Uy aha!

Kutlama demeyelim. Kutlama yapabilecek zamanlarda değiliz. Selam veriyoruz diyelim. Saygı duruşu diyelim. Not düşüyoruz diyelim Trabzonspor’un 48. yaşına.

Haberin Devamı

Trabzonspor hep dalgalıdır, bilmediğimiz şey değil. Evvel ezel öyledir ama. Tee kuruluş hikâyesinden başlayarak dalgası Karadeniz’le yarışır. Çok enteresan hikâyedir.

Trabzon’da futbol, ülkenin ilk spor yönetim örgütü olan Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı’nın etkisiyle; oynanmaya, sevilmeye, yayılmaya başlar. O yıllarda şehirde; İdmanocağı, İdmangücü, Necmiati ve Lise adlarında dört kulüp vardır.

İlerleyen yıllarda başka pek çok kulüp kurulur, resmi lig maçları oynanmaya başlar, çeşitli takımlar şampiyon olur. Fakat İdmanocağı ile İdmangücü arasındaki rekabet Trabzon’daki futbol meselesinin orta yuvarlağına gelir oturur. Aralarındaki rekabet, şehri neredeyse ikiye böler. Yıllarca sürer hikâye. Yıllarca.

Altmışlı yılların başında Futbol Federasyonu, her ilde bir futbol takımı kurulması ve illerin Türkiye liglerinde temsil edilmesi için neredeyse seferberlik başlatır. Belki başka şehirlerde de bir il kulübü kurma işi sıkıntılıdır ama Trabzon’daki kadar değil.

Ama birileri dener, Trabzonspor adıyla bir kulübün kurulması için uğraşanlar olur. Araya o girer, bu girer, şu ön ayak olur. Olmaz. Her gün toplantılar yapılır. Geceli gündüzlü. Hiç bi işe yaramaz. Ocaklılar “ocak” der, Güçlüler “güç”. Kavga çıkmayan bazı toplantılarda umutlananlar havaya açılan ateşle kendilerine gelirler. Komiserler bıkar, hâkimler yılar.

Arada başka mevzular da olur. Birileri birleşir, birileri itiraz eder, davalar açılır filan. Trabzonspor bir türlü kurulamaz. Artık herhalde burasına gelen Beden Terbiyesi Genel Müdürü Ulvi Yenal “Eeeeh” der sanırım “Yeter be” der. “Birleşmemeniz halinde ulusal liglerde temsil edilemeyeceksiniz!”

Hoop yine başlar toplantılar. Geceli gündüzlü. Kavgalı gürültülü. Ocaklı Güçlü. Sonunda 2 Ağustos 1967’de İdmanocağı ile İdmangücü birleşir. Trabzonspor; İdmanocağı, İdmangücü, Karadenizgücü ve Martıspor’un birleşmesiyle kurulmuş olur.

Bitti sanıyosunuz. Bitmez. Trabzon’da mevzu bitmez. Kulüp kurulur fakat şimdi de renkleri seçmek meseledir. İdmanocağı ve İdmangücü rekabetinin renkleri sarı-kırmızı ve yeşil-beyazdır. Dolayısıyla bu renkler dışında, ama aynı zamanda Trabzon’u da temsil eden renkler seçilmelidir.

Hoop yine başlar toplantılar. Geceli gündüzlü. Kavgalı gürültülü. Ocaklı Güçlü. Bir sonuç alınamaz. Ulvi Yenal’ın yine burasına gelir. “Eeeh” der yine, “Derhal birer renk bildiriniz”. Aşağı yukarı böyle bir cümle kurar sanıyorum.
İdmanocağı “koyu bordo”, İdmangücü “açık mavi” der. Trabzonspor “bordo-mavi” olur. 48 yıl önce.

Kutlama demeyelim. Kutlama yapabilecek zamanlarda değiliz. Selam diyelim. Saygı diyelim. Anma diyelim.

Trabzonspor dendi mi Kazım Koyuncu’yu anarız hep, artık Koray Çapoğlu’nu da anacağız. Ruhları şad olsun.

Bu yazı da Trabzonspor’un 48. yaşına saygı duruşu olsun.


Yazarın Tüm Yazıları