitimine 5 dakika kala, Trabzonspor 12 defa denediği 3’lüklerden, 9 isabet bulmuştu bile. Fakat Fenerbahçe Doğuş hücumu, farkın açılmasına engel oldu. Sezon başından beri herkesin süre alması, ofansif motorun sürekli çalışmasını sağlıyor. Gayet çekişmeli geçmekte olan mücadele; kavga, tribün olayları, verilen uzun arayla, oyundan zihinsel olarak uzaklaşan Trabzonspor ve akabinde EuroLeague şampiyonu kimliğini hatırlayan Fenerbahçe Doğuş’u izletti.

Egehan Arna’ya parantez açmak lazım. Gerginliklere rağmen dikkatini maça yoğunlaştırması oyuncu için harika mesajlar veriyor. Maçı  %70 isabetle 18 sayıyla tamamladı. Fakat maçın esas yıldızının Nunnally olduğunu söylemek yanlış olmaz. Oyuncu bu sezona resmen yeni bir transfer olarak başladı ve bu müsabakaya da formunu taşıdı. 119-90 kazanılan maçta Sarı-Lacivertlilerin harika saha paylaşımı sayesinde 20 sayı buldu. Fakat esas skorer oyuncudaki karakter değişimini, yaptığı 8 asistte görebilirsiniz. Açık alan bulduğunda, tüm takımını oynatabiliyor.

Başlangıçtaki masumiyet, anlık hareketlerin içinde kaybolabilir. Bazen de dönüp bakarsın son karar için ve kaptan, dürüstçe “Faul!” der.